7 Nisan 2013 Pazar

MU’CEMU-S SAGİR-TABERANİ


MU’CEMU-S   SAGİR

 

İMAM   TABERANİ

 

 

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 1-100 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

 

Resûlullah Allah'tan neler istedi?
1. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Rabbimden üç şey istedim. İkisini verdi, birini vermedi. Birinci olarak ümmetime kendilerinden başka düşman musallat etmemesini istedim, onu bana verdi. İkinci olarak ümmetimi [umumî bir] kıtlıkla helak etmemesini istedim, onu da bana verdi. Üçüncü olarak, onları fırkalara ayırmamasını istedim. Bu isteğimi kabul etmedi.
Neseî, Kiyâmü'1-Leyt: 16; Tİnnizî, Fitne:

Yatarken hangi dua okunmalı?
2. Berâ bin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
Kişi yatağına girdiğinde şu duayı okur da, şayet o gece ölürse, affedilmiş olur: "Allah'ım, yüzümü Sana çevirdim. Arkamı Sana dayadım. İşimi Sana emânet ettim, kendimi Sana teslim ettim. Bunu azabından kaçtığım ve rahmetini umduğum için yapıyorum. Senden kaçış ve kurtuluş ancak Sanadır. Senden kurtuluş ancak sana yönelmekledir. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin Peygambere iman ettim."
Tirmizt, Daavât:

3. Ebû Mûsa el-Eş'ari (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetim merhamete nail olmuş bir ümmettir. Allah ümmetimin azabını kendi ellerinden kılmıştır. Kıyamet günü geldiğinde Müslümanlardan her birinin eline diğer din mensuplarından bir kişi verilir ve bu onun ateşten kurtuluş fidyesi olur.
ibni Mâce, Zühd: 35; Taberânî, Mu'cemü'l-Evsat, 1:128, (1)

4. Mikdam bin Ma'di Kerih (r.a.) rivayet ediyor: İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelirki, yanında altın ve gümüşü olmayan hayattan tad alamaz.
Taberânî, Mu'cemü'l-Evsat, 3:141, (2290)

İstikâmet üzere olmak
5. Sevban (r.a.) rivayet ediyor:
İstikâmet üzere olun. Bunu tam başaramayacaksınız. O halde en hayırlı ameliniz namazdır. Kamil mü'minden başkası iyi abdest almaya ve abdestli kalmaya özen gösteremez.
İbni Mâce, Tahare: 4; Muvatta, Tahare: 36; Müsned, 5:363,(22432.)

En üstün olan iman, hicret ve cihaâ
6. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
En üstün iman, insanların senden emin olmasıdır. En üstün Müslümanlık, dilinden ve elinden insanların selâmette kalmasıdır. En üstün hicret, günahlardan kaçmadır. En üstün cihad, Allah yolunda şehid edilmen ve atını da boğazlamandır.
Ebû Davud, Cihad: 2; Müslim, İman: 64, 65; Tirmîzî, Kıyame:52; Nesaî, îman: 9, 11.

İslâmiyetin ahlâkî özelliği nedir?
7. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Her dinin ahlâkî bir özelliği vardır. İslâm dininin ahlâkî özelliği de hayadır.
İbıüMâce, Zühd: 17

8. Temim ed-Dârî (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Allah yolunda bir at beslemek üzere arpa hazırlarsa, sonra da atını onunla yemlerse Allah her bir arpa tanesi karşılığında ona bir sevap yazar.
Mu'cemü'l-Evsat, 2:8, (1155); îbni Mâce, Cihad: 14.

9. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) muhanneslere lanet etti ve "Onları evlerinize sokmayınız" buyurdu.
İbni Mâce, Nikâh: 22; Buhâri, Libas: 62, Megâzî: 56, Nikâh: i 13; Müslim, Selâm: 32; Tirmizî, Edeb: 34; Ebû Dâvud, Libas: 27; Edeb:61; Muvatta, Vasiyyet: 5.

10. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Dâvud da (a.s.) ancak elinin emeğini yerdi.
Buhârî, Büyü: 15; İbni Mâce, Ticâret: 1.

Makamın hesabı da sorulacak
11. İbni Ömer (r.a.) Resûulullahtan (s.a.v.) şöyle işittiğini rivayet ediyor:
Allah kıyamet gününde kullarından birini çağırır huzurunda durdurarak malının hesabını sorduğu gibi, makamının hesabını da sorar.

Hz. Hatice'nin fazileti
12. Abdullah bin Ebî Evfa (r.a.) rivayet ediyor: Cebrail bana şöyle dedi: "Hatice'yi Cennette inciden bir sarayla müjdele. Orada ne gürültü patırtı vardır, ne de yorgunluk ve meşakkat."
Buhârî, Bedü'1-Halk: 145; Müslim, Fezâilü"s-Sahabe: 71.

13. Ebü Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Namaz için kamet getirildiğinde, anık kendisi için kâ-met getirilen farz namazdan başka namaz kılınmaz.
Ibni Mâce, İkâme: 103; Müslim, Müsâfirîn: 63, 64; Dârimî, Salai: 149; Ebû Dâvud, Tatavvu: 5; Tirmizî, Salat: 312; Müsned, 2:437,(8354.)

14. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: , İlim öğrenmek her Müslümana farzdır.
îbni Mâce, Mukaddime: 17(224).

Harp hiledir
15. Aişe (r.a.) rivayet ediyor: Savaş hiledir.
Buharı, Cihad: 157; Müslim, Cihad: 17, 18; Ebû Dâvud, Cihad: 92; îbni Mâce, Cihad: 28; Tirmizî, Cihad: 5.

Namazda gözleri yummak
16. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Biriniz namaz kılarken gözünü yummasın.

Ticârette komşu hakkı
17. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Şufa, ortaklardan birisinin diğerine teklif etmeden satma hakkına sahip olmadığı ev veya bir bahçedeki ortaklık hakkıdır. Kendisine arzedilen şahıs ya teklif edilen yeri sa-tin alır veya almaz.
Müslim, Müsâkat: İ33-İ35.

Rahmet ve azap taşıyıcısı
18. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ömer bin Hattab (r.a.), "Resûlullaha (s.a.v.) rüzgar hakkında sormadığıma pişman olduğum kadar hiçbir şeye pişman olmadım" dedi.Ben (Ebû Hüreyre) rüzgar hakkında Resûlullaha sordum. "Yâ Resûlallah, rüzgar neyden meydana geliyor?" dedim. Şöyle buyurdu:
"Rüzgar Allah'ın estirmesiyledir. Onu rahmet veya azap için gönderir."

19. Ebû Bekir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah ile beraber oturuyordum. Bir adam geldi, ab-dest aldı. Ayaklarında kuru bir yer kaldı. Resûlullah ona, "Git, abdestini tamamla" buyurdu. O da gidip tamamladı.

Yasaklanan bâzı ticâret şekilleri
20. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) muhakaladan, müzâbeneden ve mülâ-beseden nehyetti. Sigar nikâhını da yasakladı.
Buharı, Büyü: 82; Müslim, Büyü: 105; Neşet, Muzam'a: 45; Mu-vatîa: Büyü: 23-25; EbûDâvud, Büyü: 18.

Cafer bin Ebî Tâlib'in fazileti
21. Ebû Cuheyfe babasından rivayet ediyor:
Cafer bin Ebî Tâiib Habeşistan'dan dönmüştü. Resûlul-lah (s.a.v.) onu karşıladı, alnından öptü ve şöyle buyurdu:
"Hangisine sevineceğimi bilemiyorum. Hayber'in fethine mi, yoksa Cafer'in dönüşüne mi sevineyim?"

Şüpheli şeylerden sakınmak
22. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Helâl de bellidir, haram da bellidir. Öyle ise helâl mı haram mı olduğunda şüphe ettiğin şeyi bırak, şüphe vermeyene bak.
İbni Mâce, Fiten: 14.

23. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
İşçinin ücretini alın teri kurumadan veriniz.
l'bni Mâce, Rehine: 4

Hasta ziyaretinde ne demeli?
24. Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Hastanın yanına giren biri yedi defa "Büyük Arşın Rabbi olan Büyük Allah'tan sana şifâ vermesini istiyorum" derse, eğer hastanın eceli gelmemişse şifâ bulur.

Rükûda bel nasıl olmalı?
25. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) rükûya gittiği zaman, eğer sırtına su dolu bir bardak konulsa, düzgün duruşundan o bardak karar kılar, düşmezdi.

Mü 'mine eziyet etmemek
26. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Sarımsak, soğan, pırasa ve turp gibi sebzeleri yiyen mescidimize yaklaşmasın. Çünkü Ademoğlunun rahatsız olduğu şeyden melekler de rahatsız olurlar.
Mu'cemü'l-Evsat, 1:154, (193); Buhârî, Ezan: 155.

Kişinin güvence verdiği şahsı öldürmesi
26. Ömer bin el-Hamık el-Huzaî (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bir kimseye canı konusunda güvence verip de sonra onu öldürürse, ben o katilden beriyim. İsterse öldürülen kimse kâfir olsun.
Mu'cemü'l-Evsat, 5:138, (4264.)



Peygamberimizin sarığı
28. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah Mekke'nin fethi günü Mekke'ye girerken
başında siyah bir sarık vardı.
Tİrmizî, Libas: 11.

"Rahmetim gazabımı geçmiştir"
29. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Allah'ın şöyle buyurduğunu bildirdi: "Ben noksanlardan son derece münezzeh ve mukaddesim. Rahmetim gadabımı geçti. Rahmetim gadabımı geçti."

Kıyamet yakındır
30. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Suru üfieyecek olan İsrafil (a.s.) yüzünü çevirmiş, onu ne zaman üfleyeceği emrini beklerken ben nasıl dünya nimetlerinden lezzet alabilirim?
Sahabîler, "Ey Allah'ın Resulü, bize ne yapmamızı emredersiniz?" diye sordular.
Resûlullah (s.a.v.) "Hasbünallahi ve ni'mel vekîl (Allah bize yeter, O ne güzel vekildir)" deyiniz buyurdu.
Tirmizî, Kıyamet: 9.

Günahın cezasını dünyada çekmek
31. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bir günah işler de, bu günah sebebiyle dünyada ce-zâlandırırsa, Allah âhirette o günahı sebebiyle kulunu ikinci kez cezalandırmayacak kadar adaletlidir.
Kim dünyada bir günah işler de Allah o kulunun günahını gizler ve affederse, affedip Örttüğü bir suçu âhirette cezalandırmayacak kadar cömerttir.
ibni Mâce, Hudûd: 33.

32. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Biriniz ayakkabısını giydiğinde önce sağı giysin. Çıkardığında ise önce solu çıkarsın.
Buharı, Libas: 39; Müslim, Libas: 67; Ebû Dâvud, Libas: 41; Tir-
mizî, Libas: 37; tbni Mâce, Libas: 78.

Cennet nimetleri
33. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu. "Allah azze ve celle şöyle buyurdu: 'Salih kullarım için Cennette gözlerin gör- i mediği, kulakların işitmediği ve hiçbir insanın hatırına gelmeyen nimetler hazırladım.'"
Buhârî, Bedü'1-Halk: 8; Tefsir, Secde Sûresi; Müslim, Cennet: 2;
Tirmizî, Tefsir (3195),

Peygamber sevgisi
34. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha geldi ve şöyle dedi:
"Yâ Resûlaflah, Allah'a yemin ederim ki, seni canımdan, ailemden, malımdan ve çocuklarımdan daha çok seviyorum. Evde seni ansam, gelip seni görünceye kadar ayrılığına sabredemiyorum. Benim de senin de öleceğimizi hatırlıyorum. Biliyorum ki, sen Cennete gireceksin, Peygamberlerle beraber yüksek derecelerde olacaksın. Ben şayet Cennette girsem de seni görememekten korkuyorum."
Onun bu sözü karşısında Resûlullah (s.a.v.) bir şey söylemedi. Biraz sonra Cebrail (a.s.) şu âyeti getirdi:
"Her kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, işte onlar, Allah'ın kendilerine pek büyük nimetler bağışladığı peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kimselerle beraberdirler. Onlar ise ne güzel arkadaştırlar."1 38. nolu hadise ve izahına bakınız.

Kıyamet yaklaştı
35. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Muhakkak, sizden önceki ümmetlerin geçirdiği ömre nazaran sizin ömrünüz, ikindi namazından gün batışına kadar geçen süre kadardır.

Akşam namazını geciktirme
36. Abbas bin Abdulmuttalib (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetim akşam namazını yıldızlar çoğalıncaya kadar geciktirmedikleri müddetçe fıtrat (hak din) üzere devam
ederler.
Ibni Mâce, Salât: 7; Dârimî, Salat: 17; Müstedrek, 1:303.

Rüşvet haramdır
37. Abdullah bin Amr (r.a.) rivayet ediyor:
Rüşveti alan da veren de Cehennemdedir.

Kişi sevdiğiyle beraberdir
38. Urve bin Mudarres (r.a.) rivayet ediyor: Kişi sevdiğiyle beraberdir.
Buhârî, Edeb: 96; Müslim, Birr: 161-165; Tirmizt, Zühd: 50; Ebû
Dâvud, Edeb: 122.

Sahur yemeği
39. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Sahur yemeği yiyin. Çünkü sahurda bereket vardır.
Buharı, Savm: 20; Müslim, Siyam: 45; Müsned, 3:55; (11387)

Cennetle müjdelenen on Şahabı
40. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Kureyş'ten on kişi Cennettedir: Ebû Bekir Cennettedir. Ömer Cennettedir. Osman Cennettedir. Ali Cennettedir. Talha Cennettedir. Zübeyr Cennettedir. Sa'd Cennettedir. Said bin Zeyd Cennettedir. Abdurrahman bin Avf Cennettedir. Ebû Ubeyde bin Cerrah Cennettedir. Allah hepsinden razı olsun.

İnsan bir yolcudur
41. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) elini üzerime koydu ve "Ey Abdullah, dünyada gurbetçi, ya da bir yolcu gibi ol. Kendini kabir ehlinden say" buyurdu.
Buhârî, Rikak: 2.

İyilik sadakadır
42. Nubeyt bin Şerıyt (r.a.) Her iyilik sadakadır.
Buhârî, Edeb: 33; Müslim, Zekât: 52; Ebû Dâvud, Edeb: 68; Tirmizî, Birr: 45.

Yolculuğa çıkılması sünnet olan gün
43. Nubeyt bin Şerıyt (r.a.) rivayet ediyor: Perşembe gününün sabahı ümmetime bereketli kılınmıştır.
Buharı, Cihad: 103; Dârimî, Siyer: 2; Ebû Dâvııd, Cihadı 455Müsned, 3:595 (15762)

Cami yaptırmanın sevabı
44. Nubeyt bin Şerıyt (r.a.) rivayet ediyor: Kim Allah rızâsı için bir cami yaparsa, Allah da onun için Cennette bir saray yapar.
Buhârî, Salat: 65; Müslim, Mesâcid: 25; Tirmizt Salat: 237; îbniMâce, Mesâcid: 1; Nesaî, Mesâcid: 1.

Peygamberimize iftira atmak
45. Nubeyt bin Şenyt (r.a.) rivayet ediyor:
Bile bile benim adıma yalan söyleyen Cehennemdeki yerine hazırlansın.
Buharı, İlim: 38, Cenâiz: 34; Ebû Dâvud, İlim: 4; Müslim, Mukaddime: 1; Tirmizî, İlim: 8.

Kız çocuğuna iyilik yapmak
46. Nubeyt bin Şenyt (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adamın kızı doğduğunda, Allah o eve melekler gönderir. Onlar, "Ey ev halkı, Allah'ın selâmı üzerinize olsun,
Müslim, Mukaddime: 4; Tirmizî, İlim: 9; Bulıârî, Cenâiz: 34.

Allah zâlime gazap eder
47. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Allah buyuruyor ki: "Benden başka yardımcı bulamayan birine zulmedene şiddetle gazap ederim."
Mu'cemü'l-Evsat, 3:111, (2228)


Buluntu mala ne yapılır?
48. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:Resûlullaha buluntu malın hükmü soruldu. Şöyle buyurdu: "Buluntu mal helâl değildir. Birşey bulan kişi onu tespit ettirsin sahibi geldiğinde onu kendisine versin. Sahibi gelmezse onu sadaka olarak versin. Sahibi sonradan gelirse onu sevabıyla bedeli arasında serbest bıraksın."
Darekutnî, 4:90; Buharı, îlim: 28, Lukata: 2, 3, 4, Edeb: 75; Ebû Dâvud, Lukata: 1; Muvatta, Akdiye: 46; Tirmizi, Ahkâm: 35.

Seferde namaz
49. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah Mekke'den Medine'ye yolculuk yaptığında, Allah'tan başka hiç bir şeyden korkulmadığı halde dört re-katlık farz namazları ikişer rekât olarak kıldı.

Cennet her an güzelleşir
50. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Allahü Teâla her gün Cennete şöyle buyurur: "Sana girecek olanlar için güzelleş!" Ardından Cennetin güzelliği daha da artar. İşte seher vaktinde insanların hissettikleri serinliğin sebebi budur.

Abdest azalarını üçer defa yıkamak
51. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) abdest azalarını üçer defa yıkadığını gördüm. O, "Rabbim bana böyle yapmamı emretti" buyurdu.

Allah Hz. Mûsâ ile konuştu
52. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Allah Mûsâ ile konuştuktan sonra, o, on fersah mesafeden, karanlık bir gecede kaya üzerindeki karıncanın yürüyüşünü görür oldu.

Hicrette çocukların sevgi gösterisi
53. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Neccâroğullarına uğradığında onların küçük kızları defler çalıp,
"Neccaroğullarının kızlarıyız biz,"Ne hoştur komşuluğu Muhammed'in" diyerek şiir okuyorlardı.
Peygamberimiz onlara, "Allah biliyor ki, ben sizi gönülden seviyorum" buyurdu.
îbni Mâce, Nikâh: 21.

İmama uyma
54. Berâ bin Âzip (r.a.) rivayet ediyor:
Biz Resûlullah (s.a.v.) ile namaz kılarken, o, rükûdan ,■ doğrulurken "Semiallahü limen hamideh" der, biz o secdeye . gidinceye kadar belimizi eğmezdik. Sonra onunla beraber -secde ederdik.
Buhârî, Ezan: 52; Müslim, Salat: 198; Ebû Dâvud, Salât: 75.'

Kurtuluş reçetesi: Tevbe
55. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Günahtan pişmanlık duymak tevbedir. Müsned, 1:470, (3567); İbni Mâce, Zühd: 30

56. Ka'b bin Mâlik babasından rivayet ediyor:
Cennete ancak mü'min olanlar girer. Mina günleri yiyip iç-me günleridir.
İbni Mâce, Siyam: 35; Ebû Dâvud, Siyam: 50; Tirmizî, Savm:
59; Müslim, Siyam: 144.

Cennetin çoğunu Müslümanlar teşkil edecek
57. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Cennet ehli yüz yirmi saf olacak. Bunun seksen saffı ümmetimdir.
Tinnizî, Cennet: 13; İbni Mâce, Zühd; 34.

İsâ (a.s.) inecektir
58. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Sizden yaşayanların Hz. İsa'nın adaletli bir hâkim olarak indiğini görmesi yakındır. O, Hıristiyanlardan cizyeyi kaldırır, Haç'ı kırar, domuzu öldürür ve savaş sona erer.
Müslim, İman: 242, 243; Buhârî, Büyü: 102; Mezâlim: 131, Enbiyâ: 49; Ebû Dâvud, Melâhim: 14; Tirmizî, Fiten: 54; Müsned,2:315, 541, (7264; 9296)

"Allah Yahudilere lanet etsin"
59. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Allah Yahudilere lanet etsin. Allah onlara büyük ve küçük baş hayvanların iç yağlarını haram kıldı da, onlar bunu satıp parasını yediler.
İbni Mâce, Eşribe: 7; Müslim, Müsakât: 71-74; Mu'cemü'l-Evsat,1:432(774)2. Müslim, Fiten: 39.

Kur'ân yedi harf üzere nazil oldu
60. Ibni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Cebrail (a.s.) bana Kur'ân'ı bir harf üzerine okudu. On* dan artırmasını istedim. Yedi harfe kadar artırdı.
Buharı, Bedü'1-Halk: 6; Fezâilü'l-Kur'ân: 4; Tirmizî, Kıraat: 11;Müsned, 1:271,(2716)

Kimler Cennete girecek?
61. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Size Cennet ehlinin kimler olduğunu haber vereyi mi? Her ağırbaşlı, nazik, cana yakın, Allah'a ve istekleri yerine getirilmesi gereken kimselere karşı itaatkar olan her kimse Cennet ehlidir.

Fitneye geri dönmemek
62. Vasile bin Eska (r.a.) rivayet ediyor:
Siz benden sonraya kalacağınızı [benim size sürekli yol göstereceğimi mi] mı sanıyorsunuz? Dikkat edin! Ben sizden evvel vefat edeceğim. Siz de birer ikişer peşimden geleceksiniz. Benden sonra birbirinizin boynunu mu vuracaksınız?

Secde azaları hangilerdir?
63. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Ben yedi azâ üzerine secde etmekle emrolundum. Saçı ve elbiseyi toplamaktan nehyedildim.
Buharı, Ezan: 133, 134; Müslim, Salât: 226-231; Ebû Dâvud, Salât: 1515; Tirmizl Salat: 203; Afodf, İftitah: 130, Tatbik: 40, 43; Mâce, İkâme: 19.

Her derdin devası vardır
64. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Allah, ölümden başka, devasını yaratmadığı hiçbir dert yaratmamıştır.

Fazla maldan yardımda bulunmak
65. Amr bin Şebib babasından rivâvet ediyor:
*" Her kime amcasının oğlu gelir fazla olan malından ister de vermezse, Allah da onu kıyamet günü fazlından mahrum eder. Umuma âit olan meranın fazlasını başkasına kaptırmamak için kendisine âit olan suyun fazlasını başkasından
esirgerse, Allah da kıyamet gününde ondan fazlını esirger.

Âhirzaman Mehdisi
66. Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) rivayet ediyor: Peygamber (s.a.v.) Fâtıma'ya şöyle buyurdu:
Peygamberimiz peygamberlerin hayırlısıdır. O, babandır. Şehidimiz, şehitlerin hayırlısıdır. O, babanın amcası Hamza'dır. İki kanadıyla Cennette dilediği yerde uçan bizdendir. O, babanın amcasının oğlu Ca'ferdir. Ve bu ümmetin torunları Hasan ve Hüseyin bizdendir. Onlar senin oğlundur. Mehdi de bizdendir.

Rekât sayısında tereddüt etmek
67. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Biriniz namazda kaç rekât kıldığı hususunda tereddüde düşerse kaç rekât kıldığını buluncaya kadar kalben araştırma yapsın. Sonra namazını kanaat getirdiği rekat üzerine tamamlasın. Ardından da sehiv secdesi yapsın.
Ebû Dâvud, Salat: 190, 191; Müslim, Mesâcid: 88; Tırmizu Salat: 291; İlmi Mâce, İkâme: 132; Nr.- " Sehv: 24; Muvatta. Salat: 62.

68. Semüre bin Cündeb (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetimin en hayırlısı benim içinde gönderildiğim asır-dakilerdir. Sonra onları takip edenler, sonra da onları takip edenlerdir.
Müslim, Fezâilü's-Sahabe: 211-213.

Katili diyet karşılığında affetmek
69. İbni Abbas (r.a.), "Katil, maktulün velîsi olan din kardeşi tarafından bir bedel mukabilinde affa uğrayacak o-lursa, o zaman kısas düşer. O takdirde affedenin, akıl ve dinin uygun gördüğü miktarı kabul etmesi, katilin de bu diyeti güzelce ödemesi gerekir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletmedir ve bir rahmettir"1 âyetini okudu, sonra da şöyle dedi:
"İsrâiloğulları kendilerinden birini kasten öldürdüğü zaman onlara fidye ödemek helal değildi. Mutlaka kısas gerekirdi. Size diyet helâl kılındı. Affedenin akıl ve dinin uygun gördüğü miktarı kabul etmesi, katilin de diyeti güzelce ödemesi emredildi. Bu, Rabbiniz tarafından size bir hafifletmedir."

Abdestsiz namaz ve haramdan sadaka
70. Üsâme bin Ümeyr el-Hüzelî rivayet ediyor:
Allah abdestsiz ve gerekli temizliğe riayet etmeden kılınan namazı, haram maldan verilen sadakayı kabul etmez.
İbniMâce, Tahâre: 1.

Günah çeşitleri
71. Selmân-ı Fârisi (r.a.) rivayet ediyor:
Günah vardır, bağışlanmaz, günah vardır, kişinin yanına bırakılmaz, günah vardır bağışlanır. Bağışlanmayacak günah Allah'a ortak koşmaktır. Kişinin yanma bırakılmayacak günah, insanların birbirlerine zulmetmesidir. Bağışlanacak olan günah ise Allah ile kul arasında kalan günahtır.
Mu'cemü'l-Evsat, 8:290, (7591)

Peygamberimizin şefaat etmesi
72. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Müslümanlardan, Cehenneme Allah'tan başkasının sayamayacağı kadar insan girer. Bu, Allah'a isyanları, günah işlemeye olan cüretleri ve emirlerini yerine getirmemeleri sebebiyledir; Sonra bana şefaat etmem için izin verilir. Ben Allah'ı ayakta iken sena ettiğim gibi secde hâlinde de sena ederim.

Aksırma adabı
73. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah aksırdığında yüzünü gizlerdi.
Tirmizî, Edeb: 6; Mecmaü'l-Evsaî, 2:505, (1870)

Ödememek niyetiyle borçlanmak
74. Meymûne el-Kerdî babasından rivayet ediyor: Resûlullahın şöyle buyurduğunu işittim:
"Bir kimse az veya çok bir mehir karşılığında evlenir onu aldatarak ve kafasında kadının hakkı olan mehri ödememe düşüncesi bulunur da hakkını ödemeden ölürse kıyamet gününde Allah'ın huzuruna zinâkâr olarak çıkar.

Resûlullahın ençok korktuğu üç şey
75. Câbir bin Semüre (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetim hakkında en çok yıldızlardan yağmur istemelerinden, idarecilerin zulme sapmalarından ve kaderi yalanlamalarından korkuyorum.

İki kat sevap kazanacak olanlar
76. Ebû Mûsâ (r.a.) rivayet ediyor: , Üç kişinin sevabı iki kat verilir. Bunlar:
1. Ehl-i kitaptan hem kendi peygamberine, hem de Mu-hammed'in tebliğine ulaşıp ona iman eden kimseye.
2. Bir cariyesi bulunup önce onu azad eden, sonra da onunla evlenen kimseye.
6. et-Tabsîr, s. 13, 38.
3. Allah'a karşı takvâlı, efendilerine karşı da itaatkâr
davranan köleye.
Buhârî, BedüWahy>31; İbni Mâce, Nikâh: 42; Müslim, Eymân:43, 44.

Resûlullah ordu yollarken ne derdi?
77. Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) bir yere bir birlik gönderdiğinde şöyle buyururdu: "Allah'ın adıyla, Allah'ın yardımını dileyerek ve Resûlullahın dini uğruna savaşa gidin. Hıyanet etmeyin. Düşmana verdiğiniz sözü bozmayın. Düşman tarafından öldürdüğünüz kimselerin burun ve kulaklarını kesmeyin. Ve çocukları öldürmeyin."
Ebû Dâvud, Cihad: 82; Müslim, Cihad: 3, 24, 25.

Kerahet vakitleri
78. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar namaz kılmak yoktur. İkindi namazından sonra güneş batıncaya kadar namaz kılmak yoktur.
îbni Mâce, İkâmetü's-Salat: 147; Buharı, Mevakit: 30, 31; Müslim, Salati'l-Müsâfirîn: 288, 292; Ebû Dâvud, Tatavvu: 10.

Kimler Cennettedir
79. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Cennetlik olanlarınızı haber vereyim mi?" buyurdu.
"Evet, yâ Resûlallah" dediler.
Şöyle buyurdu: "Peygamber Cennettedir, sıddîklar Cennettedir. Şehid Cennettedir. Küçük yaşta ölen çocuk Cennettedir. Şehrin diğer ucundaki kardeşini sadece Allah rızası için ziyaret eden Cennettedir."
Resûlullah, "Cennetlik olan kadınlarınızı haber vereyim mi?" buyurdu.
"Evet yâ Resûlallah" dediler.
"Kocasına karşı çok sevgi besleyen, çok çocuk doğuran kadındır ki, öfkelendiği veya kendisine kötü davranıldığı yahut kocası kızdığı zaman 'İşte elim senin elindedir, sen razı oluncaya kadar uyku uyumayacağım' der."

Dil ile cihad
80. Berâ bin Azib (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Hasan bin Sâbit'e, "Müşrikleri hicv et. Cebrail seninle beraberdir" buyurdu.
Müslim, Fezâİlü's-Sahabe: 153, Bedü'1-Halk: 6.

Cennet elbiseleri
81. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Bir bedevi gelerek Resûlullaha şöyle dedi: "Ya Resû-lallah! Cennette elbiselerimizi bizler kendi ellerimizle mi dokuyacağız?" Bu suâl üzerine oradakiler güldüler. Resûlullah ■ (s.a.v.), "Niçin gülüyorsunuz? Câhil olan bir âlime suâl so-.ı rabilir" buyurdu. Sonra o zâtın suâlini şöyle cevaplandırdı:
"Hayır ey Arabî. Fakat oradaki elbiseler Cennet meyvelerinin arasından çıkar."

Namaz ateşi söndürür
82. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
işlediğiniz günahın ateşiyle yandıkça yanarsınız. Sabah namazını kıldığınızda o ateşi söndürür. Sonra işlediğiniz günahların ateşiyle yandıkça yanarsınız. Öğle namazını kıldığınızda bu namaz o ateşi söndürür. Sonra işlediğiniz günahların ateşiyle yandıkça yanarsınız. İkindi namazını kıldığınızda bu namaz o ateşi söndürür. Sonra işlediğiniz günahların ateşiyle yandıkça yanarsınız. Akşam namazını kıldığınızda bu namaz o ateşi söndürür. Sonra işlediğiniz günahların ateşiyle yandıkça yanarsınız. Yatsı namazını kıldığınızda bu namaz o ateşi söndürür, günahlarınızı affettirir. Sonra uyursunuz, artık uyanmcaya kadar size günah yazılmaz.
Mu'cemü'l-Evsat, 3: 119, (2245)

Kişinin kavmini savunması
83. Âmir, babası Sa'd bin Ebî Vakkas'tan (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.), "Ey Allah'ın Resulü, kişi hak yolundaki kavmini savunur, arkadaşlarını müdafaa eder, onun sevaptaki hissesi diğerleri gibi olur mu?" diye sordum.
"Annen seni kaybetsin (Bu şeyden gafletine şaşarım) ey İbni Ümmü Sa'd! Siz zayıflarınızdan başka bir vesile ile mi rızıklamp yardıma mazhar oluyorsunuz?" buyurdu.

Âmâlığın mükâfatı
84. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Allah kimin gözünü alır da, o kimse sevabını Allah'tan bekleyerek bu musibete sabrederse, o göze Cehennem ateşi göstermemek Allah üzerine vacip olur.
Buharı, Merdâ: 27.
Buharîdekj rivayet şöyledir:
"Kulumun iki sevgili uzvunu [göz nurlarını] giderirsem, o da ona sabrederse, iki gözüne karşılık ona Cenneti veririm."
Başka bir rivayette ise sabrediîdiği takdirde bir gözün kaybedilmesine de aynı mükâfatın verileceği açıklanmıştır.'

Rekabet edilecek iki nimet
85. Yezid bin Ahtes (r.a.) rivayet ediyor:
İki şeyin dışında aranızda rekabete yer yoktur. Bunlardan birincisi Allah'ın Kur'ân'ı öğrettiği kimsedir. O kimse gece ve gündüz onun gereğini yerine getirir. Kendisine verilen Kur'ân nimeti ile ilgili daha başka yükümlülüklerinin olup olmadığını araştırır. Başkası onun hakkında şöyle der:
"Allah buna verdiğini bana da verseydi, ben de onun gibi yapardım."
Diğeri de Allah'ın mal verdiği kimsedir. O kimse kendisine verilen malı gece gündüz Allah yolunda harcar. Buna gıpta eden ötekinin dediğini söyler.
Mu'cemü'l-Evsat, 3:142, (2292); Buharı, Fezâilü'l-Kur'ân; 14.

Cimrilikten kurtaran üç şey
86. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Şu üç şeyi yapan cimrilikten kurtulmuş demektir:
1. Malının zekâtını gönül hoşluğu ile veren.
2. Misafire yemek yediren.
3. Felâkete uğrayanlara maddî yardımda bulunan.

Vebadan Ölmek şehitliktir
87. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Resûlulullah (s.a.v.), "Ümmetimin yok olması, ta'n ve taun sebebiyledir" buyurdu1. Buharı, İlim: 15. 150

Dinleyenler, "Ya Resûlullah, ta'nı biliyoruz. Taun nedir?" dediler.
Resûlullah (s.a.v.) "Düşmanınız olan cinnin sizi yarala- ** maşıdır. Bu her ikisinde de şehadet vardır'1 buyurdu.
Müsned, 4:560, (19688), 6:290, (26172, 26173).

Ticâretin tehlikeleri
88. Ebû Garaza (r.a.) rivayet ediyor: Ey tücarlar topluluğu, alışverişinize yemin ve boş söz
bulaştırırsınız. Sadaka vererek kazancınıza karıştırdığınız
kirleri temizleyin. Ebâ Dâvud, Büyü': 1; Tirmizî, Büyü': 4; İbni Mâce, Ticâret: 3-Nesâî, Eymân: 22, 23; Mu'cemü'l-Evsat, 2:135, (1254); Müsned, 4:9,(16115)'.

"İçtihad et"
89. Ukbe bin Âmir el-Cühenî (r,a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.) geldim. Yanında dâvâlaşan iki kişi vardı. Bana, "Bunlar arasında hüküm ver" buyurdu. Ben, "Annem babam sana feda olsun. Buna sen benden daha lâyıksın" dedim. "Aralarında hüküm ver" buyurdu. "Ne ile hüküm vereyim?" dedim. Şöyle buyurdu:
"İctihad et. Eğer isabet edersen on sevap kazanırsın. İsabet edemezsen bir sevap kazanırsın."
Câmiü'l-Evsat, 2:350, (1606)4. Buhârî, Müsakât: 132; İbni Mâce, Ticâret: 30.5. Ebû Dâvud, Efeb: 11. -

Allah dinini günahkâr kimse ile de kuvvetlendirir
90. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak Allah bu dini, İslâmdan nasibi olmayan kavimle [kavimlerle] kuvvetlendirir.
Müslim, İmân: 178; Buharı, Cihad: 182, Meğazî: 38.1. Müsned, 4:203, (17303) 154/ MU'CEMÜ'S-SAGÎR
Müslim'de yer alan Ebû Hüreyre (r.a.) kanalıyla gelen rivayet şöyledir:
Resûlullah ile birlikte Hüneyn savaşında bulunduk. Müslüman ismi ile çağrılan birisi için Resûlullah (s.a.v.), "Bu adam Cehennemliktir" buyurdu.
Savaş başladığında o kimse şiddetle savaştı ve yaralandı. Biraz sonra "Ey Allah'ın Resulü, sizin kendisi için 'Cehennemliktir" dediğiniz adam bu gün şiddetli bir şekilde düşmanla çarpıştı ve öldü" dediler.
Resûlullah yine "Cehenneme gitti" buyurdu.
Müslümanlardan bâzılarının şüpheye düşmelerine çok az kalmıştı. O sırada adamın ölmediği, fakat ağır şekilde yaralandığı söylendi. Akşam olunca adam yaralarının acısına dayanamayarak kendini öldürdü. Bunu Peygamberimize haber verdiler. Resûlullah (s.a.v.), "Allahü ekber. Şehadet ederim ki, ben Allah'ın Resulüyüm" buyurdu. Sonra da Bilal'e şöyle seslenmesini emretti:
"Müslümandan başkası Cennete giremez. Şüphesiz Allah bu dini günahkar bir adamla da kuvvetlendirir."*
Evet, Allah'ın hikmetine binaen dinini günahkâr, hatta dinsiz kimseler vesilesi ile de kuvvetlendirir. O kimsenin niyeti İslama hizmet düşüncesi olmadığından onu Cehenneme atar. Müslümanların böyle kimseleri iyi tanımaları, "İslama hizmet ediyor" diye onu sevmemeleri gerekir.

Kişi sevdiğiyle beraberdir.
91. Abdurrahman bin Saffan rivayet ediyor:
Babam Safvan Resûlullaha (Medine'ye) hicret etti ve ona 'h biat etti. Resûlullah (s.a.v.) elini uzattı, onun elini okşadı. Safvan, "Ben seni seviyorum yâResûlallah" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Kişi sevdiğiyle beraberdir" buyurdu.

Telbiye
92. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (a.s.m.) şöyle telbiye getiriyordu: "Lebbeyk. Allâhümme lebbeyk. Lebbeyk lâ şerike leke lebbeyk. İnnel-hamde ve'n-ni'mete leke ve'1-mülk lâ şerîke lek (Buyur Allah'ım, ben Senin emrine ve fermanına sözüm ve özümle tekrar tekrar icabet ettim. Emrine boyun eğdim. Rabbim, Senin dâvetine icabet etmek benim boynumun borcudur. Senin benzerin ve hiçbir ortağın yoktur. Rabbim, bütün varlığımla Sana yöneldim. Şüphesiz hamd da, nimet de yalnız Sana mahsustur. Mülk de Senindir. Hiçbir şekilde Senin benzerin ve ortağın yoktur.)"
Buharı, Hac: 26; Tirmizî, Hac: 13; Müslim, Hac; 19, 22; EbûDâvud, Menâsik: 26; Nesâî, Menâsik: 54; Muvatta, Hac: 28; Dârimî, Menâsik: 13; Müsned, 1:376, (2753).

Allah kimlerin işlerini istikamet üzere devam ettirir?
93. Semüre bin Cündeb (r.a.) rivayet ediyor:
Namazı dosdoğru kılın, zekât verin, haccedin, umre yapın, doğru ve dürüst olun ki, Allah da işlerinizi istikâmet üzere devam ettirsin.
Câmiü'UEvsat, 3:33, (2055)

Peygamberimizin hayası
94. Âişe (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullahın avretini asla görmedim.

Sadakanın ve affetmenin sevabı
95. Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Hiçbir mal sadakadan dolayı eksilmemiştir. Bir kul kendisine yapılan bir haksızlığı affederse Allah bununla ancak onun izzetini artırır; affedin ki Allah da sizi aziz kılsın. Bir kimse kendisine bir dilencilik kapısı açarsa, Allah da ona mutlaka bir yoksulluk kapısı açar.
Müslim, Birr: 69; Tirmizî, Birr: 82; Mu'cemü'l-Evsat, 3:141,

İçki haramdır
96. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Her sarhoşluk veren şey hamrdır. Ve her hamr haramdır. İbni Mâce, Eşribe: 9; Buharı, Eşribe: 1; Müslim, Eşribe: 73; Muvatta, Eşribe: 11; Ebû Dâvud, Eşribe: 5; Tirmizî, Eşribe: 1; Nesâî,Eşribe: 22; Müsned, (4645, 4646.)

Peygamberimiz karnını ne ile doyuruyordu
97. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Sirke ne güzel katıktır.
Ibni Mâce, Et'ime: 33.

Amene'r-Resûlü'nün fazileti
98. Nu'man bin Beşir el~Ensârî (r.a.) rivayet ediyor: Muhakkak ki Allah bir kitap yazdı. O, Arşın yanındadır. Ondan iki âyet indirip Bakara Sûresini o iki âyetle mühürledi. Bu iki âyetin okunduğu yere üç gece şeytan yaklaşamaz.
Tirmizî, Fezâilü'I-Kur'ân: 4.

Yeminin bozulması gereken yer var mı?
99. Ebû Musa el-Eş'arî (r.a.) rivayet ediyor: Kim bir şey hususunda yemin eder de yemin ettiği şeyin aksinin daha hayırlı olduğunu görürse, yemininden vaz geçsin, keffâret versin ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yapsın.
Müslim, Eyman: 12; Tirmizî, Eyman: 6; Muvatta, Eyman: 11. Buharı, Fezâil-i Kur'ân: 10; M 

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 101-200 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

 

Yolculukta namaz
101. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah ile Ebû Bekir ve Ömer ile yolculuk yaptım.
Onların dört rekâth farz namazları iki rekâttan fazla kıldığını görmedim.

102. Zeyd bin Erkam (r.a.) rivayet ediyor:
Evvâbin namazı, deve yavrusunun ayağı kumdan yanmaya başladığı andan itibaren kılınır.
Müslim, Müsâfirîn: 43.

Peygamberimizin bâzı isimleri
îbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Ben Ahmed'im, Muhammed'im, Hâşir'im, Mukeffâ'yım ' ve Hâtem'im.
Müslim, Fezâil: 124-126. Tirmizî, Edeb:67; MuvaîtCL Esmâü'n-Nebiy: 1.

Suçlunun affedilmesine aracı olmak
104. Urve bin Zübeyr rivayet ediyor:
Zübeyr bir hırsızla karşılaştı. Hırsızı yakalayanlardan onu affetmelerini istedi. Onlar, "Kadıya teslim edelim de orada aracı ol" dediler. Zübeyr şöyle dedi:Resûlullah (s.a.v.) "Kadıya teslim edildikten sonra suçluya affedilmesi için aracılık edene de, kendisine aracılık e-dilene de Allah lanet eder" buyurdu.

İlmi gizlemek
105. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bir âlime birşey sorar da o âlim bildiğini gizlerse, Kıyamet gününde ateşten bir gemle gemlenir.
Ibni Mâce, Mukaddime: 24 (264

Oruca başlama tarihi nasıl tespit edilir?
106. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ramazan hilâlini gördüğünüzde oruca başlayınız. Şevval hilalini gördüğünüzde iftar ediniz (bayram yapınız). Hava bulutlu olursa orucu otuza tamamlayınız.
Ibni Mâce, Sıyâm: 7; Mu'cemü'l-Evsat, 3:153, (2312.)

Namazın dindeki yeri
107. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Kendisine güvenilmeyenin imanı eksiktir. Abdest olmayanın namazı olmaz. Namaz kılmayanın dini sağlam değildir. Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.
Mecmâü'l-Evsaî, 3:154, (2313.)

Afiyet en büyük nimettir
108. Kay s bin Ebî Hâzim rivayet ediyor:
Ebû Bekir Sıddîk'dan (r.a.) duydum. O, minber üzerinde şöyle diyordu:
Resûlullah (s.a.v.) benim şu makamımda önceki sene şöyle buyurdu:
"Hiç kimseye kuvvetli imandan sonra afiyet gibi bir şey verilmemiştir. Ve biz Allah'tan dünyada ve âhirette afiyet istiyoruz. Dikkat edin! Doğruluk ve iyilik Cennettedir. Dikkat edin, kötülük ve günah Cehennemdedir."

İman ahlâkından olan üç şey
109. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: Üç şey iman ahlâkındandır:
1. Kızdığı zaman kızgınlığı kendisini bâtıîa sevketme-yen,
2. Hoşlandığında hoşnutluğu kendini hakdan çıkarmayan,
3. Gücü yettiğinde hakkı olmayan şeye el uzatmayan kimselerin ahlâkı.

Ihlâs ve Kâfirûn sûrelerinin fazileti
110. Sa'd bin Mâlik rivayet ediyor:
Kim ihlâs sûresini okursa Kur'ân'm üçte birini okumuş olur. Kim de Kâfirûn Sûresini okursa, Kur'ân'm dörtte birini okumuş olur.
Tirmizl Scvâbü'l-Kur'ân: 10; Mu'cemü'l-Evsat, 3:33, (2056.) 172 / MU'CEMÜ'S-SAGÎR

111. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim günahlardan sakınmak şartıyla sabah namazından sonra on iki defa İhlas Sûresini okursa, Kur'ân'ı dört defa okumuş gibi sevap kazanır. Ve yeryüzü halkının en faziletlisi olur.

Peygamberimize selâm veren taş
112. Câbir bin Semre (r.a.) rivayet ediyor:
Ben, Peygamber olarak gönderilmeden önce bana selâm veren bir taş biliyorum.
Müslim, Fezâil: 2.

Suretleri değişecek olanlar
113. Abdullah bin Abbas (r.a. rivayet ediyor: Bu ümmetten bir grup, yeme içme ve eğlenmek için bir araya geldikleri gecenin sabahında maymun ve domuza çevrilmiş olarak kalkarlar.

Başkasının evine izinsiz olarak bakmak
114. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Başkasının evine izinsiz olarak bakanın gözünü çıkarsalar helâldir.
Müslim, Âdâb: 43, 44; Ebû Dâvud, Edeb: 128; Müsned, 2:546, (9333,) 5:232, (21561); Buharı, İsti'zan: 11.
1. Bakara Sûresi, 65; Buharı, Bedü'!-Halk: 14

115. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz, "Allah'ım, dilersen beni bağışla" demesin. İsteğini kesin olarak istesin. Çünkü Allah'ı zorlayacak yoktur. Buhârî, Daavât: 21; Müslim, Zikir: 9; İhni Mâce, Duâ: 8; Tirmizî, Daavât: 77; Müsned, 2:611, (9950); Câmiü'l-Evsat, 3:25, (2038.); Muvatta, Kur'ân: 78; Ebû Dâvud, Vitr: 23.

Sahabîlerin sünnete düşkünlüğü
116. Abis bin Rebia rivayet ediyor:
. Ömer bin Hattab'i gördüm. Hacerü'l-Esved'in karşısında durmuş şöyle diyordu: "Allah'a yemin ederim ki, ben senin bana ne fayda ne de zarar vermeye gücü yetmeyen bir taş olduğunu biliyorum. Eğer Resûlullahın (s.a.v.) seni öptüğünü görmeseydim ben de öpmezdim."
Müslim, Hac: 248-251; Buhârî, Hac: 50; Ebû Dâvud. Menasik: 46; Tirmizî, Hacc: 26; Nesat, Menâsik: 147; îbni Mâce, Menâsik: 27;Muvatta: Hacc: 135.

Namazda sağa • sola bakmak
117. Abdullah bin Selâm (r.a.) rivayet ediyor: - Namazda sağa sola bakmayınız. Çünkü böyle yapanın namazı yoktur. *
Ebû Dâvud, Salât: 160; Nesâî, Sehv: 10; Dârimî, Salat: 134; > Uüstedrek, 1:361; Mu'cemü'l-Evsat, 3:27,(2042.)

Bir gün güneş batıdan doğacak
118. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Rabbinin bir kısım âyetleri geldiği gün"5 âyetiyle ilgili olarak "Güneşin batıdan doğması" buyurdu.
Buharı, Ezan: 92; Müslim, Salat: 117; İlmi Mâce, İkâme: 68.Mü'minûn Sûresi, 1, 2. _ ,.
5. En'am Sûresi, 158. ,_ ,''.,'.

Hz. Ali'nin fazileti
119. Umeyre bin Sa'd rivayet ediyor:
Minberin üzerinde Ali'yi (r.a.) gördum. Resûlullahın (s.a.v.) arkadaşlarına, "Resûlullahın (s.a.v.) Gadir Hum günündeki sözlerini kim işitti. Buna kim şahitlik edecek?" diye sordu.

Allah'ın gazabından emin olunmamalıdır
120. Yahya bin İbni Kesîr rivayet ediyor:
Kim "Ben âlimim" derse, o câhildir. Kim "Ben câhilim" derse, o câhildir. Kim, "Ben Cennetteyim" derse, o Cehennemdedir. Kim "Ben Cehennemdeyim" derse, o Cehennemdedir.

121. Şehr bin Havşeb rivayet ediyor:
Hz. Hüseyin şehid edildiğinde taziye için Ümmü Se-leme'nin (r.a.) yanına geldim. O bana Hüseyin (r.a.) ile ilgili olarak şu hatırasını anlattı:
"Resûlullah (s.a.v.) içeri girdi, bizim bir yaygımızın üzerine oturdu. Fâtıma (r.a.) oturması için başka bir şey verdi. Resûlullah Fâtıma'ya, 'Bana Hasan'ı Hüseyin'i ve amcanın oğlu Ali'yi çağır' buyurdu. Onlar yanında toplanınca da şöyle buyurdu:
"Allah'ım, bunlar has yakınlarım ve Ehl-i Beytimdir. Onların günahlarını gider ve onları tertemiz kıl."
Tirmizî, Fezâilü's-Sahabe: 61

Faiz haramdır
122 Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Altının altınla, gümüşün gümüşle, buğdayın buğdayla,' trpamn arpayla, kuru hurmanın kuru hurmayla, üzümün izümle satışı eşit olarak yapılır. Tuzun tuzla satışı peşin ola-; ak yapılır. Kim artırır ve kim artırılmasını isterse o faizdir. f Buharı, Büyü: 78; Müslim, Musakat: 81, Ebû Dâvud, Büyü: 13.^

Tevbe üzere ölmek
123. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Mü'min, kulluk elbisesi günahlarla yıprandığında onu tevbeyle yamayandır. Bahtiyar, tevbesi üzerine ölendir.
,( , Mecmâü'l-Evsat, 2:510. (1877); Heysemî, Mecmaü'z-Zevâid 10:201.

Yahudilerin ihanetinin cezası
124. Eşlem el-Ensârî rivayet ediyor:
Resûlullah beni Kurayza Yahudileri esirlerinin basma tayin etti. Ben onların çocuklarının avret yerlerine bakıyordum. Buluğa ermişse boynunu vuruyordum. Buluğa er-memişse Müslümanlara ganimet olarak kalıyordu.
Mu'cumü'l-Evsat, 2:351 (1608.)

125. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Ebû Bekir (r.a.) günün sıcak bir saatinde dışarı çıktı. Onun çıktığını gören Ömer de (r.a.) çıktı, Ebû Bekir ile karşılaştı. "Ey Ebû Bekir, bu vakitte dışarı çıkmana sebep nedir?1' diye sordu.
Ebû Bekir, "Allah'a yemin ederim ki, şiddetli açlık sebebiyle dışarı çıktım" dedi.
Ömer, "Allah'a yemin ederim ki, ben de bu sebepten dışarı çıktım" karşılığını verdi. Onlar böyle konuşurlarken Resûlullah (s.a.v.) yanlarına geldi ve "Bu vakitte dışarı çıkmanızın sebebi nedir?" buyurdu.
Onlar, "Allah'a yemin ederiz ki, biz şiddetli açlık sebebiyle dışarı çıktık" cevabını verdiler.
Resûlullah (s.a.v.), "Nefsim kudreti elinde olan Allah'a yemin olsun ki, ben de ancak bu sebeple dışarı çıktım. Geliniz" buyurdu. Beraberce Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin evine geldiler. Ebû Eyyûb Resûlullah için yiyecek veya süt hazırladığını daha önce söylemişti. Resûlullah o gün gecikmiş, zamanında gelememişti. Ebû Eyyub de onu ailesine yedirmiş ve sonra da hurma bahçesine çalışmaya gitmişti. Resûlullah ile arkadaşları kapıya geldiklerinde hanımı çıktı ve "Ey Allah'ın Peygamberi ve beraberindekiler, merhaba, hoş geldiniz" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Ebû Eyyûb nerede?" diye sordu.
Kadın, "Hemen gelir. Bu vakitte gelmenizin sebebi nedir, ey Allah'ın peygamberi?' dedi.
Resûlullah (s.a.v.) geri döndü, tam o sırada bahçesinde çalışan Ebû Eyyub onu gördü, koşarak gelip Resûulullaha yetişti ve:
"Merhaba, hoş geldiniz ey Allah'ın Peygamberi ve yanındakiler! Ey Allah'ın Resulü, bu vakitte sen gelmezdin?" dedi. Onu geri eve getirdi. Sonra da hemen gitti, bir hurma dalı kesip geldi. [Daim üzerinde yaş ve kum hurmalar olduğu gibi, yeni olgunlaşmakta olanları da vardı].
Resûlullah (s.a.v.), "Bundan ne istedin, bize kuru hurmalardan toplasaydın?" buyurdu.
'"Ya Resûlallah, hem kurusundan, hem yaşından, hem de yeni olgunlaşmışından yemenizi istedim. Size bunun yanında hayvan da keseceğim" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) "Eğer kesersen sağilanlarından kesme" buyurdu. Ebû Eyyûb bir kuzu veya oğlak alıp kesti. Hanımını da, "Sen ekmek pişir; ben de yemek yapacağım. Sen daha iyi ekmek pişirirsin" dedi. Kendisi de oğlağın yarısını pişirdi, yansını da kızarttı. Yemek pişince getirip Resûlullah ve Ashabının önlerine koydu. Resûlullah (s.a.v.) oğlaktan bir parça aldı, bir ekmeğin üzerine koydu ve Ebû Eyyûb'a vererek:
"Ey Ebû Eyyûb, bunu Fâtıma'ya götür. Çünkü o da günlerden beri böyle bir şey bulamadı" buyurdu. Ebû Eyyûb da onu Fâtıma'ya götürdü. Hepsi yiyip doyduktan sonra Resû-lullah (s.a.v.), "Ekmek, et, kuru ve yaş hurmalar" dedi ve gözleri yaşardı. Şöyle buyurdu:
"Bunlar kıyamet günü hesaba çekileceğiniz nimetlerdendir." Bu durum yanındakilere ağır gelince şöyle devam etti:
"Böyle birşey bulduğunuzda 'Bismillah ve bereketillah (Allah'ın ismi ve bereketi ile)' diyerek elinizi uzati-nız. Doyduğunuzda da 'Bizi doyuran, içiren ve bize nimet ihsan edip lütufta bulunan Allah'a hamdolsun' deyiniz. Böyle yaparsanız nimetin şükrünü edâ etmiş olursunuz."
Resûlullah (s.a.v.) kendisine bir iyilik yapana mutlaka karşılığını vermek isterdi. Ebû Eyyûb'a, "Yarın bize gel" buyurdu. O bunu duymayınca Ömer (r.a.) "Resûlullah yarın kendisine-gelmeni istiyor" dedi.
Ertesi gün Ebû Eyyûb kendisine geldiğinde Resûlullah (s.a.v.) ona bir hizmetçi verdi ve "Ey Ebû Eyyûb, bunun
hakkında sana iyilik tavsiye ederim. Çünkü biz yanımızda bulunduğu müddetçe ondan ancak iyilik gördük" buyurdu.
Ebû Eyyûb onu eve getirdiğinde, "Resûlullahın tavsiyesi sebebiyle onu hürriyetine kavuşturmaktan daha hayırlı bir şey bilmiyorum" dedi ve onu azâd etti.

İdarecilerin iki çeşit yardımcıları vardır
126. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Her peygamberin ve her idarecinin iki çeşit yardımcıları, yakınları olur. Bunlardan bir kısmı onlara doğru ve hayırlı yolu gösterir ve ona teşvik eder. Diğer kısmı da onlara yanlış yolu gösterir ve ona teşvik ederler. Her kim şerri, yanlışı gösteren yardımcılardan korunursa kurtulur.
Buharı, Ahkam: 42; Nesâî, Beyat: 32; Câmiül'l-Evsat, 3:463.

Yalan söylemenin caiz olduğu yerler
127. Ümmü Külsüm bint-i Ukbe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın üç şey dışında hiçbir şeyin yalana ruhsat vermeyeceğini söylediğini duydum. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyururdu:
Onları yalan saymam. Bu hususlar şunlardır:
1. İki kişinin arasını düzeltmek için söylenilen gerçek dışı söz,
2. Savaşta düşmanı yanıltmak için söylenen gerçek dışı söz,
3. Kadının kocasının gönlünü, erkeğin hanımının gönlünü yapmak için söylediği gerçek dışı söz.
Tirmizt, Birr: 26; Buharı, Sulh: 2; Müslim, Birr: 101; Ebû Dâvud,Edeb: 58.

Resûlullahın ibâdet hayatı
128. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) geceleyin ayaklan yarılmaya kadar kıyamda dururdu.
Hz. Aişe, "Allah geçmiş ve gelecek günahlarınızı bağışladığı halde niçin böyle yapıyorsunuz?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Allah'a şükreden bir kul olmayayım mı?" buyurdu. ■ Jbni Mâce, Îkâmetü's-Salat: 200; Buharı, Küsuf: 56.

Dünyada ayıbı örtülenin âhirette de örtülür
129. Ebû Musa (r.a.) rivayet ediyor:
Allah dünyada bir kulun ayıplarını Örterse, kıyamet gününde onu o sebeple ayıplamaz.
Mecmâii'l-Evsat, 7:163, (6299.)
31 numaralı hadise ve izahına

Köleye iftiranın cezası
130. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: -Kim kölesine zina iftirasında bulunursa, kıyamet gününde ona had (ceza) uygulanır.
Bulum, Hudûd, 45; Müslim, Eynıan: 37; Tirmizî, Birr: 30; Ebû Dâvud, Edeb: 133.

Resûlullahın Hendek Savaşında duası
131. Abdullah bin EbîEvfâ (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Hendek Savaşı gününde şöyle duâ etti: "Kitabı indiren, bulutları yürüten, hesaplan çarçabuk gören, orduları bozguna uğratan Allah'ım! Onları da bozguna uğrat ve darmadağın et."

Namaz kılanın Önünden geçmek
132. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), "Siyah köpek, kadın ve eşeğin namaz kılanın önünden geçmesi namazı keser" buyurdu,
Abdullah bin Sâmit "Ey Ebû Zer, siyah köpeğin kırmızı köpekten veya sarı köpekten farkı nedir ki?" diye sordu.
Ebû Zer (r.a.) "Ey kardeşimin oğlu, senin bana sorduğunu ben de Resûlullaha (s.a.v.) sordum, 'Siyah köpek şeytandır' buyurdu" cevabını verdi.
Müslim, Salat: 265; îbni Mâce, İkâme: 38; Ebû Dâvud, Salat:109; Nesât, Kıble: 7; Müsned, 5:194. (21316); Dârimî, Salat: 128.


 


Abdest esnasında söylenecek söz
133. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ey Ebû Hüreyre, abdest aldığın zaman "Allah'ın ismiyle, Allah'a hamd olsun" de. Eğer abdestini bozmama konusunda kendini tutabilirsen o abdestini bozuncaya kadar sana sevap yazılır.

Hayber Yahudilerinin cezalandırılması
134. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Hayber'i toprak ve hurma mahsulünün yansı karşılığında yerlilerinin elinde bıraktı.

İyilik ehli
135. Ebû Musa el-Eş'afî (r.a.) rivayet ediyor:
Dünyada iyilik ehli âhirette de iyilik ehlidir. Dünyada kötülük ehli âhirette de kötülük ehlidir.
Kulun anne karnında kaderinin yazılması
1. İbni Hişam, Sîre, 3:225, 230, 231, 257, 266, 332, 351, 352, 371; İbni Sa'd, Tabakat, 2:92.

136. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Resûluîlah (s.a.v.) ki o doğru söyleyen ve yalan çıkarıl-mayandır, bize şöyle buyurdu: "Biriniz anne karnında kırk gün bekledikten sonra alaka olur, kırk gün sonra mudga olur. Kırk gün sonra melek gelir itaatli bir kul mu, isyankar bir kul mu, erkek mi kız mı olacağını yazar."
Buhârî, Hayız: 17; Kader: 1; Müslim, Kader: 1 -5; Ebû Dâvud Sünnet: 17; Tirmizî, Kader: 4.

Selâm Allah 'in isimlerindendir
137. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak ki Selâm, Allah'ın isimlerinden biridir. Allah onu, bizim dinimizde olanlara bir selam; zimmetimizde olanlar için de eman ve güvence işareti olarak yeryüzüne indirdi.
Taberânî, Mu'cemü'l-Evsat'tu buna benzer şöyle bir hadis rivayet eder:

"Bana Kur'ân oku"
138. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bana, "Bana Kur'ân oku" buyurdu.
"Kur'ân sana indirildiği halde ben mi sana okuyacağım?" dedim.
"Evet, onü başkasından dinlemeyi seviyorum" buyurdu.
Nisa Sûresini okumaya başladım. "Kıyamet gününde her ümmetten peygamberleri o ümmet üzerine bir şahit ve seni de bunlar ve bütün insanlar üzerine bir şahit olarak getirdiğimiz zaman onların hali nasıl olacak?"1 âyetine geldiğimde gözlerinden yaşlar boşanıyordu. Durdum.
"Dilediğini iste, dileğin yerine getirilecek" buyurdu.
Buharı, Fezâilü'l-Kur'ân: 32, 33; Mu'cemü'l-Evsat, 2:353 (16107);Tirmizî, Tefsir 5:237 (3024)

"Ben sizden ücret istemiyorum"
139. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Kureyş'ten hiçbir kabile yoktur ki, Resûlullahm onlardan bir annesi bulunmasın. Hatta onun Hüzeyl kabilesinden de bir annesi vardır. Bunun içindir ki, Cenâb-ı Hak, "De ki: Ben sizden bir ücret istemiyorum"2 Ancak benimle olan akrabalık haklarınızı korumanızı, bani hıyanet etmemenizi, beni yalanlamamanızı, bana eziyet etmemenizi istiyorum."
Kuıeyş kabilesinin hepsi birbirine akraba idi. Kadınlarının çoğu Resûlullahın ya anne tarafından veya baba tarafından yakını oluyordu. Hadiste bu yakınlık "anne" olarak ifâde edilmiştir.
Bu akrabalık sebebiyledir ki, Allah onlardan Resulüne olan akrabalık haklarını yerine getirmelerini istemiş şöyle buyurmuştur:
"De ki: Sizi davet ettiğim şeye karşılık size olan yakınlığımdan dolayı beni sevmenizden ve akrabalık haklarını yerine getirmenizden başka bir ücret istemiyorum."*
Şa'bi yukarıdaki hadisi şöyle rivayet eder:
"İnsanlar bu âyet hakkında bize çok sordular. Biz de bu âyeti Abdullah bin Abbas'a sorduk. İbni Abbas (r.a.) "Bu âyet şu mânâya gelir" dedi:
"Allah'ın Resulü (s.a.v.), Kureyş'in nesebinin merkezini teşkil eder. Kureyş'in her boyu, mutlaka ona dayanır. İşte bu sebeple Cenâb-i Hak, "De ki: Sizi davet ettiğim şeye karşılık, size olan yakınlığımdan dolayı, beni sevmenizden, bana sempati duymanızdan başka herhangi bir ücret istemiyorum." Buyurdu ki, bu şu mânâya gelir:
"Siz, benim kavmimsiniz. Sözlerimi dinlemeye ve bana itaat etmeye daha layıksınız. Dolayısıyla eğer siz bana itaat etmezseniz, hiç olmazsa akrabalık hakkını gözetin, bana eziyet etmeyin ve bana karşı çıkmayın."3
■k Bu âyete başka mânâlar da verilmiştir. Ancak buraya uygun olan mânâ bu şekildedir.
3. Fahreddin er-Râzi. Mefâtihü'i-Gayb (Tefsîr-i Kebir Tercümesi), 19:447.

Resûlullahtan bir hatıra
140. Câbirbin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) benden bir deve satın aldı ve Medine'ye kadar devenin sırtını (ona binmeyi) bana tahsis etti.
Buhârt, Cihad: 49, 113, Vekâlet: 8; Mesâcid: 59, BüyÛ: 34;İstikraz: 1, 7, Mezâlim: 26, Hibe: 23; Müslim, Müsâkat: 109-117;İmârat: 181; Tinnizl Büyü: 30; Nesâî, Büyü: 77; Ebû Dâvud, Ticâret:71; İbni Mâce, Ticâret: 29.

Ölümü temenni etmemek
141. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz asla ölümü temenni etmesin. Şayet ölümü istetecek bir durumla karşı karşıya kalırsa o zaman şöyle desin:
"Allah'ım, benim için yaşamak hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat; ölüm hayırlı olduğu zaman da ruhumu al."
Buhân, Daavât: 30; Müslim, Zikir: 4; Ibni Mâce, Zühd: 31.

Zikrin fazileti
142. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), "Kul, zikirden başka, Allah'ın azabından kendisini daha fazla kurtaracak bir amel işleyemez" buyurdu."Allah yolunda cihad da mı?" denildi.
Resûlullah (s.a.v.) "Allah yolunda cihad da. Ancak kılıcın kinlıncaya kadar dövüşmen hariç" buyurdu.
Mu'cemü'l-Evsat, 3:156, (2317.)

"Hak geldi bâtıl zail oldu"
143. İbni Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Mekke'nin fethi günü Kabe'ye girdi. O sırada Kabe'nin etrafında kurşunla yere pekiştirilmiş 360 tane put vardı. Asasıyla onlara dürtüyor ve "Hak geldi, bâtıl yok oldu. Muhakkak ki, bâtıl yok olucudur"1 diyordu. Par yüz üstü yere yuvarlanıyordu.
Müslim, Cihad: 87; Buhâri, Megâzî: 50; Tirmizî, Tefsirü'l-Kur'ân:

Namazda Fatiha okumak
144. Ubade bin Sami t (r.a.) rivayet ediyor: Fatiha okumayanın namazı yoktur.
Buharı, Ezan: 95; Müslim, Salât: 34, 38; Tirmizî, Mevâkit: 69,Dâvud, Salât: 131.

Bahtiyar insan
145. Sevban (r.a.) rivayet ediyor:
Diline sahip olana, boş vakitlerini evinde geçirene ve günahlarına ağlayana ne mutlu.
"''Tirmizî, Zühd: 60; Müsned, 2:280, (6983); 4:216, (17420.)Müslim, Salât: 38, 41; Tirmizî, Salât: 116

146. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Cennet ehline şöyle seslenilir:
"Siz dâima sağlıklı kalacak, asla hastalanmayacaksınız. Ebedî olarak yaşayacak, asla ölmeyeceksiniz. Asla üzülmeden zevk ve safa içerisinde yaşayacaksınız. Sürekli genç kalacak, asla ihtiyarlamayacaksınız."

İhtiyacı Allah'a arz etmek
147. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim acıkır veya fakir düşer de bunu insanlardan saklar, derdini Allah'a arz ederse, onun için mutlaka helâlinden bir senelik geçimi için kapı açmak Allah üzerine bir haktır.
Mu'cemü'l-Evsat, 3:184, (2379.)

İhramlı iken vefat eden
148. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Veda haccında bir adam ihramlı iken devesi onu yere çaldı, adam derhal öldü. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Onu su ve sidr ile yıkayınız ve ihram elbisesi ile kefenleyiniz. Yüzüne ve başına bez sarmayınız. Ona güzel koku yaklaştırmayınız. Şüphesiz o kıyamet gününde telbiye söyleyerek diriltilecektir."
İbni Mâce, Menâsik: 89.

Peygamberimizin gaybî bir haberi
149. Ebû Said el-Hudri (r.a.) rivayet ediyor:
Kendilerine sığınıp yardım isteyenlere yardım ettikleri, hükümlerinde âdil davrandıkları, paylaştırdıklarında adaletle hareket ettikleri müddetçe bu halifelik işi Kureyş'in elinden çıkmaz. Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti böyle yapmadıklarında üzerlerine olsun.

Resûlullahm isimleri
150. Ebû Mûsâ (r.a.) rivayet ediyor:- Resûlullah (s.a.v.) bize bâzı isimlerini saydı. Bunlardan bir kısmını hatırımızda tuttuk. Şöyle buyurdu:
Ben Muhammed'im, Ahmed'im, Mukaffa'yım, rahmet peygamberiyim, savaş peygamberiyim.

Cihada denk bir amel
151. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) gelerek, "Cihad etmek istiyorum, fakat gücüm yetmiyor" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) "Annen veya baban hayatta mı?" diye sordu.
Adam, "Annem hayatta" cevabını verdi.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ona iyilik ederek Allah'ın huzuruna mazeretli olarak çık. Bunu yaparsan ve annen senden razı olursa hem hac, hem umre, hem de cihad etmiş olursun. Allah'tan kork ve annene iyilik yap."
Mu'cemü'l-Evsat, 3:435.


 


En'âm Sûresinin fazileti
152. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
En'âm Sûresinin tamamı bir defada yetmiş bin melek tarafından uğurlanarak indi. Melekler yüksek sesle teşbih ve hamd ediyorlardı.

Allah yumuşaklığı sever
153. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Allah yumuşaktır ve yumuşaklığı sever. Yumuşaklık karşılığında verdiğini sertlik karşılığında vermez.
Müslim, Birr: 77; Ebû Dâvud, Edeb: 10; İbni Mâce, Edeb: 9;Buharı, Edeb: 35.

Malını korurken öldürülen şehittir
154. Abdullah bin Amr (r.a.) rivayet ediyor: Kişinin malını korurken öldürülmesi kendisi için şehâ-dettir.
İbni Mâce, Hudûd: 21; Tinnizî, Diyat: 22; Ebû Dâvud, Sünnet: 32; Nesâi, Tahrîm: 22; Müstedrek, 3:741, (6697); Müsned, 1:232,

Zulüm, faiz ve haramdan sakınmak
155. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Kim temsil ettiği bâtıl ile bir hakkı ortadan kaldırmak isteyen zâlime yardım ederse, Allah ve Resulünün koruyuculuğundan mahrum kalır.Kim bir dirhem faiz parası yerse, 33 defa zina etmiş gibi günah kazanır.
Kim de vücudunu haramdan beslerse, ateş ona daha layıktır.
Mu'cemü'l-Evsat, 3:451, (2968.)

Haya dini öğrenmeye mâni olmamalı
156. Ümmii Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmü Süleym geldi ve "Ey Allah'ın Resulü, Allah gerçeği açıklamaktan haya etmez. Erkeğin rüyasında gördüğünü kadın da görürse gusletmesi gerekir mi?" diye sordu. Ben güldüm ve "Hiç kadın ihtilam olur mu?" dedim. Resü-lullah (s.a.v.), "Eğer kadın ihtilam olmazsa çocuk annesine niçin benziyor?" buyurdu.
Müslim, Hayız: 29-32; İbniMâce, Taharet: 107.

Akika kurbanı kesmek sünnettir
157. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kimin bir çocuğu doğarsa onun için akîka kurbanı olarak
deve, sığır veya koyun kessin.
Buharı, Akîka: 2; Tirmizî, Edâhî: 16; îbni Mâce, Zebâih: 1; Ebû Dâvud, Dahâyâ: 20; Nesâî, Akîka: 1; Darimî, Edâhî, 9; Müsned, 4:26.

Haya
158. İmran bin Husayn rivayet Haya bütünüyle hayırlıdır.

Peygamberimizin bağışlanma dilemesi
159. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak ki, ben her gün yüz defa Allah'tan bağışlanma diler ve Ona tevbe ederim.
îbni Mâce, Edeb: 57; Müslim, Zikir: 41; Ebû Dâvud, Vitr: 62;Buharı, Daavât: 3.


 


Resûlullaha nasıl salât getirilir?
160. Ka'b bin Ucre (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam: "Yâ Resûlallah! Sana nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz. Fakat nasıl salat getireceğimizi bize bildir" dedi.
Resûlullah şöyle buyurdu: "Şöyle deyiniz. 'Allahümme salli ala... (Allah'ım, İbrahim'e salât ettiğin gibi, Muham-med'e ve Muhammed'in âline de salât et. Şüphesiz Sen kullarının hamdlerine bol sevapla karşılık veren, dilleriyle ö-vülen Hamîd ve sonsuz şeref ve büyüklük sahibi Mecîdsin."Allah'ım, İbrahim'e bereketini indirdiğin gibi, Muham-med'e ve Muhammed'in âline de bereketini indir. Şüphesiz Sen kullarının hamdlerine bol sevapla karşılık veren, dilleriyle övülen Hamîd ve sonsuz şeref ve büyüklük sahibi Mecîdsin."
Müslim, Salât: 65; Mu'cemü'l-Evsat, 3:457, (2979.)

İmanla kabre girmek
161. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim ölüm ânında "Allah'tan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak Allah'tandır" derse, ebedî olarak Cehennem ateşinde kalmaz.
Tirmizî, Cenâiz: 7; Ebû Dâvud, Cenâiz: 16; Mu'cemü'l-Evsat :458, (2982.)

Ammar 'in fazileti
162. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Ammar Resûîullahın yanına girmek için izin istedi. Re-sûlullah ona "Temiz ve temizlenmiş Ammar'a merhaba" buyurdu.
Tirmizî, Menâkıb: Hadis No:3799.

Cerir bin Abdullah'ın (r.a.) fazileti
163. Cerir bin Abdullah el-Becelî rivayet ediyor:
Resûlulîah (s.a.v.) Müslüman olduğum günden beri beni yanına girmekten men etmedi. Beni gördüğü zaman da mutlaka tebessüm etmiştir.
Buharı, Menâkıbu'l-Ensâr: 21; Müslim, Fezâilü's-Sahabe: 134- Tirmizî, Menâkıb, Hadis no; 3822; Müsned, 4:488, (19130.)


 

конецформыначалоформыErkeğin hanımının yeğenini nikahlaması

Cerir bin Abdullah'ın (r.a.) fazileti
163. Cerir bin Abdullah el-Becelî rivayet ediyor:
Resûlulîah (s.a.v.) Müslüman olduğum günden beri beni yanına girmekten men etmedi. Beni gördüğü zaman da mutlaka tebessüm etmiştir.
Buharı, Menâkıbu'l-Ensâr: 21; Müslim, Fezâilü's-Sahabe: 134- Tirmizî, Menâkıb, Hadis no; 3822; Müsned, 4:488, (19130.)

164. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:Bir kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikâh edilmez.
Müslim, Nikah: 35, 38; İbni Mâce, Nikah: 31; Nesâî, Nikah: 47, , 48; Tirmizî, Nikah: 30; Ebû Dâvud, Nikâh: 12; Dârimî, Nikâh: 8.

Azaları sağlam olanlar âhirette sakatlara imrenecek
165. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Dünyada iken azaları sağ ve salim olanlar, Kıyamet günü musibetzedelere verilen sevabın çokluğunu gördüklerinde, dünyada iken derilerinin keskin âletlerle parça parça kesilmiş olmasını arzu edeceklerdir.
Tirmizî, Zühd: 58.

Süt amcası kadına mahremdir
166. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam yanıma girmek için izin istedi ve "Ben senin süt amcanım" dedi. Resûlullah geldiğinde durumu ona haber verdim. "Ona izin ver, çünkü o senin süt amcandır" buyurdu.
Buhârî, Nikâh: 117; Müslim, Rada: 4-10; Ebû Dâvud, Nikâh: 7;Tirmizî, Rada: 2; Nesâî, Nikâh: 52; I'bni Mâce, Nikah: 38; Muvatta,Rada: 2; Dârimî, Nikâh: 48; Müsned, 6:221, (25608.)

Yetime haksızlık yapmamak
167. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
(- Resûlullaha (s.a.v.), "Ya Resûlullah, ben hangi gerekçe ile yanımdaki yetimi dövebilirim?" dedim.
, Şöyle buyurdu:
"Kendi malını korumak için onun malım riske atmaksızın ve onun malından kendine kazanç sağlamaksızın, çocuğunu hangi sebeple dövüyorsan, onu da o sebeple dövebilirsin.

 

конецформыначалоформыCemaattan ayrılmamak
168. Câbir bin Semure (r.a.) rivayet ediyor:
Ömer (r.a.) Câbiye'de* bize şöyle bir konuşma yaptı:
"Ey insanlar! Resûlullahın bize okuduğu bir hutbenin benzerini size okumak için kalkmış bulunuyorum. Resûlul-lah (s.a.v.) şöyle buyurmuştu:
"Sahabîlerime hürmet edin. Sonra onların ardından gelenlere, sonra onların ardından gelenlere. Sonra yalan yaygınlaşır. Öyle ki kişi şahitlik etmesi istenmediği halde şahitlik edecek, yemin etmesi istenmediği halde yemin edecek.
"Her kim Cennetin en güzel yerini arzuluyorsa cemaattan ayrılmasın. Çünkü şeytan tek kişi ile beraberdir. Birlik içindeki iki kişiden daha uzaktır.
* Câbiye, Dımaşk'ta bir köy ismidir. Hz. Ömer Suriye'nin fethi esnasında buraya gelmiş ve Resûlullahın yukarıdaki sözlerini aynen tekrarlamıştır
"Dikkat edin, biriniz bir kadınla başbaşa kalmasın. Çün-ü kü üçüncüleri şeytandır. "Dikkat edin, kimin iyilikleri kendisini sevindiriyor, kötülükleri de üzüyorsa, o kimse mü'mindir."
Buhâri, Fezâiîü's-Sahabe: 1; Tirmizî, Fiten: 45; Müslim, Selâm: 19-22, Fezâilü's-Sahabe: 214; Ebû Dâvud, Sünnet: 9. .

Hz. Ali'nin ve çocuklarının fazileti
169. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Vefat hastalığına yakalandığında Abbas Resûlullahı (s.a.v.) ziyarete geldi. Onu kaldırdı ve şeririn üzerine oturt-• tu. Resûlullah (s.a.v.) "Allah seni yüceltsin ey amca" bu-( yurdu. Abbas, "Bu Ali, girmek için izin istiyor" dedi. Peygamber (s.a.v.) "Girsin" buyurdu. Ali, yanında Hasan ve Hüseyin olduğu halde içeri girdi. Abbas, "Bunlar senin çocukların ey Allah'ın Resulü" dedi. Resûlullah (a.s.m.) "Onlar senin de çocukların ey amca" buyurdu. Abbas, "Ben onları seviyorum" dedi. Peygamber (s.a.v.), "Sen onları sevdiğin gibi Allah da seni sevsin" buyurdu.
Mu'cemü'l-Evsat, 3:460

Deniz gazasının fazileti
170. İmran bin Husa/n (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Allah yolunda bir defa_çleniz savaşma çıkarsa i —kimin kendi yolunda savaştığını Allah daha iyi bilir
Allah'a karşı her türlü itaatini yapmış, Cenneti olanca gücüyle talep etmiş, Cehennemden de olanca gücüyle kaçmış olur.Mucemii'l-Evsat, 3:461 (2988)

Gece namazı kılmak
171. Ebû Said (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam geceleyin uyanır, hanımını da uyandırır da ab-dest alarak iki rekât namaz kılarlarsa, Allah'ı çok zikreden erkeklerle kadınlardan yazılırlar.
İbni Mâce, İkâmeti's-Salât: 175.

Cennet kadınları
172. Ebû Sâid el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Cennet ehli, hanımlarıyla cinsî münâsebette bulunduklarında kadınların bekâretleri geri iade edilir.

Mestler üzerine meshetmek
173. Saffan bin Usal (r.a.) rivayet ediyor:
Peygamberimiz (s.a.v.) ile beraber yolculukta idik. Bize mestler üzerine üç gün üç gece, yolcu olmadığımız zaman da bir gün bir gece mesh etmemizi emretti.
Ebû Dâvud, Tahâre: 61; İbniMâce, Tahâre: 86.

Anne hakkı
174. Büreyd (r.a.) rivayet ediyor: ■ Bir adam Resûlullaha geldi ve şöyle dedi: ''■ "Ey Allah'ın Resulü, ben şiddetli bir sıcakta annemi boynumda iki fersah mesafeye taşıdım. Öyle ki eğer ben o sıcağın altına bir parça et koysaydım, muhakkak pişerdi. Bununla annemin hakkını ödemiş oldum mu?"
Resûlullah (s.a.v.) "Belki bununla birtek doğum sancısının hakkını ödemiş olabilirsin" buyurdu.

175. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Âişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir.
İlmi Mâce, Et'ime: 14; Müslim, Fezâilü's-Sahabe: 89; Tirmizî,Menâkib: 63.

Mekruh olan bir tıraş şekli
176. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor: , Resûlullah (s.a.v.) kan aldırma dışında sadece başın ense kısmını tıraş etmekten men etti.
Müslim, Libâs: 72, 113.

Cuma günü gusletmek
177. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah bize Cuma günü yıkanmamızı emretti.

Peygamberimiz rahmet olarak gönderilmiştir
178. Ebû Hiireyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ben bahşedilmiş bir rahmet ve bir lütuf olarak gönderil** dim.

Sabahın erken saatlerinde bereket vardır
179. Ebû Bekre (r.a.) rivayet ediyor: r v Allah'ım, ümmetim için sabahın erken saatlerini bereketli k'ıl.
*-' Tirmizl Buyu': 6; //?m Mâce, Ticâret: 41; EM Dâv»</, Cihad: 78;
Müsned, 1:190(1321).

Secde nasıl yapılır?
180. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resülullah secde ederken koltuklarının beyazlığı görü-lünceye kadar kollarını yanından uzaklaştırırdı.
Ebû Dâvud, Salât: 153; İbni Mâce, İkâme: 19; Müslim, Salat: 237; Dârimî, Salât: 79; Nesâî, Tatbik: 52.

Allah'ın rahmeti
181. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor: ; Resûlullaha bir esir kafilesi* getirildi. Kafileden bir kadın sağa sola koşuşturuyordu. Derken bir çocuk buldu, onu aldı, kucakladı ve emzirdi.
Resûlulîah (s.a.v.), "Şu kadının çocuğunu ateşe atabileceğini düşünebiliyor musunuz?" diye sordu.
Biz, "Hayır vallahi atmamaya gücü yettiği müddetçe onu ateşe atmaz" cevabını verdik.
Resûlulîah (s.a.v.), "Allah kullarına karşı bu kadının çocuğuna olan merhametinden daha fazla merhametlidir" buyurdu.
Buharı, Edeb: 18.

Çocuğu namaza alıştırmak
182. Abdullah bin Habib babasından rivayet ediyor:
m, Çocuk sağını solundan ayırmaya başladığında ona namaz
kılmasını emredin.
Tirmizî, Mevâkit: 182; Ebû Dâvud, Sahil: 26; Dâriıni. S;ılâi: 141; 4t, Müsned, 2:239 (6686)

Bir toprak parçasını gasp etmek
183. Amr bin Nüfeyl (r.a.) rivayet ediyor:
Her kim haksız olarak başkasının bir karış arazisini alırsa, kıyamet gününde orası yedi kat yerin dibine kadar o kimsenin boynuna dolandırılır.
Buharı, Bedü'1-Halk: 1, Mezâlim: 13; Müslim, Müsâkâl: 142;Müsned, 4:193(17224)

Resûlullahı rüyada görmek
184. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Kim rüyasında beni görürse o kimse gerçekten beni görmüştür. Çünkü şeytan benim ve Kabe'nin suretinde görü-nemez.
îbni Mâce, Rü'ya: 2; Buharı, Ta'bir: 23.

Bıyıkları kısaltmak
185. Zeyd bin Erkam (r.a.) rivayet ediyor: Bıyıklarını kısaltmayan bizden değildir.
Tirmizî, Edeb: 16; Nesâî, Taharet: 13; Müslim, Taharet; 2; Muvatta, Şa'ar: I.

Peygamberlere emredilen üç şey
186. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Biz peygamberler topluluğu üç şeyi emrettik:
1. İftarı acele yapmak.
2. Sahuru geciktirmek,
3. Namazda sağ eli sol elin üzerine koymak.
Muvatta, Kasru's-Salât: 15; MecmâU'l-Evsat, 2:526 (1905)

Peygamberimizden mü 'mirilere tavsiyeler
187. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Akrabalık bağlarını kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinize kin beslemeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Bir Müslümanm Müslüman kardeşi ile üç günden fazla küskün durması helal olmaz.
Müslim, Birr ve's-Sıla: 23; Mu'cemü'l-Evsat, 4:41 (3053)

Merhametli olmak
188. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Siz yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin.
Müsned, 2:220 (6538); Mu'cemü'l-Evsat, 4:42 [3055)
Müsned'd&ki rivayet, "Merhamet ediniz ki, size de merha-met edilsin" şeklindedir.

İnsanların arasını düzeltmek için yalan söylemek
189. Ümmü Gülsüm bint-i Ukbe (r.a.) rivayet ediyor:
Hayrı konuşarak ve hayrı geliştirerek insanların arasını düzelten yalancı değildir.

Oruçlunun hanımını kucaklaması
190. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) oruçlu iken beni kucaklardı. Hanginiz nefsinize Resûlullah (s.a.v.) kadar sahipsiniz?
Buhârî, Savın: 23; Müslim, Siyam: 65, 66; Ebû Dâvud, Tahare: .... .

Kadir gecesi ne zamandır?
191. Câbir bin Semüre (r.a.) rivayet ediyor: Kadir gecesini Ramazanın 27. gecesinde arayın.

Allah'ı teşbih etmenin fazileti
192. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Kim "Sübhanallahi ve bihamdihi (Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ve Ona hamd ederim)" derse Cennette onun için bir hurma ağacı dikilir.
fbniMâce, Edeb: 57; Müsned, 2:398 (7991)

Cennete ilk çağrılacak olanlar
193. îbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Cennete girmek için ilk çağrılacak olanlar bollukta da, darlıkta da Allah'a çokça hamd edenlerdir.
Mu'cemii'l-Evsat, 4:44 (3057)

Cennete girmede kavimlerini geçenler
194. Ebû Ümâme el-Bahilî (r.a.) rivayet ediyor: '".f. Resûlullahı şöyle derken işittim: "Cennete girmede ben Arapların öncüsü oldum. Süheyb Rumların öncüsü oldu. Bilal Habeşlilerin öncüsü oldu. Selman da İranlıların öncüsü oldu."

İslâm garip olarak başladı, yine garip hale gelecek
195. Sehl bin Sa'd (r.a.) rivayet ediyor: ,.
Resûlullah (s.a.v.) "Muhakkak İslâm garib olarak baş! ladı, yine garib hale gelecektir. O gariplere müjdeler olsun" buyurdu. I
"O garipler kimdir, ey Allah'ın Resulü?" denildi.
Resûlullah (s.a.v.) "İnsanların bozulduğu zamanda bo-zulmayip başkalarını ıslaha çalışanlardır" buyurdu. Müslim, İman: 232; Ibni Mâce, Fiten: 15; Tirmizî, İman: 13

Cihada gitmek ve anne babanın izni
196. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Düşman evinin kapısında bile olsa, anne babanın izni olmaksızın savaşa gitme.

Yolculuk dönüşünde namaz kılmak
197. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) yolculuktan döndüğünde iki rekât namaz kılardı.
Buharı, Megâzî: 79, Cihad: 198; Müslim, Tevbe: 53, Salatü'l-Müsâfirin: 74; Ebû Dâvud, Cihad: 166; Nesâî, Mesacid: 38.

Sehiv secdesi
198. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah bize öğle veya ikindi namazlarından birini kıldırdı. İki rekattan sonra selâm verdi. Bu arada "Namazmı kısaldı yoksa?" diyerek mescidden çıkanlar oldu. Cemaat içerisinde Ebû Bekir ve Ömer de vardı. Fakat onlar Resû-lullahabirşey söylemekten çekindiler. Acelesi olanlar çıkıp gittiler. Resûlullah bir elini diğerinin üzerine gelecek şekilde mescidin tahtasının üzerine koydu. Bu esnada Zülyedeyn [iki elli] Bu ismi ona Resûlullah vermişti isimli biri kalktı, "Yâ Resulallah, unuttun mu yoksa namaz mı kısaldı?" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Unutmadım, namaz da kısaltılmadı" buyurdu. Sonra da oradakilere sordu.
Onlar, "Zülyedeyn doğru söylüyor" dediler.
Resûlullah geri döndü, normal rekâtları gibi veya daha uzunca iki rekât daha namaz kıldırdı. Sonra iki defa secde yaptı."
Ebû Dâvud, Salat: 189; Buharı, Salat: 88; Müslim, Mesâcid: 97, 99; Tirnıizî, Mevakit: 175; îbni Mâce, İkâme:

Gusülden sonra abdest almak
199. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Gusülden sonra abdest alan bizden değildir.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:51 (3065)

Zemzem
200. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Zemzemden bahsetti. Zemzemin mübarek bir su olduğunu, lezzetli bir gıda ve hastalığa şifâ olduğunu bildirdi.üslim, Salalü'I-Müsâfirîn: 255; Tirmizî, Fezâil-i Kur'ân: 4.

Zâlime karşı hakkı söylemek
100. Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor; Peygamber (s.a.v.) orta cemrenin yanında iken "Hangi amel daha faziletlidir?" diye soruldu.
Resûlullah (s.a.v.), "Zâlim sultana karşı hak söz söylemek" buyurdu.
îbni Mâce, Fiten: 20.

 

 

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 201-300 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

Çok ziyaret etmek sevgiyi azaltır
201. Habib bin Mesleme rivayet ediyor:  Az az ziyaret et ki sevgin artsın.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:61, (3076)

İmamlık ve müezzinliğin mesuliyeti
202. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
İmam namazda cemaatin kefili, müezzin de mutemetidir. Allah'ım, imamları hakda sebat ettir, müezzinleri de bağışla.
Tirmizî, Mevâkıt: 39.

Kabir azabı
203. Halid bin Urfata (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahm (s.a.v.), "Karın ağrısından ölen kabrinde azap görmez" buyurduğunu işittim" diyor.

Aklin ehemmiyeti
204. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Kişi namaz, zekât, hac, umre ve cihad ehlinden olur, hattâ neyde hayır var diye hayrın miktarlarını dahi araştırır. Fakat Kıyamet gününde aklını kullanması ölçüsünde mükâfat görür.

Hadisleri nakletmek
205. Ebû Kırsafa rivayet ediyor:
Benim sözümü işitip anlayan ve ezberleyen ve onu ken-in Allah yüzünüûdisinden daha âlim birisine ulaştıran kimse ağartsın. Üç meziyet vardır ki, kişi onlara sahip olduğunda . kalbi kin beslemez. Bunlar:
1. Ameli tam bir ihlasla sırf Allah rızâsı için işlemek.
2. İdarecilere hayır tavsiyesinde bulunmak.
3. Ve İslâm cemaatinden ayrılmamak. ;$>
İbni Mâce, Mukaddime: 18 (230); Menâsik: 76.

Hayvanlara merhamet etmek
206. Muaviye bin Kurre babasından rivayet ediyor:
"Yâ Resûlallah, ben koyun kesiyorum ama ona acıyorum" dedim.
Resûlullah, "Koyuna acırsan, Allah da sana merhamet eder" buyurdu.

"Tevbe nerede?"
207. Huzeyfe (r.a.) rivayet ediyor:
"Yâ Resûlallah, dilim beni yaktı" dedim. Resûlullah, "Tevbe, istiğfar ile aran nasıl? Muhakkak ben günde yüz defa Allah'tan bağışlanma diliyor ve Ona tevbe ediyorum" buyurdu.

İmamdan önce hareket etmek
208. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Cemaatla namaz kıldığında başını imamdan Önce kaldıran kimse [kıyamet gününde] Allah'ın başını eşek başına döndürmesinden korkmuyor mu?
Buharı, Ezan: 53; Müslim, Salat: 114, 115, 116, 119; Ebû Dâvud, ît- _ Salat: 75.

Belâya sabretmek mi, afiyete şükretmek mi daha sevimli?
209. Ebu'd-Derdâ (r.a.) rivayet ediyor:
Resülullah (s.a.v.) beladan ve sabrettiği takdirde belâya maruz kalana Allah'ın hazırladığı bol sevaptan; afiyetten ve şükrettiği takdirde Allah'ın afiyet içerisinde olana hazırladığı bol mükâfattan bahsetti.
Ben, "Ey Allah'ın Resulü, afiyete mazhar olup şükretmek, musibete maruz kalıp sabretmekten bana sevimli geliyor" dedim.
Bunun üzerine Resülullah (s.a.v.), "Resûluîlah da senin gibi afiyeti seviyor" buyurdu.

Kur'ân'ı unutmamak için tekrarlamak
210. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Kur'ân'ı sık sık tekrar etmek suretiyle hatırda tutunuz. Çünkü o garip kuşun vatanına uçmasından daha hızlı bir şekilde insanların hafızasından uzaklaşır.
Buhâri, Fezâilü'l-Kur'ân: 23; Müslim, Müsâfirîn: 228; Tirmizî,
Kur'ân: 28.

Namazda selâmdan sonra ne denilir?
211. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:' , ,
Resûlullah (s.a.v.) namazda selâm verdikten sonra "Al-lâhümme ente's-selâmü ve min ke's-selâm. Tebârekte yâ ze'1-celâli ve'1-ikram (Allah'ım, Sen her türlü noksan sıfatlardan uzak olan Selâmsın. Her türlü emniyet ve selâmet Sendendir. Sen noksanlardan münezzehsin. Ey sonsuz büyüklük ve ikram sahibi Allah'ım)" deyinceye kadar otururdu.

İslâmiyet selâmettir
212. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Bekr bin Vâil'e şöyle yazdı: "Allah'ın Resulü Muhammed'den Bekr bin Vâile. Müslüman ol ki, selâmette olasın."

Kurban ne zaman kesilir?
213. Berâbin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bir kimsenin bayram namazı kılınmadan önce kurban kesmesini yasakladı.
îbniMâce, Edâhi: 12; Müslim, Edâhi: 1-3.

İhramdan önce koku sürünmek
214. Mü'minlerin annesi Aişe (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) ihrama girmeden önce koku süründü.
Buhârî, Hacc: 18, Libas: 73, 89; Müslim, Hacc: 31, 33, 47; Mu-vatta, Hacc: 17; Ebû Dâvud, Menâsik; 11; Nesâî, Hacc: 41, 42.

Mü'min olarak ölebilmek
215. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Ademoğlu muhtelif tabakalar üzeredir. Bir kısmı mü'min olarak doğar, mü'min olarak yaşar ve mü'min olarak ö-lür. Bir kısmı kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar ve kâfir olarak ölür. Bir kısmı da kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar, mü'min olarak ölür.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:193, (3340)

Resûlullahın Ashabıyla ilgilenmesi
216. Mü'minleri annesi Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah sohbetine gelip giden birini göremez oldu. "Filanı niçin göremiyorum?" diye sordu.
"O hasta" dediler.
"Kalkınız, onu ziyaret edelim" buyurdu.
Yanma girdiklerinde o ağladı. Resûlullah (s.a.v.) kendisine şöyle buyurdu:
"Ağlama! Cebrail (a.s.) bana humma hastalığının ümmetimin Cehennem hissesinden olduğunu haber verdi."

Resûlullahın bir duası
217. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Allah'ım, acizlikten ve tenbellikten Sana sığınırım. Kalp katılığından, gafletten, başkasına yük olmaktan, zilletten ve miskinlikten Sana sığmıyorum. Günahkarlıktan, hakka ters düşmekten, iki yüzlülükten, işitsinler ve görsünler diye a-mel işlemekten Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, alaca hastalığından, cüzzamdan ve kötü hastalıklardan Sana sığınırım.

Amr bin Cemuh'un (r.a.) fazileti
218. Ka'b bin Mâlik babasından rivayet ediyor: -tK Resûlullah (s.a.v.) "Ey Seleme oğullan, efendiniz kimdir?" diye sordu.
Onlar, "Biz kendisini cimri olarak görmemize rağmen yine de efendimiz Ced bin Kays'tır" dediler.
Resûlullah şöyle buyurdu:
"Cimrilikten daha kötü bir hastalık var mıdır? Hayır, bundan böyle efendiniz dalgalı saçlı Amr bin Cemuh'tur."

Her takva sahibi Ehl-i Beyttendir
219. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: *' Resûlullaha Ehl-i Beytin kimler olduğu soruldu.
Resûlullah, "Her takva sahibi" buyurdu ve "Onun dostları emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınanlardır" âyetini okudu.

Altın ve gümüş kap kullanmak
220. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Altın ve gümüş kaplardan birşey içenler muhakkak kanıtlarına Cehennem ateşi doldurur.
Müslim, Libas: 1, 2; Buharı, Libas: 25.

Allah'ın yardım edeceği ve yardımını keseceği kimseler
221. İmran bin Husayn (r.a.) rivayet ediyor: Allah kendisine samimiyetle bağlanan kişiye bütün zorluklarında yardım eder, ummadığı yerden onu rızıklandırır. Âhireti unutup dünyaya dalan kişiyi de dünyaya bırakır, yardımını keser.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:216, (3383)



Ramazan ayının fazileti
222. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Ramazan'ın ilk gecesinde semâ kapıları açılır ve son gecesine kadar bir daha kapanmaz.

Kadınların cihada katılması
223. Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
ResÛlullaha "Ey Allah'ın Resulü, seninle beraber cihada çıkmak istiyorum" dedim.
"Ey Ümmü Seleme, kadınlar üzerine cihad farz kılınmadı" buyurdu.
"Yaralıları, göz ağrılarını tedavi ederim, su veririm" dedim.
"O zaman gel" buyurdu.

Cünübün bir şey yiyip içmesi
224. Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) cünüp olduğunda, namaz abdesti gibi abdest almadan bir şey yemezdi.
Bulıârî, Gusl: 27; Müslim, Hayız: 22: İbni Mâce, Tahare: 103; Muvatta, Tahare: 78; Ebû Dâvııd, Tahare: 87, 88; Tinnizî, Cuma: 78

Resûlullahın şemaili
225. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) ne uzun, ne de kısa boyluydu.
Orta boyluydu. Ne esmer, ne de çok beyazdı. Buğday tenli idi. Saçı ne çok kıvırcık, ne de düzdü. Onun saçı dalgalıydı.
Kırk yaşında peygamber olarak gönderildi. On yıl Mekke'de, on yıl da Medine'de ikâmet etti. Altmış yaşında vefat etti. Vefat ettiğinde saçında ve sakalında yirmi tane beyaz kıl yoktu.

Allah az sadakaya çok sevap
226. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Vî Allah sadakayı ancak helâl olandan kabul eder. Sağ eliyle onu kabul eder, sonra bir adamın tayını ve deve yavrusunu büyüttüğü gibi büyütür. Hattâ bir lokma Uhud Dağı kadar olur.
Tirmizî, Zekât: 28

Namazda safları düzgün tutmak
227. Berâ bin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
;îî Resûlullah, (s.a.v.) "Namaz için saf tutarken birbirinize yaklaşın. Boşluk bırakmayın. Şeytan "evlâdi'l-hazef' gibi aranızda dolaşır" buyurdu.
Sahabîler, "evlâdi'l-hazef nedir?" diye sordular.
Resûlullah (s.a.v.) "Yemen'de bulunan siyah koyun" buyurdu.

Büyüklenene Allah gazap eder
228. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah buyuruyor ki: 'Kuvvet ve üstünlük benim gömleğim, büyüklük kaftanımdır. Kim onları Benimle paylaşmaya kalkarsa ona azap ederim."1
Muslini, Birr: 136; Ebû Dâvud, Libas: 26.lbni Mâce, İkâme: 50; Ebû Dâvud, Salât: 93. 2. Ebû Dâvud, Salât: 93.

Cenaze için ayağa kalkmak
229. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
' Resûlullah (s.a.v.) Önünden geçen cenaze için ancak Yahudi olduğundan dolayı ayağa kalktı.
Başka bir rivayet şöyledir:
Çünkü o bir Yahudi cenazesi idi. Kötü kokusu yüzünden kalktı.

Namazdan çalmak nasıl olur?
230. Abdullah bin Mugaffel (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), "Hırsızların en yamanı, namazından galan kişidir" buyurdu.
"İnsan namazdan nasıl çalar?" dediler. -a Resûlullah şöyle buyurdu:
"Rükû ve secdelerini tam yapmaz. İnsanların en cimrisi de, selâm vermede cimrilik yapan kimsedir."
Müsned, 3:70(11518)

Cennete ancak mü'min olanlar girer
231. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahı şöyle buyururken işittim: "Cennete ancak mü'min olanlar girer. Şüphesiz Allah bu dini günahkâr birinin eliyle de kuvvetlendirir."

Gece çok uyku kıyamet gününde insanı ! fakir bırakır e
232. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Süleyman'ın (a.s.) annesi ona şöyle dedi: "Gece çok u-yuma. Çünkü çok uyku [gece ibâdet etmemek] insanı kıyamet günü fakir bırakır."

233. Abdullah bin Me'sud (r.a.) rivayet ediyor:
' Kim haksız yere bir malı elde etmek için bile bile kuvvetli bir şekilde yemin ederse, Allah'ın huzuruna Allah kendisine gazap etmiş olarak çıkar.
Müslim, îman: 220-224; Tirmizt, Büyü: 42.
Müslim'deki rivayet şöyledir:
Eş'as bin Kays (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adamla aramızda Yemen'de münakaşalı bir yer vardı. Onu Resûlullaha (s.a.v.) dâva ettim.
,,, "Delilin var mı?" diye sordu. v "Hayır" dedim. {; "O halde hasmının yemin etmesi gerekir" buyurdu.
"Yemin istenildiğinde, o yemin etmekten çekinmez" dedim.
Şöyle buyurdu: "Her kim yalancı olduğu halde yemin ederek bir Müslü-manın malını elinden alırsa, Allah'ın gazabına uğrayarak İlâhî huzura çıkar."
Müslim deki bir başka rivayet ise şöyledir:
Resûlullah "Her kim yemini ile bir Müslümanm hakkını elinden alırsa, o kimseye Allah Cehennemi vacip kdmış, Cenneti de haram etmiş demektir1' buyurdu.
Bir zât, "Pek az bir şey olsada mı yâ Resûlullah?" dedi. Resûlullah "Misvak ağacından bir çubuk dahi olsa" buyurdu
Hadiste geçen "Bir Müslümanm hakkını elinden alırsa" ifâdesi, "Gayr-i müslimin hakkını elinden alanın" tehditin dışında kaldığı mânâsında anlaşılmamalıdır.

Kızıl Denizi geçerken Mûsâ (a.s.) nasıl duâ etti?
234. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Musa'nın (a.s.) tsrâiloğullarını denizden [Kızıl Denizinden] geçerirken okuduğu duayı size öğreteyim mi?" buyurdu.
"Evet, yâ Resûlallah" dedik.
"Allah'ım, her türlü övgü Sana mahsustur, sıkıntılar Sana arzedilir. Yardım Senden istenir. Güç ve kuvvet ancak yüce ve büyük olan Allah'tandır' deyiniz."
Abdullah bin Mes'ud (r.a.), "Bu duayı Resûlullahtan işittiğim andan beri terk etmedim" der. Müslim, İman: 18


 


Resûlullahıh ordu kumandanlarına tavsiyeleri
235. Büreyde bin Husayb (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) savaş için bir ordu gönderdiğinde ordu kumandanına şu emri verirdi:
"Allah'ın yolunda, Allah'ın ismiyle sefere çıkınız. Allah'ı inkar edenlerle çarpışınız.
Ganimet mallarına ihanet etmeyiniz.
Verdiğiniz söze vefasızlık etmeyiniz.
Küçük çocukları, kadınları ve ihtiyarları öldürmeyiniz.
Bir köy veya kale halkını kuşattığınız zaman onlara Allah ve Resulü adına eman vermeyiniz. Onlara kendiniz ve babanız adına eman veriniz. Çünkü sizin kendi ahdinizi ve babanızın ahdini bozmanız, Allah ve Resulünün ahdini bozmanızdan sizin için daha ehvendir. ,,;
İbni Mâce, Cihad: 38; Müslim, Cihad: 3.

'Allah'tan nasıl istekte bulunulmalı?
236. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Bir istekte bulunduğunda o isteğinin verilmesi seni sevindir irse şöyle de:
Yüce ve büyük olan, tek olan, ortağı olmayan Allah'tan başka ilâh yoktur. Hakîm ve Kerîm olan, tek olan, ortağı olmayan Allah'tan başka ilâh yoktur. Kendisinden başka ilah olmayan, hayat ve hilim sahibi olan Allah'ın ismiyle başlarım. Büyük Arşın sahibi olan Allah'ın sânı ne yücedir. Alemlerin Rabbine hamd olsun.
"Onlar kendilerine vaad edilen azabı gördükleri gün, dünyada günün bir kısmından fazla kalmadıklarını sanırlar. Bu bir tebliğdir. Yoldan çıkmış bir topluluktan başkası helak edilir mi hiç?"1 "O günü gördüklerinde sanırlar ki, dünyada ancak bir akşam yahut kuşluk vakti kalmışlardır."2
1. Ahkaf Sûresi, 35.
2. Naziat Sûresi, 46.
Allah'ım, Senden Cennetine girmerfie sebep olacak bağışlaman için gerekli olan amelleri yaprriâyı, bütün-iyi ameleleri başarmayı istiyorum.
Allah'ım, benim için bağışlamadığın günah bırakma. Kurtuluş vermediğin sıkıntı bırakma. Ödenmeyen borç bırakma. Dünya ve âhiret için istediğim şeylerden yerine getirmediğin bir şey bırakma. Bunu rahmetinle yap ey merhametlilerin en merhametlisi!
Başka bir rivayette abdest alıp, iki rekât namaz kıldıktan, hamd ve salavâttan sonra bu duanın yapılması tavsiye edilir.

Allah'ın bir va'di
237. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Allah bana ümmetimden dört bin kişiyi Cennete koyacağını vaad etti" buyurdu.
Ebû Bekir, "Bizim için artır yâ Resûlallah" dedi. Ömer, "Bu sana yeter ey Ebû Bekir" dedi.
Ebû Bekir, "Bırak beni ey Ömer. Hepimizi Cennete koymasının sana ne zararı var" dedi.
Ömer, "Eğer Allah dilese idi toptan da Cennete koyardı" dedi.
Resûlullah, "Ömer doğru söyledi" buyurdu. "

Resûlullah kendiliğinden gaybı bilmez
238. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bir düğünlerinde Ensar kadınlarına uğradı. Onlar şarkı söylüyorlardı. Hz. Âişe'ye hitaben, "Senin eşin meclislerde bulunur ve yarın.ne olacağını bilir" dediler. Resûlullah şöyle buyurdu:
"Yarın ne olacağını ancak Allah bilir." İbni Mâce, Nikâh: 21; Buharı, Nikâh: 48, Megâzî: 12.


 


Cuma namazına erken gitmenin fazileti
239. Semûre bin Cündüb (r.a.) rivayet ediyor:
Cuma namazına gidiniz. İmama yakın durunuz. Kişi Cennet ehlinden iken, eğer Cuma namazına gitmeyi gecikti-rirse, Cennete girmesi de geciktirilmiş olur.
Ebû Dâvud, Salât: 224; Beyhakî, Sünen, 3:238.

Cemaatla kılınan namazın sevabı
240. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Cemaatla kılman namaz, tek başına kılman namazdan 25 derece daha fazla sevaptır.
Buhârî, Ezan: 30; Müslim, Salât: 272.

Ahiretteki hesaplaşma
241. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bir din kardeşine her hangi bir haksızlıkta bulunmuşsa, dinar ve dirhemin bulunmayacağı kıyamet gününden önce o kimse ile helalleşsin. Çünkü bu zulmü yapanın, eğer iyilik ve ibâdeti varsa, zulüm yaptığı miktarda sevaplarından alınır. Eğer yoksa, zulmettiği kimsenin günahlarından alınıp ona yükletilir.
Buhârî, Mezâlim: 10.

Resûlullah çirkin isimleri değiştirirdi
242. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) çirkin bir isim işitse onu değiştirirdi. Bir defasında "afre=çorak" diye isimlendirilmiş bir yere uğradı. Orasını "hadıra=yeşil" diye isimlendirdi.
Tirmizî, Edeb: 66

Söylenildiğinde Allah'ın affedeceği sözler
4 243. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bana, "Söylediğinde Allah'ın seni affedeceği bâzı sözler öğreteyim mi? Bu sözleri söylediğinde bağışlanacağına ben kefil oluyorum. Şöyle de: "Halîm ve Kerîm olan Allah'tan başka ilâh yoktur. Yüce ve büyük o-lan Allah'tan başka ilah yoktur. Büyük Arşın Rabbi olan Allah bütün noksan sıfatlardan uzaktır. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun."

Hz. Ebû Bekir ve Hz- Ömer'in fazileti
244. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Yerdeki insanlar gökteki parlak yıldızları aradaki uzaklık sebebiyle güçlükle görebildikleri gibi, Cennette yüksek derecelere kavuşanları da kendilerinden aşağı derecelerde olanlar aradaki derece farkı sebebiyle zorlukla görebilirler. Ebû Bekir ve Ömer de o yüce derecelere kavuşanlardandır. Ebû Bekir ve Ömer bu derecelere ehildirler.
İbni Mâce, Mukaddime: 1 i (96); Tinnizl Menâkıb: Türk3900 • ••

Peygamberimizin Ensara duası
245. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim: "Allah'ım, Ensarı, Ensarın hanımlarını, çocuklarını ve çocuklarının çocuklarını bağışla.

Duaya karşılık verilecek vakit
246. tbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.) "Gecenin hangi vaktinde yapılan duaya daha karşılık verilir?" diye soruldu.
Resûlullah, "Gece yansı" buyurdu.

247. Ümmii Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adamın Resûlullaha (s.a.v.) gelerek "Ya Resûlullah, içimde öyle düşünceler geçiyor ki, eğer onları söylesem amelim boşa gider" dediğini duydum.
Resûlullah (s.a.v.) "Bu vesvese ancak mü'mine gelir" buyurdu.
Müslim, îman: 209; Ebû Dâvud, Edeb: 118; Mu'cemü'İ-Evsat,4:258 (3454.)

Zemzem ayakta mı, oturularak mı içilir?
248. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: . Ben Resûlullahın zemzemi ayakta içtiğini gördüm."
Buharı, Hacc:76; Müslim, Eşribe: 117; îbni Mâce, Eşribe: 21; r Nesâî, Menâsik: 166.

Cuma günü cemaatı rahatsız etmemek
249. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: ■ Resûlullah (s.a.v.) bir Cuma gününde, "Ey Müslümanlar, muhakkak ki bu, Allah'ın size bayram kıldığı bir gündür. Bu günde yıkanınız ve misvaklanınız" buyurdu.

Ölümden sonra insanın başına neler gelecek?
250. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Eğer insan ölümden sonra başına gelecekleri bilseydi, birşey yemez ve birşey içmezdi. Sadece göğsünü döverek ağlardı.

Kişi ismini bilmediği birine nasıl seslenmeli?
251. Yezid bin Câriye babasından rivayet ediyor: Resûlullahın (s.a.v.) yanında bulunduğumda, birisinin ismini bilemezse, "Ey Abdullah [Allah'ın kulunun] oğlu" derdi.

İki büyük emânet
252. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Size birincisi ikincisinden daha büyük olan iki ağır emânet bırakıyorum. Biri semâdan yere uzanmış olan Allah'ın kitabı Kur'ân, diğeri de ailem, Ehl-i Beytimdir. Bu ikisi Havzm başında yanıma varıncaya kadar birbirinden ayrılmaz.
Tirmizî, Menâkıb: 32; Muvatta, Kader: 3.

Namaz önce iki rekât olarak farz kılındı
253. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Namaz iki rekat olarak farz kılındı. Sonra yolcu olmayan için artırıldı, yolcu olan için aynen bırakıldı.
Buhân, Salât: 1, Ezan: 5, Taksir: 5, Menâkıbu'l-Ensâr: 47; Müslim, Müsâfirîn: 1-3, 5; Tirmizî, Cuma: 41; Ebâ Dâvud, Salâtü's-Se-fer: 1; Muvatta, Kasru's-Salât: 8; Nesâî, Salât: 3; Dârimî, Salat: 152, 179; Müsned, 6:301 (26272.)

Cünübün orucu
254. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) ihtilam olmaksızın ciinüp olarak sabahlar, sonra gusleder ve orucuna devam ederdi.

Âdet ve nifas halindeki kadının haccı
255. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor;
Lohusa olan ve âdet gören kadın yıkanır, ihrama girer, hac vazifelerinin tamamını yapar, ancak temizleninceye kadar Kabe'yi tavaf edemez. Tirmizî, Hacc: 100.

Mut'a nikahı
256. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) kadınlarla mut'a nikahı yapmayı yasakladı.

Ayrılırken selâm vermek
257. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz bir topluluğa geldiğinde selâm versin, oradan kalkıp ayrılınca da selâm versin. Şüphesiz bu selâmlardan birincisi ikincisinden daha hak değildir.
MUsned, 2:378 (7835.); Tirmizî, İsti'zan: 2848

Namaz kılmayan kâfir olur mu?
258. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Kul ile küfür arasında sadece namazın terki vardır.
Müslim, İman: 134; İbni Mâçe, İkâme: 77.

Ehl-i Beytin fazileti
259. Bbû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
"Ey Ehl-i Beyt, Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor" âyeti, beş kişi hakkında nazil oldu. Bunlar: Resûlullah (s.a.v.), Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin'dir.

Fidye karşılığı esirleri serbest bırakmak
260. Yezid bin Nu'man babasından rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), Bedir esirlerinin her birisini 4000 dirhem fidye karşılığında serbest bıraktı.

Kur'ân öğrenmenin ve öğretmenin fazileti
261. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Sizin en hayırlınız Kur'ân'i öğrenen ve öğreten in izdir.
Buhârî, Fezâil-i Kur'ân: 21; Ebû Dâvud, Vitr: 14; Tirmizî, Fezâil-i Kur'ân: 15; İbni Mâce, Mukaddime: 16 (213.)

İlim öğrenmenin fazileti
262. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, o, dönünceye kadar Allah yolundadır.
İbni Mâce, Mukaddime: 17 (227); Tirmizî, İlim: 2.

Mü'minler bir vücut gibidir
263. Nu'man bin Beşîr (r.a.) rivayet ediyor:
Birbirlerini sevme hususunda mü'minlerin misâli, bir vücudun misâli gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsız olsa, diğer uzuvlar da uykusuzluk ve ateşle ona ortak olurlar.
Cesette bir et parçası vardır. O iyi ve selâmette olunca vücudun diğer azaları da iyi ve selâmette olur. O bozuk olunca, vücudun diğer azaları da bozuk olur.
Buhârî, Edeb: 27, 36; Müslim, Birr: 66.

Tahiyyetü 'l-mescid namazı
264. Ebû Katade (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz mescide girdiğinde oturmadan önce iki rekât namaz kılsın.
Buhârî, Teheccüt: 25; Müslim, Müsâfırîn: 69, 70; Tirmizt,Mevâkît:118.


 


Sıcakta namazı tehir etmek
265. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Sıcaklık şiddetlendiğinde namazı hava biraz serinleyince kılın. Çünkü şiddetli sıcaklık Cehennemin kızışmasmdan-dır.
Buhârî, Mevâkît: 9, Bedü'l-Halak: İ0; Müslim, Mesâcid: 180; Ebû Dâvud, Salât: 4; Tirmizt Salât. 7; l'bni Mâce, Salât: 4; Nesâî, Mevâkît: 5; Muvatta, Vükût: 28; Müsned, 2:351 (7597.)

Peygamberimizin yağmur duası
266. Ebû Lübâbe bin Abdülmünzir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah, "Allah'ım, yağmur ver" diye duâ ederek yağmur istedi.
Ebû Lübâbe, "Yâ Resûlallah, ambarda hurma var" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Yâ Rabbi, Ebû Lübâbe elbisesiz o-larak kalkıp ambarın deliklerini elbisesiyle tıkamaya mecbur kalıncaya kadar yağmur ver" buyurdu. Havada hiç bulut görülmüyordu. Hemen yağmur yağdı. Sahabîler etrafın a" toplan arak Ebû Lübâbe'ye şöyle dediler: "Ey Ebû Lübâbe, sen Resûlullahm söylediği gibi, elbisesiz olarak kalkıp ambarının deliklerini elbiselerinle tikayıncaya kadar bu yağmur kesilmez."Bunun üzerine Ebû Lübâbe öyle yaptı da, bundan sonra yağmur kesildi, semânın yüzü açıldı.

Resûlullahm Hz- Safiyye ile evliliği
267. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah Safiyye'yi hürriyetine kavuşturdu ve bunu onun için mehir saydı.

Hz. Safiyye hakkında tafsilat için Hanım Sahabîler isimli eserimize bakılabilir.ilk kaldırılacak şey
268. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor:
İnsanlardan ilk kaldırılacak şey emânettir. Sona kalacak olan da namazdır. Nice namaz kılanlar vardır ki, kendilerinde hayır yoktur.
1. Tabakât, 8: 120, 123. r

269. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Elbiselerinizin en hayırlısı beyaz olanıdır. Dirilerinize onu giydirin, Ölülerinizi de onunla kefenleyin.
Ebû Dâvud, Tıb: 14, Libas: 13; Tinnizl Cenâiz: 18, Edeb: 46.
Nesâî, Cenâiz: 38, Zînet: 97; İbni Mâce, Cenâiz: 12, Libas: 5;Müsned, 1:307(2218.)

İnsandaki hırs
270. Sa'd bin Ebî Vakkas (r.a.) rivayet ediyor:Ademoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncüsünü de ister. Ademoğlunun ihtiraslı nefsini ancak toprak doldurur. Şu kadar var ki, tevbe edenin tevbesini Allah kabul eder.
Müslim, Zekât: 116; İbni Mâce, Zühd: 28.

Ehl-i Beyt Nuh'un (a.s.) gemisi gibidir
271. Ebû Zerr (r.a.) rivayet ediyor:
Resülullahın (s.a.v.) şöyle dediğini işittim: "Ehl-i Beytimin misâli Nuh kavmi arasında Nuh'un gemisine benzer. O gemiye binen kurtuldu, ona muhalefet eden helak oldu. Ve Ehl-i Beytimin misâli İsrâiloğullarınm Hıtta isimli kapısına da benzer."
Mu'cemü'l-Evsau 4:284 (3502.)

Müslümanları aldatan ateştedir
272. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Müslümanların bir işini üzerine alır da onları aldatırsa, ateştedir.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:285 (3505.)

Zikrin fazileti
273. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim "Lâilâhe illaIlah=Allah'tan başka ilâh yoktur" derse, kendisine azap dokunduktan sonra da olsa bu ona ömrünün bir kısmında fayda verir.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:287, (3510.)

Ölümünden sonra kişiye fayda temin eden şeyler nelerdir?
274. Abdullah bin Ebî Katâde babasından rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim: "Kişi ölümünden sonra kendisine duâ eden sâlih evlattan, sevabı kendisine ulaşan varlığı devam eden ve istifade edilen bir eserden, kendisinden sonra amel edilen ilimden daha hayırlı birşey bırakmamıştır."
Müslim, Vasiyyet: 3, 14; Ebû Dâvud, Vesayâ: 14; Tirmizî, Ahkâm: 36; Müsned, 2:490 (8819.)

Hâmile ve emzikli kadın oruç tutmayabilir
275. Enes bin Mâîik (r.a.) rivayet ediyor:
Sıhhatine zarar gelmesinden korkan hâmile kadın ile, çocuğuna zarar gelmesinden korkan emzikli kadının oruç tutmama izni vardır.
Mu'cemii'l-Evsat, 4:290, (3514.)

A'lâ bin Hadramî'nin (r.a.) fazileti
276. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: "Resûlullah (s.a.v.) A'la bin Hadremî'yi Bahreyn'e gön-' dermişti. Ben de onunla beraber gittim. Kendisinde birbi-J rinden garip üç hadise gördüm. Deniz kıyısına vardığımız zaman bize:
"Besmele çekin ve kendinizi denize bırakın" dedi. Besmele çekerek kendimizi suya bıraktık. Denizin öbür kıyısına geçtiğimiz halde ayakkabılarımızın altı bile ıslanmadı.
Döndüğümüz zaman da bir çölde yürürken suyumuz kalmadı. Susuzluktan ona yakındık. "İki rekât namaz kılın" dedi. Sonra dua etti. O esnada kalkan gibi bir bulut göründü ve oluklarının ağzını açtı. Kana kana su içtik ve hayvanlarımızı da suladık.
"Yolda vefat etti, onu gömdük. Fakat bir müddet sonra canavarlar çıkarıp onu yemesin diye endişe ederek kabrini kazdığımızda onu orada bulamadık."

Oruçlunun sürme çekmesi
277. Âişe (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah oruçlu iken sürme sürmüştür. ,.i ...... İbni Mâce, Sıyâm: 17.

Borç vermenin fazileti
278. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Her borç bir sadakadır.

Allah'ın ismine hürmet
279. Ali bin Ebî Tâlib (r.a.) rivayet ediyor:
Üzeri yazılı hiçbir kağıt yoktur ki, yere atılsın da, Allah meleklerini gönderip onu onların kanatlan altına almasın. Bu durum Allah'ın velî kullarından birini göndermesine kadar devam eder. O kul kağıdı alır, kaldırır. Melekler onu kuşatırlar.
Kim Allah'ın isimlerinden birisinin yazılı olduğu bir kağıdı yerden kaldınrsa, Allah da onun ismini illiyyîne yükseltir. Ve anne babası kâfir de olsa onlardan azap hafiletilir.

Fitnelerden uzak kalmak
280. Muhammed bin Mesleme (r.a.) rivayet ediyor: c Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Ey Muhammed [bin Mesleme], insanların dünya için birbirleri ile çarpıştıklarını gördüğün zaman kılıcını al ve kı-rılıncaya kadar Harem'de en büyük bir kaya parçasına vur. Sonra hatâ ile öldürülünceye veya takdir edilmiş bir ölüm gelinceye kadar evinde otur."
Muhammed bin Mesleme diyor ki: "Ben Resûlullahm bana emrettiğini aynen yaptım."

Resûlullahın hususiyetleri
281. Abdullah bin Ebî Evfâ (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) çok zikreder, lüzumsuz konuşmaz, namazı uzatır, hutbeyi kısaltır, ihtiyaçlarını görmek üzere, dul kadınlarla ve fakirlerle beraber yürümekten çekinmezdi.* Fakir ve kimsesizlerin ihtiyaçlarını görürdü.

Cehenneme karşı kalkan
282. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: ;
Resûlullah yanımıza geldi ve "Kalkanınızı alın" buyurdu.
Biz, "Gelen bir düşman sebebiyle mi?" dedik. Şöyle buyurdu:
"Cehenneme karşı kalkanınızı alın. 'Sübhanallah, elhamdülillah, lâilâhe illallah ve Allâhü ekber' deyin. Çünkü bunlar, kıyamet günü söyleyenin önünden, ardından yürümek ve onu korumak üzere gelirler. Bunlar, Kur'ân'ın belirttiği 'Baki kalan sâlih ameller'dir.

Kimler Cennet kokusunu duyamaz?
283. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Cennetin kokusu beş yüz yıllık mesafeden duyulur. Yaptığı iyiliği başa kakan, içki müptelası, anne ve babasına karşı gelen kimse, buna rağmen Cennetin kokusunu duyamaz.
Mu'cemü'l-Evsat, 5:493 (4945.)

Cehennemde bir araya gelmeyecek
284. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Birisi diğerine zarar vermek suretiyle iki kişi Cehennemde bir araya gelmez. Bir Müslüman bir kâfiri öldürmüş, sonra da Müslümanlara istikameti gösteriyor. Kendisi de ifrat ve tefritten sakınarak yaşıyor.
Mü'minin Allah yolunda maruz kaldığı tozla Cehennem ateşi birleşmez.
Mü'minin kalbinde iman ile hased birleşmez.
Müslim, îmâre: 131 (1. kısım için); Tirmizî, Cihad: 8 (2. kısımiçin)

Canlı hayvanı hedef yapmak
285. Said bin Cübeyr (r.a.) rivayet ediyor:
İbni Ömer ile yürüyordum. Bir topluluğa rast geldik. Bir kuşu dikmişler hedef alıyorlardı. İbni Ömer şöyle dedi:
"Böyle yapana Allah lanet etmiştir. Ben Resûlullahm (s.a.v.) canlı bir hayvanı hedef tahtası olarak kullanmayı yasakladığını işittim."
Müslim, Sayd: 58; Tirmizî, Sayd: 1; Nesâı, Dahâya: 41.

Peygamberimizin damadı: hz. Osman
286. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Allah bana kızımı Osman ile evlendirmemi vahyetti.


 


Hüreym bin Fâtih'in (r.a.) fazileti
287. Hüreym bin Fâtik (r.a.) rivayet ediyor: ; Resûlullah benim hakkımda, "Hüreym ne iyi bir genç! Saçını kısaltsa, elbiselerini de yere sürünmekten kurtarsa" buyurdu. Saçımın uzunluğu kulaklarımı geçmez. Elbisem de topuklarımdan aşağıya geçmez.

Teyemmüm kolaylığı
288. Selman el-Fârisî (r.a.) rivayet ediyor: Toprağa meshedin [teyemmüm edin]. Şüphesiz o size karşı iyilikseverdir.

Yasın Sûresinin fazileti
289. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim gündüz veya gece Yâsîn Sûresini Allah'ın rızâsını gözeterek okursa, günahları bağışlanır.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:304(3533.)

Allah Peygamberimizi koruyordu
290. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Amcası Abbas Resûlullahı koruyanlardandı. "Ey Resul, Rabbinden Sana indirileni insanlara bildir. Bunu yapmazsan elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur"' âyeti nazil olduğunda, Resûlullah korumayı kaldırdı.
Mu'cemü'l-Evsat, 4:305 (3534.); Tirmizî, Tefsir (Mâide Sûresi);Müstedrek, 3:343 (3221.)

291. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Söz borçtur.
Mu'cemii'l-Evsat, 4:308 (3537.)

Namaz kılanan önünden geçmek
292. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Namaz kılan birinin önünden geçen kimse bunun ne kadar günah olacağını bilseydi, bir yıl ayakta durması onun önünden geçmek için attığı adımdan daha iyi olurdu.
Buharı, Salât: 101; Müslim, Salât: 261; Tirmizî, Mevâkît: 134;Nesâî, Kıble; 8; Ebû Dâvud, Salât: 108; ibni Mâce, İkâmeO 37;Dârimî, Salât: 130; Muvatta, Sefer: 34, 35; Müsned, 4:169.

Resûlullah Cuma günü özel olarak giyinirdi
293. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) Cuma günlerinde giyindiği iki elbisesi vardı. Cumadan sonra onları katlar ertesi Cuma'ya kadar kaldırırdı.

Devlet başkanlarının Kureyş'ten olması
294. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
İmamlar [devlet başkanları] Kureyştendir. Onların iyileri ^iyilerine kötüleri de kötülerine idarecilik ederler.
Her şeyin bir hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını veriniz. Başınıza burnu kesik Habeşli bir köle de idareci tayin edilse, Müslümanlığınız ile boynunuzun vurulması arasında tercih yapma zonanda bırakılmadıkça söz dinleyin ve ona itaat edin. Biriniz Müslümanlığı ile boynunun vurulması arasında tercih etme durumunda bırakılırsa, boynunu uzatsın anası ağlayasıca! Çünkü İslâm gittikten sonra ne din kalır, ne âhiret.

Peygamberimizin ümmetini ikazı
296. Ebû Bekrete (r.a.) rivayet ediyor:
Benden sonra dönüp birbirinizin boynunu vuran kâfirler olmayın.
Buhârî, tlim: 43; Hacc: 132; Megâzî: 77, Fiten: 8, Edeb: 43; Müslim, İman: 118, 120; Ebû Dâvud, Sünne: 16

Allah yumuşaklığı sever !
297. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak ki Allah Teâlâ kullarına karşı lütufkârdır, yumuşaklıkla muamele eder. Ve her işte yumuşak davramlmasını sever.
Buhârî, Edeb: 35; Müslim, Birr: 77; Ebû Dâvud, Edeb: 10; İbniMâce, Edeb: 9; Tirmizî, İsti'zan: 12; Birr: 67.

İdarecilere dalkavukluk yapmamak
298. Ka'b bin Ucre (r.a.) rivayet ediyor:
Ey Ka'b bin Ucre! Benden sonra bâzı idreciler gelecektir. (Resûlullah onları zulüm ve kötülükle niteledi.) Kim onların yanına gider, yalanlarını doğrular ve hak-sız işlerinde
1. Müslim, Birr: 77,78; Ehû Dâvud, Edeb: 10.

Başkasının yerine haccetmek
299. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) geldi ve "Ey Allah'ın Resulü! Benim babam yaşlı biridir. Haccetmeye gücü yetmez. Onun yerine haccedebilir miyim?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Ne dersin, babanın borcu olsa öder iniydin?" buyurdu. zât, "Evet, öderdim" cevabını verdi. Bunun üzerine Resülullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Borcu ödenmeye en layık olan Allah'tır. Babanın yerine haccet.'1Nesâî, Hacc: 7,9; Menâsik: II; Buhâri, Hacc:9; Müslim, Hacc 07.

İyiliği tamamlamak
 

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 301-400 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

 

Peygamberimiz Haricîleri lânetlemişti
301. Hz. Ali rivayet ediyor:
Muhammed (s.a.v.) ailesinden ilim sahipleri ve Ebû Bekir'in kızı Âişe Züssedye denilen Esved'in arkadaşlarının Resûlullahın (s.a.v.) lisanıyla lanetlendiğini biliyorlardı. Bunu Âişe'ye sorarak tahkik ettiler.
Mu'cemü'l-Evsat, 2:458 (1792.)

Ramazan ayında Cehennemlikler azâd edilir
302. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak ki Allah Ramazan'ın her gecesinde bazı kullarını Cehennemden azâd eder. Ancak Ramazan'da oruç tutmayıp içki içenler bundan hâriçtir.

Zikrin fazileti
303. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah (Güç ve kuvvet ancak Allah'tandır)" cümlesini çok söyleyin. Muhakkak o doksan dokuz çeşit sıkıntıyı defeder. Bunların en küçüğü, üzüntü ve fakirliktir.
Tirmizî, Daavât: 141; îbni Mâce, Edeb: 59.

Bir insanın hidâyetine sebep olmak
304. Ukbe bin Âmir el-Cühenî (r.a.) rivayet ediyor:
Birinin Müslüman olmasına vasıta olan kimseye Cennet vacip olur.

Helak eden üç şey
305. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor: i-jn Ümmetimin helaki şu üç şeydedir:
1. Kaderi yalanlamak,
2. Irkçılık davası gütmek,
3. Tahkik etmeksizin dinî konulan nakletmek.
Mecmâü'l-Evsat, 4:336 (3579.)

Sigar nikahı
306. Übey bin Ka'b (r.a.) rivayet ediyor:
Resûiullah (s.a.v.), "Sigar yoktur" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü, sigar nedir?" dediler.
"İki kadının karşılıklı mihirsiz nikahlanmasıdır”

Anne karnında iken kaderin yazılması
307. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Nutfe rahimde yerleştikten kırk gün sonra alaka olur, kırk gün geçtikten sonra mudka olur, kırk gün geçtikten sonra kemik olur. Kırk gün geçtikten sonra da Allah kemiğe et giydirir. Sonra melek sorar:
"Ey Rabbim, erkek mi, yoksa kız mı olacak?" Allah takdir eder, melek yazar. Sonra, "Ey Rabbim, itaatkar mı, isyankar mı olacak?" diye sorar. Allah takdir eder, melek yazar. Sonra "Ey Rabbim, ömrü, rızkı ve ameli ne kadar olacak?" der. Allah takdir eder, melek yazar.

Peygamberimizin Hz. Fâtıma 'ya öğrettiği dua
308. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Güneş doğuncaya kadar mescidde Resûlullah ile beraberdik. Resûlullah çıktı, ben de ardından çıktım. "Muham-med'in kızı Fâtıma'nın evine gidelim" buyurdu. Onunla birlikte eve girdik. Fâtıma uyuyordu.
"Ey Fâtima, bu vakitte halâ neden uyuyorsun?" buyurdu.
O, "Gece ateşim vardı, halâ devam ediyor" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Sana öğrettiğim dua ne oldu?" diye sordu.
Fatıma, "Unuttum," cevabını verdi.
Resûlullah (s.a.v.), şöyle de: "Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah, rahmetinle medet diliyorum. Benim işlerimi düzene oy. Göz açıp kapayıncaya kadar beni nefsimin ve başka hiçbir insanın eline bırakma."

Kadınların camiye gitmesi
309. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Eğer Resûlullah kadınların bizim gördüğümüz bu günkü halini görse idi, İsrâiloğullarının kadınları mescide gitmekten alıkonduğu gibi, o da kadınların mescide gitmelerini yasaklardı.
Mu'cemü'l-Evsat, 7:416 (6809.)

Peygamberimiz kimlere şefaat edecek
310. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Şefaatim kıyamet gününde ümmetimin büyük günah işleyenleri için olacaktır.
Tirmizî, Kıyamet: 12; Ebû Dâvud, Sünnet: 23; İbni Mâce, Zühd:37.

Allah rızâsı için oruç tutmak
311. Ebu'd-Derdâ (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah onunla Cehennem arasında gökle yer arası kadar bir hendek meydana getirir.

Her yetkili, yetkisinde bulunanlardan sorumludur
312. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz. İdareci emri altındaki insanların çobanıdır ve onlardan mes'uldür. Kişi ehlinin çobanıdır; hanımından ve eli altındakilerden sorumludur. Kadın kocasının haklarının çobanıdır; evinden ve çocuklarından mes'uldür. Köle efendisinin çobanıdır ve onun malından mes'uldür. Hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden sorumlusunuz. Öyle ise Mahşer gününde çekileceğiniz sorgu için cevap hazırlayın.
Sahabîler, "Yâ Resûlallah, cevâbı nedir?" diye sordular. Resûlullah (s.a.v.) "Salih ameller işlemek" buyurdu.
Buharı, Ahkam: 1, Cuma: 11, İstikraz: 20, Itk: 17; Nikâh: 81, 90; Müslim, İmaret: 20; Tirmizî, Cihad: 27; Ebâ Dâvud, İmaret: 1.

Sıratta fayda temin eden bir amel
313. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Her kim Müslüman kardeşinin bir iyiliğe ulaşması konusunda bir yetkiliye aracılık ederse, veya zorluğu kolaylaştırmasında ona yardımcı olursa, Allah kıyamet günü ayakların kaydığı anda, sırattan geçerken ona yardım eder.
Mu'cemü'l-Evsaî, 223 (3401), 4:351 (3601.)

Zekât vermeyenler şiddetli hesaba çekilecek
314. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Şüphesiz Allah Müslüman zenginlere mallarından fakirlere yetecek miktarda zekât vermelerini farz kıldı. Fakirler aç ve açık kaldıkları zaman sırf zenginlerin yaptıkları hatâlardan dolayı zor duruma düşeceklerdir. Dikkat edin! Allah onları çok şiddetli olarak hesaba çekecek, sonra elem verici bir azaba çarptıracaktır.

İnsanlara teşekkür etmenin ehemmiyeti
315. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) yanında iken çoğu zaman bana şöyle derdi:
"Ey Âişe, beyitlerini ne yaptın?"
Ben, "Onlar çok var. Hangilerini istiyorsun ey Allah'ın Resulü?" derdim.
O, "Şükür hakkındakini" buyururdu.
Ben, "Evet. Annem ve babam sana feda olsun. Şâir şöyle diyor" derdim.
"İyilik yaptığın kişi sana ya karşılığını verecek veya seni övecektir.
"Yaptığına karşılık seni öven, mükâfat vermiş gibi olur. . "Asil kişi ile dostluk ve iyilik bağı kurmak istediğin zaman,
"Az bir kuvvet o dostluk bağını koparmaya yetmez."
Resûlullah (s.a.v.) bunun üzerine şöyle buyururdu:
"Ey Âişe, kıyamet günü Allah mahlukâtı mahşerde topladığında kullarından birisinin kendisine iyilik ettiği bir kuluna 'Ona teşekkür ettin mi?' diye sorar.
O kul şöyle der:
"Evet yâ Rabbi! O iyiliğin Senden olduğunu bildim ve Sana şükrettim."
Allah şöyle buyurur:
"Kendi eliyle Sana iyilik ettiğim kimseye teşekkür etmedikçe Bana da şükretmiş olmazsın."

En faziletli amel
316. İbni Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha, "Hangi amel daha faziletlidir?" diye sordum. "Vaktinde kılınan namaz, anne babaya iyilik etmek ve Allah yolunda cihad etmektir" buyurdu.
Mümed, 5:457 (23113); Ebû Dâvııd, Salât: 9; Tirmizt, Salât: 127; Buharı, Mevâkit: 5; Müslim, İman 137.

Resûlullahın hoş görüsü
317. Mikdad bin Esved (r.a.) şöyle dedi:
Medine'ye hicret ettiğimizde Resûlullah (s.a.v.) bizleri onar kişilik gruplara ayırdı. Ben Resûlullahın içinde bulunduğu grupla beraberdim. Bir keçinin sütünü hepimiz ortaklaşa içiyorduk. Resûlullahın payını ayırırdık. Bir gece çok acıkmıştım, kalkıp Resûlullahın hissesini de içtim. Resûlullah (s.a.v.) geldi. Ben sütü içtikten sonra uyuyamadım. Kendisine süt ayırdığımız kaba baktı, içinde birşey bulamadı. Ben, "Ya Resûlallah, keçiyi senin için keseyim mi?" dedim. "Hayır" cevabını verdi.

Resûlullah vitir namazında hangi sûreleri okurdu ?
318. Âli (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) vitir namazının üç rekatında dokuz sûre okurdu. Birinci rekâtta Tekâsür, Kadr ve Zilzal sûrelerini; ikinci rekâtta Asr, Nasr ve Kevser sûrelerini; üçüncü rekatta ise Kafirûn, Tebbet ve îhlas sûrelerini okurdu.

İlim kaldırılacak
319. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Allah kullarından birden bire ilmi çekip almaz. Fakat âlimlerin ruhunu almakla ilmi kaldırır. Öyleki hiçbir âlim brakmayınca insanlar câhil liderler edinirler. Onlara soru sorulduğunda bilgisizce fetva verirler. Böylece hem kendileri haktan sapar, hem de insanları saptırırlar.
Buharı, İlim: 34, İ'tisam: 7; Müslim, İlim: 13; Tirmizî, İlim; 5; îbni Mâce, Mukaddime: 8 (52.)

Muhacir kimdir?
320. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
' Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden selâmette olduğu kimsedir. Muhacir, Allah'ın yasakladığı şeylerden hicret edendir.
Ebû Dâvud, Vitr: 12; îbni Mâce, Cihad: 15, Fiten: 2; Buharı, Rikak: 26; Dârimî, Salat: 135; Müsned, 2:253 (6789.)

Ölülerin ardından konuşmak
321. İbni Amr (r.a.) rivayet ediyor:
Ölülerinizin güzel yönlerini anlatın. Kötülüklerini söylemeyiniz.
Tirmizî, Cenâiz: 34; EbûDâvud, Edeb: 49.

322. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Benden bir âyet de olsa nakledin. İsrâiloğullarının bilgilerinden rivayet etmenizde bir mahzur yoktur. Kim benim adıma yalan uydurursa, Cehennemdeki yerine hazırlansın.
Buhâri, Bedü'1-Halk: 66.

Altın ve ipek erkeklere haramdır
323. Ömer (r.a. rivayet ediyor:
Resûlullah bir elinde altın, diğer elinde ipek olduğu halde yanımıza geldi ve şöyle buyurdu:
"Bu ikisi ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına ise helâldir."
IbniMâce, Libas: 19.


 


İdareci emri altındakiler hakkında iyi niyet beslemeli
324. Ma'kil bin yesar (r.a.) rivayet ediyor:
Bir idareci ümmetimin idaresini üzerine alır da kendi şahsına iyi niyet besleyip gayret gösterdiği kadar onlar için de iyi niyet besleyip gayret göstermezse, Allah kıyamet günü onu yüz üstü Cehenneme atar.

325. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Alıcı olmadığınız halde fiyatları kızıştırmak için alıcı ile satıcının arasına girmeyin. Biriniz kardeşinizin aldığı birşe-ye talip olmasın. Şehirli köylü adına satış yapmasın. Din kardeşinizin evlenmeye talip olduğu bir kadınla o vaz geçmedikçe evlenmeye talip olmayın. Kadın onun tabağını ters çevirmek için boşanmasını istemesin.
Buharı, Büyü: 58, 64, 68, 70, Nikâh: 45; Müslim, Büyü: 11, 12,18-21; Nikâh: 38, 39, 49, 52; Ebû Dâvud, Büyü: 46, Nikâh: 2, 16;Tirmizî, Büyü: 17, 18, 65, Nikâh: 38, Talak: 14; İbni Mâce, Ticâret:14; Nesâî, Büyü: 18, 21, Nikâh: 20; Muvatta, Büyü: 45, 95, 96.

326. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah aramızda hutbe okurken, onun yakınına otu-runcaya kadar insanların omuzlarından atlaya atlaya ilerleyen bir adam geldi. Hz. Peygamber namazını bitirince adama:
"Ey filan, niçin bizimle birlikte Cuma'ya gelmedin?" diye sordu. Adam:
"Yâ Resûlallah, senin görelebileceğin bir yere oturmayı is-tedim" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Seni insanların omuzlarına basar ve onlara eziyet ederken gördüm. Kim bir Müslümana eziyet ederse, bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de Allah'a eziyet etmiş demektir."

Kadının bereketlisi
327. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Kadının dünürlüğünün kolay ve mehrinin kolay ödenebilir olması, onun bereketli oluşundandır. >■ Müsned, 6:90 (24469.)

Semâ kapısının açılacağı vakitler
328. Abdullah bin Ömer (r.a.) babasından rivayet ediyor:
Şu beş durumda semâ kapıları açılır ve dualar kabul edilir:
İ. Kur'ân okunurken, .: 2. İslâm ordusu düşman ordusuyla karşılaştığı zaman.
3. Yağmur yağdığında.
4. Zulme uğrayan dua ettiğinde.
5. Ezan okunduğunda.

Mükemmel oruç
329. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Kim yalan söylemeyi bırakmazsa, Allah'ın onun yeme ve içmeyi terketmesine ihtiyacı yoktur.
Buharı, Savrn: 8; Ebû Dâvud, Savm: 25; Ibni Mâce, Siyam: 21.

Peygamberimizin bir mucizesi
330. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Sahabîleriyle beraber çıktığı bir seferde namaz vakti geldiğinde Sahabîler abdest alacak su bulamadılar. "Yâ Resûlallah, abdest almak için su bulamadık" dediler. Topluluktan bir adam gitti ve bir bardak su ile geri geldi. Resûlullah (s.a.v.) o su ile abdest aldı parmaklarını bardağın içerisine soktu. Onların hepsi o su ile abdest aldılar ve ondan içtiler. O sırada yaklaşık olarak yetmiş kişi idik.
Buharı, Vudu: 32.

Emânete riâyet
331. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: Sana bir şey emânet edene emânetini ver. Sana hıyanet edene hıyanet etme.
Ebû Dâvud, Büyü: 81; Titmizl Büyü: 38.

Hz. Aişe'nin Resûlullahı kıskanması
332. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Bir gece Resûlullahı (s.a.v.) yatağında bulamadım. Kendi kendime, "Muhakkak cariyesi Mâriye'nin yanına gitmiştir" dedim. Kalktım, odayı yokladım, onu namaz kılarken buldum. Gusledip etmediğini anlamak için elimi saçında gezdirdim. Namazını bitirdiğinde "Şeytanın mı yakaladı ey Âişe?" dedi. "Benim şeytanım mı var?" dedim. "Evet. bütün Ademoğullarının şeytanı vardır" buyurdu. "Senin de şeytanın var mı?" dedim. "Evet, ancak ona karşı Allah bana yrdım etti de onun şerrinden ve fitnesinden korundum buyurdu”
Müslim, Münâfırûn: 70; Nesâî, İşretü'n-Nisâ: 4.

İki vakit namaz arasında boş söz söylememek
333. Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor:
Aralarında boş söz söylemeksizin bir vakit namazının arından diğer vaktin namazını kılmanın sevabı iîliyyûnde yazılır.
• Hadisin Ebû Dâvııdd&ki rivayeti şöyledir:
"Abdest alarak farz bir namazı kılmak için evinden çıkan kimsenin sevabı, ihrama girip hacc eden kimsenin sevabı gibidir. Bir kimse kuşluk namazı kılmak için bulunduğu yerden çıkar da bu çıkışındaki yorulmanın sebebi sadece kuşluk namazı olursa, o kişinin sevabı umre yapan kimsenin sevabı gibidir. Aralarında boş söz söylemeksizin bir vakit namazının ardından diğer vaktin namazını kılmanın sevabı illiyyînde yazılır."
Farz bir namazı kılmak için evinden çıkan kimse hac yapmış gibi sevap kazandığı gibi, iş yerinden, bağ veya bahçesinden çıkan kimse de aynı sevabı kazanır.
Ancak hadisi "böyle yapan herkes bu sevabı kazanır" şeklinde değil, "İhlasla böyle davranan bâzı kimse-ler böyle sevap kazanabilir" şeklinde anlamak gerekir.
Ayrıca hâcc yapmış gibi sevap kazanmak, kendisine hac farz olan kimseden bu farziyetin düşmesine sebep olmaz.
Hadiste geçen "illiyyûn," iyi kulların isimlerinin yazıldığı divanın ismidir. Bu divanla ilgili olarak Kur'ân'da şöyle buyuralur:
"İhlas ile kulluk edenler İlliyyûn'da kayıtlıdır. ; ■ "İlliyyûn'un ne olduğunu bilir misin? ]' "O ap açık yazılmış bir kitaptır., "Ona yüksek derecedeki melekler şahittir."1 ■,;,> Günahkarlar ise Siccîn'de kayıtlıdır.2 ;,

Namazları başlarından yukarıya geçmeyecek olan iki kişi
334. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
îki kimsenin kıldığı namaz başlarından yukarı geçmez. Bunlardan biri, geri dönünceye kadar efendisinden kaçan köledir. Diğeri de isyanından vaz geçip tövbe edinceye kadar kocasına isyan eden kadındır.

Cuma namazının ehemmiyeti
335. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Andolsun bir adama insanlara Cuma namazını kıldırması için emir vermeyi, sonra da cemaata gelmeyenlerin evlerini yakmayı arzu ettim.
Müslim, Mesâcid: 251, 252; İbni Mâce, Mesâcid: 17; Ebû Dâvud, Salat: 46; Tirmizî, Salat: 48; Müsned, 2:321 (7321.)
Hadis, zikrettiğimiz kaynaklarda, "cemaatle namaza iştirak etmeyenlerin" şeklinde gelmiştir. Taberânî'nin rivayet ettiği hadiste ise "Cuma namazına gelmeyenlerin" şeklindedir.

Göz değmesi ve dua ile tedavi
336. Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) yanımıza girdi. Yanımızda hasta bir çocuk vardı.
"Bunun nesi var?" buyurdu.
"Nazar değdiğini sanıyoruz" dedik.
"Nazara karşı ona niçin okumuyorsunuz?" buyurdu.

Fakire verilen sadakadan yemek
337. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Berîre'ye sadaka olarak et verildi. Resûlullahın ailesi onu kaldırdı, Resûlullaha etsiz yemek takdim edildi.
Resûlullah (s.a.v.) "Sizde et görmemiş miydim?" buyurdu.
"O Berîre'ye sadaka olarak verilmişti" dediler.
Resûlullah (s.a.v.), "Bu Berîre için sadaka, bizim için ise hediyedir" buyurdu.

Çeşitli hükümler
.338. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Fazla sevap için şu üç mescidin dışındaki yerleri ziyaret için yolculuk yapılmaz. Bunlar benim şu mescidim [Mes-cid-i Nebevi], Mescidü'l-Haram ve Mescidi'l-Aksâdır.
Bir kadın yanında kocası veya bir mahremi bulunmadan iki günlük mesafeye yolculuk yapmasın.
Senenin iki gününde oruç tutulmaz. Bunlar: Ramazan Bayramı günü ve Kurban Bayramı günüdür.
İki namazdan sonra namaz kılınmaz. Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar.

Saçları boyamak
339. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Mekke'ye girdiğinde Ebû Kuhâfe'yi yanına getirdiler. Saçı ve sakalı kar gibi beyazlaşmıştı. Resûlullah (s.a.v.), "Bunun saç ve sakalının rengini değiştirin. Fakat siyah renkten sakının" buyurdu.

Hasta ziyareti ne zaman yapılmalı?
340. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) hastalığın ükerinden üç gün geçmeden hiçbir hastayı ziyaret etmezdi. "* ■
I'bni Mâce, Cenaze: 1.2. İsmail Mutlu, Sıddîk-t Ekber Hz. Ebû Bekir, s. 108,fJo ,vüV

Kıyamet şerli insanların başına kopacak
341. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Zaman, gittikçe zorlaşacak. İnsanların cimriliği, malagjj lan hırsı gittikçe artacak. Kıyamet de ancak şerli insanların başına kopacaktır. İbni Mâce, Fiten: 24.

Nafile orucu bozan hazâ eder mi?
342. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Aişe ile Hafsa'nın yanına girdi. Onlar oruçlu idiler. Sonra çıktı, biraz sonra tekrar döndü. Onlar birşeyler yiyorlardı. "Siz oruçlu değil miydiniz?" buyurdu. "Evet, ama, bize şu yemek hediye edildi, hoşumuza gitti, ondan yedik" dediler. Resûlullah, "Yerine bir gün oruç tutun" buyurdu.
Ebû Dâvud, Siyam: 73; Tirmizî, Savm: 35.

Allah verdiği nimetleri kulunun üzerinde görmeyi sever
343. Ebû Ahvas babasının şöyle dediğini nakleder:
Resûlullaha üstü başı pejmürde ve toz içerisinde olan be-devî kılığında biri geldi. Resûlullah ona, "Ne malın yar?" diye sordu. Adam, "Allah bana her nimetten vermiş" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Allah nimet verdiği kulunun üzerinde o nimeti görmeyi sever."
Tirmizî, Edeb: 54; Dârimî, Libas; 14.

Tebâreke Sûresinin fazileti
344. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kur'ân'da sadece otuz âyetten ibaret bir sûre vardır ki okuyanını Cennete girdirinceye kadar savunur. O sûre, Tebâreke [Mülk] Süresidir.

Hâkimliğin mes 'uliyeti
345. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim hâkim olursa, bıçaksız olarak boğazlanmış demektir.
Ebû Dâvud, Akdiye: 1; Tirmizî, Ahkâm: 1

Allah'ın kitabına uygun olmayan şart
346. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Allah'ın kitabına uygun olmayan her şart bâtıldır. Yüz defa şart kılınmış da olsa bu böyledir.
Buharı, Zekât: 61, Büyü: 67, 73, Itk: 10, Mekâtib: 2, 3, 4, 5, Hibe: 7; Müslim, Itk: 5; Tirmizî, Büyü: 33, İbni Mâce, Itk: 3; Ebû Dâvud, Itk: 2; Muvatla, Itk: 17.

Allah'tan haya etmek
347. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Allah'tan hakkıyla haya edin" buyurdu.
Dinleyenler, "Yâ Resûlallah, elhamdülillah biz Allah'tan haya ediyoruz" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurduAllah'tan hakkıyla haya eden kimse başını ve baştaki maddi ve manevî duyulan, karnı ve içindeki^ organları haramdan korur. Ölümü ve çürümeyi hatırlar. Âhireti isteyen dünya hayatının süsünü terk eder. Kim bunları yaparsa, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur."
Tirmizi, Kıyâme: 24.

Kâfirin kabir suâli
348. Berâ bin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
Kâfir kabre konduğunda kendisine, "Rabbin kimdir?" diye sorulur. O, "Bilmiyorum" der. Kişi o anda sağır, kör ve dilsizdir. Sonra ona bir tokmakla vurulur. Eğer onunladağa vurulsa idi dağ toz toprak haline gelirdi. Onun sesini-insanlar ve cinlerden başka herşey işitir. .
Hz. Berâ daha sonra şöyle dedi:
Resûlullahın şu âyeti okuduğunu işittim: "Allah, iman edenleri dünya hayatında da, âhirette de, o sağlam kelime-i tevhid ile sabit kılar. İrâdelerini inkâr yolunda kullanarak zulmedenleri de Allah sapıklığa düşürür. Böylece Allah dilediğini yapar."

Kur'ân hakkında bilgisizce tartışmak
349. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Kur'ân konusunda tartışmak küfürdür. <i Ebû Dâvud, Sünnet: 5.

Resûlullaha namaz kıldıran Sahabî
350. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Ebû Bekir'in arkasında namaz kıldı.
Müsned, 6:180(25244.)

Peygamberimizin üç tavsiyesi
351. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Dostum, trm'l-Kâsım (s.a.v.) bana şu üç şeyi tavsiye etti.
1. Her aydan '."c gün oruç tutmak,
2. Cuma günleri banyo yapmak,
3. Uyumadan önce vitir namazı kılmak.
Buhârî, Teheccüt: 33; Müslim, Müsâfirîn: 85; Ebû Dâvud, Vitr: 7;Nesâî, Kıyâmu'1-Leyl: 28; Tirmizt, Savm: 54; Müsned, 2:350 (7581.); Darımı, Salat: 151; Savm: 38.

351. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Bir köy veya şehirde müezzin ezan okuduğunda, Allah o gün orayı azabından emin kılar.

Dilenmek kimler için helâldir?
352. Kabîsa bin Muharık (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.) geldim ve "Ey Allah'ın Resulü, ben kavmimin bir diyet borcunu üstlendim. Bu hususta bana yardımcı olun" dedim.
Resûlullah (s.a.v.), "Bilakis ey Kabîsa, o diyet borcunu sen değil biz üstlenmiş olalım. Bekle, sadaka gelince sana verelim" buyurdu. Sonra şöyle devam etti:
"Ey Kabîsa, dilenmek ancak şu üç kişiden birine helâl olur:
1. Bir kimse kavminden birinin diyetini üstlenirse onu ödemek için dilenebilir. Ödedikten sonra artık dilenmesi helâl olmaz.
2. Malı kendisine yetmeyen, musibete uğrayan kişi de normal olarak yaşayacak kadar veya ihtiyacını karşılaym-caya kadar yardım isteyebilir.
3. Fakir olan birisi, kabilesinden üç akıllı kişi "Bu kimse fakirdir" derlerse, normal olarak yaşayacak veya ihtiyacını karşılayacak kadar yardım isteyebilir.
"Ey Kabîsa, bu üç hal dışında dilenmek haramdır. Yapan, haram yemiş olur."
Müslim, Zekât: 109; Ebû Dâvud, Zekât: 26; Nesâî, Zekât: 86; Dârimî, Zekât: 36.

Cennet Allah'ın lütfudur
353. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bir iyilik yapmayı düşünür, sonra yapmazsa, Allah
ona bir sevap yazılır. Eğer düşündüğü iyiliği yaparsa, ona yediyüz yedi misline kadar sevap yazılır. Kim bir kötülüğü düşünür de yapmazsa ona günah yazılmaz. Şayet düşündüğü kötülüğü yaparsa bir günah yazar veya Allah Azze ve Celle onu siler.
Buhârî, Rikak: 31; Müslim, İman: 206, 207, 208, Ebu Dâvud, Rikak: 70; Müsned, 1:346 (2518.)

Safların tertibi nasıl olmalı?
354. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahm (s.a.v.) yanında namaz kıldım. Aişe (r.a.) arkamızda bizimle beraber namaz kıldı. Ben Resûlullahm (s.a.v.) yanında idim.

Bir yeri ağrıyanın yapacağı dua
355. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Birinizin bir yeri ağrıdığında elini ağrıyan yerin üzerine koysun sonra da şöyle desin: "Allah'ın adıyla ve yardımıyla. Hissettiğim şu ağrının şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım."
Hadisin başka bir rivayetinde Peygamberimiz, "Sonra elini kaldtr ve bunu sayısı tek olmak şartıyla tekrar tekrar yap" tavsiyesinde bulunmuştur.

Duhâ (kuşluk) namazı
356. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim: "Kim on iki rekât duhâ (kuşluk) namazı kılarsa, Allah Cennette onun için altından bir saray bina eder."
Tirmizî, Salat: 346.

İlmi kendisine fayda vermeyen âlim
357. Ebû Hüreyre (r.a. rivayet ediyor:
Kıyamet günü insanlardan azabı en şiddetli olan ilmi kendisine fayda vermeyen âlimdir.

Hacet duası
358. Osman bin Hüneyf (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam vardı. Bir ihtiyaç sebebiyle Osman bin Affan'a (r.a.) gidip gelirdi. Ancak Osman (r.a.) o adama iltifat etmez ve ihtiyacına bakmazdı. O kimse Osman bin Hüneyf e [hadisin râvisine] rastladı ve ona bu durumdan yakındı. Osman bin Hüneyf ona şöyle dedi:
"İbriği getir, bir abdest al, sonra da mescide git, orada iki rekat namaz kıl. Sonra da şöyle dua et: 'Allah'ım, rahmet peygamberi, Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (s.a.v.) vesile ederek Senden istiyor ve Sana yöneliyorum. Ey Mu-hammed, seni vesile ederek Rabbine [Rabbime] Celle ve Azze'ye yöneliyorum ki, ihtiyacımı yerine getirsin.'
"Bu duanın ardından ihtiyacın ne ise onu söyle. Sonra da bana gel, birlikte Osman bin Affaan'a (r.a.) gidelim."
Sonra birbirinden ayrıldılar. O zât Osman bin Hüneyf in (r.a.) dediğini yaptı ve Osman bin Affan'm (r.a.) kapısına gitti. Kendisini kapıcı karşıladı, elinden tuttu, Osman bin Affan'ın (r.a.) yanına götürdü. Osman (r.a.) onunla beraber bir minderin üzerine oturdu ve "İhtiyacın nedir?" diye sordu. Adam ihtiyacım söyledi, o da ihtiyacını karşıladı. Sonra da, "Senin bana gelip giderken bir ihtiyacını söylediğini ancak şimdi hatırlayabildim. Her ne ihtiyacın olursa bize gel" dedi.
O zat oradan ayrıldı, Osman bin Hüneyf ile karşılaştı. Ona, "Allah seni mükâfatlandırsın. Sen ona benim hakkımda konuşuncaya kadar bana iltifat etmedi ve ihtiyacıma bakmadı" dedi.
Osman bin Hüneyf (r.a.), "Vallahi ben ona senin hakkında hiçbir şey söylemedim. Ancak ben Resûlullahm huzurunda iken şöyle bir olaya şahit olmuştum:
Resûlullaha (s.a.v.) âmâ bir adam geldi ve halinden yakındı.
Peygamber (s.a.v.) ona, "Sabretmez misin?" buyurdu. .
Adam, "Ya Resûlallah, bana yardımcı olacak kimse yoktur. Gözümün görmemesi bana zor geliyor" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Git abdest al. Sonra iki rekât namaz kıl, ardından şu duaları [yukarıdaki duayı] oku."
Adam bizden ayrıldı. Sohbet uzadığından biz henüz dağılmamıştık. O kimse gözünde hiçbir âmâlık yokmuş gibi bizim yanımıza geldi.
îbni Mâce, İkâme: 189.

Kalplerin cilası
359. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Şüphesiz kalpler tıpkı demir gibi paslanır. Onların cilası istiğfardır.
Mu'cemü'l-Evsaî, 7:454.

Dilenmek kimler için caizdir?
360. Mücâhid rivayet ediyor:
Bir adam Hasan ve Hüseyin'e (r.a.) geldi. Onlardan bir şey dilendi. Onlar, "Dilencilik ancak şu üç durumda caiz olur: (1) Gerçekten muhtaç olmak, (2) akrabasından birinin diyetini üstlenmek ve (3) ağır borç altına girmek" dediler ve ona verdiler.
Adam daha sonra Abdullah bin Ömer'e gitti, Abdullah niçin dilendiği sormadan ona verdi. Adam kendisine şöyle dedi:
"Amcanın oğullarına gittim, onlar bana niçin dilendiğimi sordular, sen ise sormadın."
Abdullah bin Ömer adama, "Resûlullahın (s.a.v.) çocukları (torunları) şüphesiz ilimle doludurlar" dedi.

Peygamberimiz ümmeti için nelerden korkuyordu?
361. Ebû Berzeti'l-Eslemî (r.a.) rivayet ediyor:
Sizin hakkınızda korktuklarım arasında bilhassa şunlar vardır: Haram yemeniz, zina etmeniz, hevâ ve heveslerin sizi tehlikelere düşürmesi.

Akibetin önemi
362. Urs bin Ümeyre el-Kindî (r.a.) rivayet ediyor:
Şüphesiz kişi ömrünün bir kısmında Cehennem ehlinin amelini işler. Sonra Cennet ehlinin yollarından bir yol önüne çıkar. Ölünceye kadar gereğince amel eder. İşte kendisi için takdir edilmiş âkibet odur.
Şüphesiz kişi ömrünün bir kısmında Cennet ehlinin amelini işler. Sonra Cehennem ehlinin yollarından bir yol önüne çıkar. Ölünceye kadar gereğince amel eder. İşte kendisi için takdir edilmiş âkibet odur.

Peygamberimizin bir mucizesi
363. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Ben Ukbe bin Ebî Muayt âlisinin koyunlarım güdüyordum. Nebî ile (s.a.v.) Ebû Bekir (r.a.) geldi. "Ey çocuk, yanında süt var mı?" diye sordu. "Var ama veremem. Bu koyunlar bana emânettir" dedim. Peygamber (s.a.v.) "Hiç teke görmemiş bir keçi var mı?" dedi. "Evet" dedim ve iste-nilen keçiyi getirdim. Resûlullah (s.a.v.) "Selâm" dedi. Keçinin memelerinde hiç süt yoktu. Peygamber (s.a.v.) onun meme yerlerini mesnetti, birdenbire memeleri süt ile doldu. Ben içi oyuk bir taş parçası getirdim. Onun içine sütü sağdı. Sonra Ebû Bekir'e içirdi, ardından bana içirdi. Resûlullah (s.a.v.) memelere "Eski haline dön!" buyurunca memeler eski sütsüz haline döndü. Bunu Resûlullahtan (s.a.v.) görünce "Yâ Resûlallah, bana [birşeyler] öğret" dedim. Başımı mesh etti ve "Allah öğrenmek istediğin şeyi sana mübarek kılsın. Şüphesiz sen öğretilmiş bir gençsin [olacaksın]" buyurdu. Ben Müslüman oldum. Resûlullaha geldim. Biz onun yanında iken Mürselat Sûresi indi. Ben ağzından daha taze iken o sûreyi öğrendim. [Sonraki günlerde] Resûlullahtan yetmiş sûre öğrendim. Kur'ân'ın diğer sûrelerini de onun Ashabından öğrendim. "£

Resûlullahın abdest atma şekli
364. Muâviye bin Abdullah babasından rivayet ediyor: Osman bin Affan'ı (r.a.) abdest alırken gördüm. Üç defa ağzına su verip çalkaladı, üç defa burnuna su verdi. Üç defa yüzünü yıkadı. Üçer defa ellerini yıkadı, sonra bir defa başına mesh etti. Üçer defa ayaklarını yıkadı sonra da şöyle dedi: "Resûlullahı böyle abdest alırken gördüm."


Peygamberimizin gaybî bir haberi
365. Osman bin Affan (r.a.) rivayet ediyor: ' Ammar'ı âsi bir topluluk öldürecek.
Tirmizt, Menâkıb: 35; Müslim, Fiten: 72.

Hasta ziyaretçisinin ve hastanın kazancı
366. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
.Resûlullah (s.a.v.), "Kim bir hastayı ziyaret ederse, Allah'ın rahmetine dalmış olur. Yanında oturduğunda rahmete gömülür" buyurdu. Ben Resûlullahın bu sözünü duyunca, "Ya Resûlallah, bu hasta ziyaretçisi içindir. Hasta için ne var?" diye sordum. Şöyle buyurdu:
"Bir kul üç gün hasta olursa, annesinden doğduğu günkü gibi günahlarından kurtulmuş olur."

Günahın ardından pişmanlık duymak
367. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Pişmanlık duyanı bekleyen tevbe, kendini beğenmişi bekleyen ise azaptır.

Resûlullahın Cerir bin Abdullah'a bir şartı
368. Cerir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.) bîat ettim, yanından ayrılırken beni çağırdı ve "Bütün Müslümanların hayır ve iyiliğini üzere bîat etmedikçe senin bîatını kabul etmem" buyurdu. Ben de Resûlullahın istediği şekilde ona bîat ettim.

İstihare duası
369. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Kur'ân'dan bir sûre öğretir gibi bize istihareyi öğretirdi. Ve şöyle buyururdu: Biriniz birşey yapmak istediğinde şöyle desin:
"Allah'ım, hakkımda hayırlı olanı Sen bildiğin için hayırlı olanı Senden istiyorum. Kudretinden yardım dileyerek hayırlısına gücümün yetmesini Senden diliyorum. Senin büyük ihsanını niyaz ediyorum. Hiç şüphesiz herşeye gücün yeter; ben ise güçsüzüm. Sen herşeyi bilirsin; ben bilmem. Sen sizli olanları bile çok iyi bilirsin.
"Allah'ım, istediğim bu şey, Senin ilminde benim dinim, dünyam ve geleceğim hakkında hayırlı ise bunu bana takdir et. Eğer ondan başkası hayırlı ise hayırlı olan her nerede ise benim için kolaylaştır. Şer nerede ise benden uzaklaştır. Ve beni ihsanınla razı eyle."
Ebâ Dâvud, Vitr: 31; Buhân, Daavât: 48, Teheccüt: 25, Tevhid: 10; İbni Mâce, İkâme: 188; Müsned, 3:437 (14689.)

Peygamberimizin ümmetine şefkati
370. Câbirbin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah bize Ramazan ayının gecesinde sekiz rekat namaz kıldırdı. Vitir namazı da kıldı. Ertesi akşam Resûlul-lahın (s.a.v.) çıkıp bize yine namaz kıldırması ümidiyle mescitte toplandık. Fakat sabah oluncaya kadar orada bekledik ve çıktık. Yeniden girdiğimizde, "Ya Resûlallah, biz bu gece mescidde toplandık ve senin bize namaz kıldırmanı ümit ettik" dedik. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Bu namazın üzerinize farz kılınmasından korktum."
Suyutî, Câmiü'l-Kebîr, (27572.) MU'CEMÜ'S-SAGÎR / 496




 

 

Adam öldüren şiddetli azaba çarptırılacak
371. Ebû Said (r.a.) rivayet ediyor: Cehennem ateşinin sıcaklığı yetmiş cüzdür. Altmış dokuz cüzü öldürmeyi emredenin, bir cüz'ü ise katil içindir.

Peygamberimizin Muâz 'a tavsiyesi
372. Muaz bin Cebel Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu (r.a.) rivayet ediyor:
"Ya Resûlallah bana nasihat et" dedim. Şöyle buyurdu:
"Nerede olursan ol Allah'tan kork. Kötülüğün arkasından iyilik yap ki onu silsin. İnsanlara da güzel ahlakla muamelede bulun."
Tirmizî, Birr: 55; Darımı, Rikak: 47.

Allah 'in kullarına rahmeti
373. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
"Resûlullaha 'Siz içinizde olanı açıklasanız da, gizleseniz de Allah onu bilir ve onunla sizi hesaba çeker'1 âyeti nazil olduğunda bu Resûlullahm Ashabına güç geldi. Sonra 'O dilediğini basışlar, dilediğine de hak ettiği şekilde azap ve-rir'2 ifâdesi nazil oldu. Bunun üzerine onlar sevindiler."

Zina cezası ve hikmetleri
374. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Bir kadın Resûlullaha (s.a.v.) geldi ve zina ettiğini itiraf etti. Kadın hâmile idi. Resûlullah ona ceza uygulamayı doğum yapıncaya kadar erteledi. Kadın doğum yaptıktan sonra vücudunun açılmaması için elbisesinin bağlanmasını ve sonra taşlanarak öldürülmesini (recm edilmesini) emretti. Sonra da o kadının cenaze namazını kıldı. Oradakilerden birisi, "Kadın zina etti, sen de onu recmettin. Sonra da ona namaz mı kılıyorsun?" dedi. Resûlullah şöyle buyurdu:
"O kadın öyle bir tevbe etti ki, onun tevbesi Medine halkından yetmiş kişiye paylaştırılsaydı, hepsine yeterdi. Sen o kadının canını seve seve vermesinden daha üstün bir davranış görüyor musun?"
Tinıûzî, Hudûd: 9; Müslim, Hudûd: 24.

Rıdvan beyatı
375. Ata bin EM Rabah rivayet ediyor:
Abdullah bin Ömer'e, "Resûlullah (s.a.v.) ile beraber Rıdvan bîatında sen de bulundun mu?" diye sordum. "Evet" dedi. "Üzerinde ne vardı?" dedim. Şu cevabı verdi:
5. Müslim, Hudud: 4]. • Tirmizî, Hudud: 12.
"Üzerinde pamuklu bir gömlek, içi astadı bir cübbe, bir de aba vardı. Kılıcını da kuşanmıştı.
Nu'man bin Mukarrin'i de Resûluüaha bîat yapılırken başına değmesin diye ağacın dallarını yukarıda tutarken gördüm."

Mâune kuyusu olayı
376. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Ensardan yetmiş kişi, geceleyin Medine'de kendilerine âit bir medresede toplanıp Kur'ân-ı Kerim öğrenmeye çalışırlardı. Sabah olduğunda kendisinde güç bulanlar, odun toplamak ve su çekmek gibi işlerle uğraşırlardı. Mâlî durumu yerinde olanlar da bir koyun keserek gövdesini olduğu gibi getirir Resûlullahm evinin dış duvarına asarlardı. Hü-beyb (r.a.) şehid düştükten sonra Resûlullah bu yetmiş kişiyi bir vazifeye gönderdi.
Dayım Haram bin Milhan da bu yetmiş kişinin içinde idi. Bunlar yolculuk esnasında Süleym oğulları kabilesinin bir oymağının yanından geçerlerken, oymak halkı onlara sataşmak istediler. Dayım birlik komutanına:
"Gidip onlara 'Biz sizin için gelmedik [Sizinle bir alıp veremediğimiz yok]1 dememe müsaade eder misin?" dedi.
Onlar "Konuşabilirsin" deyince de onların yanına gitti. Yanlarına vardığında içlerinden biri dayıma konuşma imkanı vermeden ona mızrak sapladı. Dayım karnında mızrağın soğukluğunu hissedince:
"Allahu ekber! Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki ben Cenneti kazandım" dedi ve şehid oldu.
Oymak halkı dayımdan sonra bu yetmiş kişinin hepsini kılıçtan geçirerek Resûlullaha durumu haber verecek tek bir kişiyi dahi sağ bırakmadılar. Resûlullah bu durumu haber alınca çok üzüldü. Onun hiç bir seriyye için bu derece üzüldüğünü görmedim.
"Resûlullah her sabah namazını kıldıktan sonra elini kaldırır, bu katliamı yapanlara beddua ederdi."

Peygamberimizin vefası
377. Temim bin Zeyd, babası Zeyd bin Hâle'den (r.a.) rivayet ediyor:
Zeyd bin Hâle (r.a.), Resûlullahın (s.a.v.) yanına girdi. Resûlullah (s.a.v.) uyuyordu. Hemen uyandı. Zeyd bin Hâle'yi bağrına bastı ve "Hâle imiş! Hâle! Hâle!" dedi.
3. Tabakât, 3:514; Müstedrek, 2:121 (2525); Ösdü'l-Gâbe, 1:

"Harap olup gitti Hayber'y
378. Abdullah bin Ebî Evfâ (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah Hayfaere sefer düzenlediğinde hayber halkı onu ve ordusunu görünce "Muhammed ve ordusu" diyerek kaçışmaya bağladılar. Bu arada Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Allâhu ekber, harap oldu gitti Hayber!
"Biz bir kavmin yurduna baskın yapıp girdik mi, uyarılmış olan o kâfirlerin hali yaman olur!"
Buhâri, Cihad: 56; Müslim, Cihad: 120, 121; Muvatta, Cihad: 48.

İbrahim (a.s.) Peygamberimizin ümmetine selâm gönderdi
379. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Mîrac gecesinde Allah'ın dostu İbrahim'i (a.s.) gördüm. Bana şöyle dedi:
"Ey Muhammedi Ümmetine selâm söyle ve onlara bildir ki, Cennet, toprağı hoş ve temiz, suyu tatlı ve kendisi düz bir yerdir. Oraya bir şeyin ekimi ise, 'Sübhanallah, elhamdülillah, lâilâhe illallahü vallahü ekber ve Lâ havle velâ kuvvete illâ billah' söylemektir."
Mu'cemü'l-Evsai, 6:98 (4182.)

Hicret eden kadınların imtihan edilmesi
380. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
"Ey Peygamber! Mü'min kadınlar sana geldiğinde..."2 âyeti nazil olunca bu âyetin emri gereği Resûlullah Mekke'den Medine'ye hicret eden kadınları imtihan ediyordu.

Abdullah bin Abbas'ın (r.a.) fazileti
381. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Ben Meymûne'nin evinde bulunuyordum. Resûlullah için bir abdest suyu bırakmıştım. Resûlullah "Bunu kim bıraktı?" diye sordu. "Abdullah bin Abbas" denildi. Bunun üzerine omuzuma vurdu ve "Allah'ım, onu dinde ince anlayış sahibi kıl. Ona (Kur'ân'ın) te'vilini öğret" diye duâ etti.

Cihada hazır olmak
382. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim ok atmayı öğrenir de sonra unutursa, bu büyük nimete nankörlük etmiş olur.
Nesâî, Hayl: 8; Müslim, İmârc: 169.

Nafileleri evde kılmak
383. Zeyd bin Sabit (r.a.) rivayet ediyor:
Farz namazlar dışında, kişinin evinde kıldığı namazlar camide kıldığı namazlardan daha faziletlidir.
Buharı, Salat: 52, Ezan: 81; Müslim, Müşâfirîn: 26; Nesâî, Kıyâmü'i-Lcyl; İbni Mâce, İkâme: 150.

İnsan dünyada bir yolcu gibidir
384. Müstevrid bin Şeddad (r.a.) ResÛIullahı (s.a.v.) şöyle buyururken işittiğini rivayet ediyor:
Vallahi dünya bütünüyle âhirete nisbetle birinizin parmağını denize daldırması gibidir. O parmakları ile ne kadar su alabildiğine baksın.
İbni Mâce, Zühd: 3; Tirmizl Zühd: 15.

Kur'ân'ı unutmanın mes'uliyeti
385. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetime verilen sevaplar bana arz edildi. Bunlar arasında bir kimsenin temizlik düşüncesiyle camiden alıp attığı bir çöp için verilmiş olanı da vardı.
Yine ümmetimin işlediği günahlar da bana arzedildi. Bunlar arasında, bir kimsenin Allah'ın bir lütfü olarak öğrenip de sonradan unuttuğu bir âyet veya sûre sebebiyle kazandığından daha büyüğünü görmedim.
EbûDûvud, Salat: 16; Tirmizl Sevâbü'l-Kur'ân: 19.

Mizanda ağır basan amel
386. Ebu'd-Derdâ (r.a.) rivayet ediyor:
Mizanın sevap kefesine konulan ameller içerisinde güzel ahlaktan daha ağır basan bir şey yoktur.
Tirmizu Birr: 62; Ebû Dâvud, Edeb: 8.

Resûlullahın Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e sevgisi
387. Üsâme bin Zeyd (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahı (s.a.v.) Hasan ve Hüseyin'i kucaklamış olarak gördüm. Şöyle diyordu:
"Bu ikisi benim ve Fâtıma'nin oğullarıdır. Allah'ım, benim onları sevdiğimi Sen biliyorsun."

Kıbleye dönerek abdest bozmak

388. Ebû Eyyub el-Ensârî (r.a.) rivayet ediyor: Küçük ve büyük abdest bozarken kıbleye dönmeyin.
Buharı, Vudu: 11; Müslim, Tahare: 59; Ebû Dâvud, Tahâre: 4.

Kötü ahlâk tevbeye engeldir
389. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Kötü ahlâk sahibi dışında her şeyin tevbesi vardır. Çünkü kötü huy sahibi, günahından tevbe etmeden ondan daha kötüsünü işler.
Konu ile ilgili bir başka hadis şu mealdedir:
"Allah katında kötü huydan daha büyük günah yoktur. Çünkü kötü huy sahibi bir hatadan kurtulmadan, diğerini işler."

Ümmetin helaki
390. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetimin helaki, Kureyş'in sefihlerinden Ukaylime e-liyle olacaktır.
Buharı, Fiten: 60; Müsned, 428 (8280.)

İmanın tadını aldıran üç şey
391. Abdullah bin Muâviye (r.a.) rivayet ediyor:
Üç şey vardır ki, kim onları yaparsa imanın tadını, lezzetini almış olur. Bunlar:
1. Sadece Allah'a kulluk etmek, Allah'tan başka ilâh olmadığını bilmek.
2. Her yıl gönül hoşluğu ile zekât vermek. Zekâtı, yaşlı, uyuzlu, hasta, değersiz hayvanlardan değil, mallarının orta hallisinden vermek. Çünkü Cenâb-ı Allah zekâtınızı ne mallarınızın iyisinden vermenizi emretmiştir, ne de kötüsürden vermenize razı olmuştur.
3. Nefsini tertemiz kılmak.
Bir Sahabî, "Nefsi tezkiye etmek nasıldır?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir" buyurdu.
Ebû Dâvud, Zekât: 5.

Bâzı Sahabîlerin fazileti
392. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Ümmetim içerisinde ümmetime karşı en merhametlisi E-bû Bekir, Ümmetim içerisinde ümmetime karşı en şefkatlisi Ömer bin Hattab, ümmetimin en hayâlısı Osman, ümmetimin en güzel hüküm vereni Ali bin Ebî Talip, helal ve haramı en iyi bilen Muaz bin Cebel, o kıyamet gününde âlimlerin bir adım önünde gelir. Ümmetimin en güzel Kur'ân okuyanı Übeyy bin Ka'b, miras hukukunu en iyi bileni Zeyd bin Sâbiftir. Uveymir'e, yanı Ebu'd-Derdâ'ya bunla-nn hepsi verildi.

Borçlunun okuyacağı dua
393. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor; Resûlullah (a.s.v.) Muâz bin Cebel'e (r.a.) şöyle dedi: Üzerinde dağ kadar borç olsa dahi okuduğun zaman
Allah'ın seni ondan kurtaracağı bir duayı sana öğretiyim
mi? Ey Muâz! Şöyle de:
"Ey mülkün hakikî sahibi olan, âlemlerde dilediği gibi tasarruf eden Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Sen dilediğini aziz eder, yükseltir, dilediğini zelil kılar, alçaltırsın. Bütün hayır ve iyilik yalnız Senin kudretindedir. Senin herşeye gücün yeter.1
"Dünyanın ve âhiretin Rahmanı! Dünyayı ve âhireti dilediğine verir, onları dilediğine de vermezsin. Bana merhamet et. Rahmetinle beni Senden başkasının rahmetine muhtaç etme;

Dinde güçlük, tedavi olmak ve insana verilen en hayırlı şey
394. Üsâme bin Şerîk (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahm (s.a.v.) yanında idim. Bedevîler geldiler, sağından ve solundan sorular sormaya başladılar. "Yâ Re-sûlullah, şunu yapmamızda bize bir günah var mı? Şunu yapmamızda bize bir günah var mı?" dediler.
Resûlullah (s.a.v.), "Allah dinde güçlüğü kaldırmıştır. Ancak Müslüman bir kimseye zulüm ve haksızlık eden kişi güçlüğe maruz kalır ve helak olur" buyurdu.
Onlar, "Şu hastalıktan tedavi olabilir miyiz?" diye sordular.
Resûlullah (s.a.v.), "Ey Allah'ın kullan tedavi olunuz. Çünkü Allah ölüm dışında her hastalığın devasını da indir-miştir" buyurdu.
Onlar, "Ya Resûlullah, insana verilen en hayırlı şey nedir?" dediler.
Resûlullah (s.a.v.), "Güzel ahlâk" cevabını verdi.
Mu'cemü'l-Evsat, 7:196 (6376.)

Peygamberimiz bid'at ve heva ehlinden uzaktır
395. Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Aişe'ye şöyle buyurdu: Ey Âişe! "Dinlerini fırkalara ayıranlar ve çeşitli taraftarlara dönüşenler"1 âyetinde belirtilenler, bid'a ve bâtıl görüş sahipleridir. Onlar için tevbe yoktur. Ben onlardan uzağım, onlar da benden uzaktırlar.

Söz taşımak
396. Huzeyfe bin Yemân (r.a.) rivayet ediyor: Katât Cennete giremez. Katât, söz taşıyandır.
Buharı, Edeb: 50; Müslim, İman: 169; Ebu Dâvud, Edeb: 33; Tir-
mizi, Birr. 79.

Cuma namazının bir rekatına yetişen kimse
397. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Cuma namazının bir rekâtına yetişen Cuma namazına yetişmiş sayılır.
Nesâî, Cuma: 41, Mevâkit: 30; Müslim, Mesacid: 161; Tirmizî,
Cuma: 25; Ebû Dâvud, Salât: 233.

Ahir zaman idarecileri
398. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Âhirzamanda zâlim idareciler, fâsik (günahkâr) yardımcılar, hâin hâkimler, yalancı din âlimleri olacak. Sizden her kim o zamana ulaşırsa sakın onlar için haraç [gayri müs-limlerden alınan vergi] memuru, taksimci ve polis olmasın.
el-Mu'cemü'l-Evsat, 5:107 (4202.)

Mü'minin Allah katındaki değeri
399. Ebû Bekre (r.a.) rivayet ediyor:
Eğer gök ve yer ehlinin tamamı bir tek mü'mini öldürmek için bir araya gelse, Allah onların hepsini yüz üstü Cehenneme atar.
Tirmizî, Diyat: 8

İçki içmek
400. Ibni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Kim ölünceye kadar içki içerse, Allah ona Cennet şaraplarını haram kılar.
İbni Mâce, Eşribe: 2; el-Afu'cemü'l-evsat, 5:108 (4203.)300. Câbir (r.a.) rivayet ediyor: İyiliği
 

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 401-500 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

 

Hz* Abbas (r.a.)
401. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Abbas konusunda hakkımı gözetiniz. Çünkü o baba tarafından büyüklerimin en son kalan yadigardır.

Resûlullahın hizmetçilerine iltifatı
402. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın, biri Habeşistanlı, diğeri de Kıptî (Mısırlı) olan iki azâdh kölesi vardı. Bir gün söz dalaşına girdiler. Biri diğerine, "Ey Habeşî!" dedi. O da, "Ey Kıptî!" diye seslendi.
Resûlullah (s.a.v.), onlara "Birbirinize öyle demeyiniz. Siz Muhammed (s.a.v.) ailesinden iki adamsınız" buyurdu.

Allah'ın meleklerine karşı Övündüğü kimseler
403. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor;
Allah Teâla Arefe akşamı Arafat'ta vakfe yapanlarla meleklere karşı iftihar eder ve "Şu saçları dağınık, toz toprak içerisinde bulunan kullarıma bakınız" buyurur.

Müslümana yardım etmek
404. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûhıllah (s.a.v.): "Zulüm de etse, zulme de uğrasa kardeşinize yardım ediniz" buyurdu.
"Yâ Resûlullah! Zulme uğradığında yardım edelim, fakat zulmederken nasıl yardım edeceğiz?" dedim.
"Zulmüne engel olarak. Bu senin ona yardımındır" buyurdu.
Buhâri, Mezâlim: 4; Müslim, Birr ve's-Sıla: 62; Tirmizî, Fiten: 68

Bilalin (r.a.) fazileti
405. Sehl bin Sa'd (r.a.) rivayet ediyor:
Cennete girdim, bir hışırtı duydum. Baktım ki o Bilal imiş.
194,439 ve 648 numaralı hadislere ve izahlarına bakınız.

Mü'minin vasfı
406. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûîullah (s.a.v.) "Ben mü'mine benzeyen ağacı çok iyi biliyorum" buyurdu. Ben oradakilerin en küçükleri olduğum halde, (içimden) "O ağaç hurmadır" dedim. Sonra Resûlullah (s.a.v.), "O hurmadır" buyurdu.
Buharı, îlim: 4, Edeb: 79; Müslim, Sıfatü'I-Münâfıkm: 64.

Resûlullahın Ashabını idare etmesi
407. Abdullah bin Ebî Evfâ (r.a.) rivayet ediyor:
Abdurrahman bin Avf, Resûlullaha (s.a.v.) Hâlid bin Velid'den şikâyetçi olduğunu bildirdi. Resûlullah (s.a.v.), "Ey Hâlid, Bedir Savaşma katılanlardan birine ezâ verme. Eğer sen Uhud dağı kadar altını sadaka olarak dağıtsan, o-nun ameline yetişemezsin."
Bunun üzerine Hâlid bin Velid, "Onlar bana dil uzatıyor, ben de karşılık veriyorum" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) Abdurrahman bin Avf a da şu ikazı yaptı:
"Hâlid'e eziyet etmeyin. Çünkü o Allah'ın kâfirler üzerine çektiği bir kılıçtır."

Zengin kadının hacca gitmesi
408. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), evli ve zengin, fakat kocasının hacca gitmesine izin vermediği bir kadın hakkında şöyle buyurdu:
"Ancak kocasının izni ile gidebilir."

Münafığın misali
409. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Münafığın misâli, iki sürü arasında şaşkın şaşkın gidip gelen koyun gibidir. Bu sürüye geldiğinde onu boynuzlayıp dışlar, diğerine gittiğinde onu boynuzlayıp dışlar.
Müslim, Münâfikîn: 16; Nesaî, İman: 31; Müsned, 2:44 (4873.)

Gurur sebebiyle elbiseyi sürümek
410. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Kim gurur sebebiyle elbisesini sürürse, Allah ona kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmaz.
İbni Mâce, Libas: 6; Tirmizî, Libas: 9; Nesâî, Zînct: 106; Ebû Dâvud, Libas: 40.

Güzel şeylere bakarken "Maşaallah" demek

411. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Allah bir kula aile, mal ve çocuk gibi bir nimet verir, o da "Maşâallah, lâ kuvvete illâ billah [Allah dilediğini yapar. Kuvvet ancak Allah'ın yardımıyladırj" derse, o nimet hakkında ölüm dışında hiçbir afat görmez.
Resûlullah daha sonra "Ne olurdu, bahçene girdiğinde, 'Mâşaallah, Allah dilemiş de yaratmış! Kuvvet ve kudret Ancak Allah'ındır' deseydin!" âyetini okudu.
Peygamberimiz pek çok hadislerinde nazara, yani göz değmesine karşı ümmetini ikaz etmiştir. Meselâ bir hadislerinde şöyle buyurur:
"Nazardan Allah'a sığınınız. Çünkü nazar haktır."2 Peygamberimiz bir hadislerinde de şöyle buyurur:
1. Kehf Sûresi, 39.
2. İbni Mâce, Tıb: 32.

412. Ibni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiğinde onlar yiyecekte ve hurmada selef yapıyorlardı. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim bir malı önceden satarsa ölçü ve tartısını belirterek ve teslim vaktini tayin ederek satsın."
Buharı, Selem: 1, 2, 7; Ibni Mâce, Ticâret: 59; Ebû Dâvud, Büyü: .57; Tirmizî, Büyü; 68; Müslim, Musakât: 127, 128; Nesâî, Büyü: 6.

Ölülere sövmemek

413. Sahr (r.a.) rivayet ediyor:
Ölülere sövmeyin. Çünkü bununla dirilere eziyet etmiş olursunuz.
Tirmizî, Birri: 51.

Allah'ın âlimlere bir lütfü
414. Ebû Mûsâ el-Eş'arî (r.a.) rivayet ediyor:
Allah kıyamet gününde âlimleri diriltir. Sonra onlara şöyle der:
"Ey âlimler topluluğu! Ben ilmimi size azap etmek için vermedim. Gidiniz, sizi bağışladım."
Mu'cemü'l-Evsat, 5:145(4276.)

Mü 'mini öldürmenin mes 'uliyeti
415. Abdullah bin Amr (r.a.) rivayet ediyor:
"Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, bir
mü'minin öldürülmesi, kıyamet gününde Allah indinde
dünyanın yok olmasından daha büyüktür." 26 ve 371 numaralı hadislere bakınız.

Namaz ve abdestin fazileti
416. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarı ise abdesttir.
el-Mu'ceınü'l-Evsat, 5:186 (4361.)

Allah'ın en çok kızdığı isim

417. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bir adamın diğerine "Ey şahların şahı" diye seslendiğini işitti. "Meliklerin meliki mi?" diye bu ifâdeden duyduğu rahatsızlığı zikretti.
Buhâri, Edeb: 114; Müslim, Adâb: 20; eî-Mu'cemü'l-evsat, 5:186

Açıktan günah işleyenleri açıklamak gıybet değildir
418. Behz bin Hakim babasından, Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Açıktan günah işleyenleri ne zaman açıklayacaksınız? Onların vasıflarını anlatın ki insanlar onlardan sakınsınlar.
Başka bir hadis şu mealdedir:
"Açıktan günah işleyenleri anlatmaktan niçin çekmiyorsunuz? İnsanlar onları ne zaman tanıyacak? Onun vasıflarını anlatın ki, insanlar onlardan sakınsınlar."2
1, Müslim, Adâb: 21.
2. Camıu s-Sagır, 1:115.
Fenalıktan, açıktan günah işlemekten, yaptıkları günahları ballandıra ballandıra anlatmaktan sakınmayan insanlar bulaşıcı hastalık mikrobu taşıyan kimseler gibidirler. Eğer bunlara karşı tedbir alınmazsa, bu hastalığın topluma bulaşması kaçınılmaz olur. tşte hadiste bunlara karşı alınacak tedbirlerden birisi açıklanmaktadır. O da böylelerini insanlara tanıtmaktır.
Gıybeti son derece çirkin bulan ve yasaklayan dinimizde, "fâ-sık-ı mütecâhir" denilen böyle kimseler hakkında konuşmanın gıybet olmayacağı bildirilmiştir.

Bayramlarda tekbir getirmek
419. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Bayramlarınızı tekbirlerle süsleyin.

Allah'ın mahşerde kullarıyla konuşması
420. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) Resûîuîlahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Allah dünyada iken çok mal ve evlat verdiği iki kulunu diriltti. Sonra bunlardan biriyle aralarında şu konuşma geçti:
"Ey filan oğlu filan!"
"Buyur ey Rabbim! Emrini yerine getirmekten mutluluk duyacağım."
"Sana çok mal ve çocuk vermedim mi?" »Evet, verdin Rabbim." "Verdiğim şeyleri ne yaptın?" "Fakirlik korkusuyla çocuğuma bıraktım."
"Senden sonra ne olduğunu buseydin az güler, çok ağlardın. Korktuğun şeyi [fakirliği] onlara verdim."
Diğer kul ile de Allah arasında şu konuşma geçer: "Ey filan oğlu filan!"
"Buyur ey Rabbim! Emrini yerine getirmekten mutluluk duyacağım."
"Sana çok mal ve çocuk vermedim mi?" "Evet, verdin Rabbim." "Verdiğim şeyleri ne yaptın?"
"Senin yolunda harcadım. Ölümümden sonra, çocuklarım hususunda Senin ihsanına güvendim."
"Senden sonra ne olduğunu buseydin çok güler, az ağlardın. Güvendiğin şeyi [ihsanımı] çocuklarına verdim."

Irkçılık Câhiliye âdetidir
421. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Evs ve Hazreç Ensardan iki kabileydi. Câhiliyye devrinde aralarında düşmanlık vardı. Resûlullah (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiğinde o düşmanlık gitti. Allah onların kalplerini birbirine ısındırdı. Bir defasında bu iki kabile mensupları bir mecliste otururlarken Hazreç'ten birisi okuduğu şiirle Evslileri hicvetti. Ardından Evsli birisi de okuduğu şiirle Hazreçlileri hicvetti. Bu hicivleşme karşılıklı olarak devam etti. Öyleki birbirlerine ağır laflar söylemeye başladılar. Silahlarına sarılarak vuruşmak için kalktılar. Bu durum Peygamberimize ulaştığında ve durum hakkında vahiy indiğinde Resûlullah (s.a.v.) süratli bir şekilde oraya geldi. Onları görünce kendilerine seslenerek hadise üzerine nazil olan â-yetleri okudu:
"Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece korkun. Ve son nefesinize kadar hakda sebat edin de Müslümanlar olarak ölün."1
Ayet bittiğinde her iki taraf da silahlarını bırakarak yaşlı gözlerle birbirlerine sarıldılar.

Vaktin namazını kılmış birisi cemaata uyabilir mi?
422. Yezid el-Esved (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah ile beraber Veda Haccında haccettim. On: beraber sabah namazını kıldım. Namazı bitirdiğinde da duran iki kişinin insanlarla beraber namaz k^^ gördü. Onları çağırdı. Titrer bir halde kendilaM lesûlulla-ha (s.a.v.) getirdiler.
Resûlullah (s.a.v.), "Bizimle ber, diniz?" buyurdu. .
"Ya Resûlallah, biz sizinle bera ceğimizi zannederek yükümüzün y
Resûlullah (s.a.v.), "Böyle yapm^i tfamazı yükünüzün yanında kıldıktan sonra o namazı kî™ fcnaata rast-larsanız namazı tekrar kılın. O sizin için na^pdur" buyurdu.
Onlardan biri, "Ya Resûlallah, benim için bağışlanma dile" dedi.
niçin namaz kilma-
amaza yetişemeye-kıldık" dediler.

Resulullah (s.a.v.) "Allah'ım, onu bağışla" diye dua etti.
İnsanlar Resûlullaha (s.a.v.) doğru üşüştüler. Ben o gün
oradakilerin en genci ve güçlüsü idim. Resûlullahın (s.a.v.)
elini kaptım göğsümün üzerine koydum. Onun elinden daha
serin ve daha hoş bir şey görmedim.
Tirmizî, Salat: 163; Ebû Dâvud, Salat: 56; Dârimî, Salat: 97; Nesâî, İmame: 54; Müsned, 4:219 (17442.)

Peygamberimizin bir mucizesi
423. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:
Sizin üzerinizde namazı geciktiren idareciler olur. Sen namazı vaktinde kıl. Böyle idarecilerle geciktirerek kıldığın namazı da nafile yap.
Müslim, Mesâcid: 238-240; Ebû Dâvud, Salât: 10; İbni Mâce, İkamet: 150; Müsned, 5:217 (21467); Dârimî, Salat: 25; Tirmizî, Me-vakît: 17; Nesâî, îmâme: 55.
Müsned deki rivayette, "Onlar namaz kılarken 'Ben namazı kıldım, kılmayacağım' deme" ilâvesi vardır. Bu, Peygamberimizin onlara muhalefet etmekten kaçınmak gereğini tavsiye ettiğini gösterir.
Allah'ın bildirmesi dışında hiç kimse gaybı bilmez. Aîlah başta Peygamberimiz oîmak üzere bâzı kullarına gaybı bildirmiştir. Bu gerçek Kur'ân'da şöyle haber verilir:
"Görünmeyen âlemleri bilen odur. O hiç kimseyi gaybdan a-çıkça haberdar etmez. Ancak peygamberlerden bildirmek istediği müstesnadır."
Peygamberimiz (s.a.v.) Allah'ın bildirmesiyle istikbalde olacak pekçok hadiseyi haber vermiştir.

Müzminlerin en olgunu
424. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Mü'minlerin iman bakımından en olgun olanları, ahlâkı en güzel ve mülayim olandır. Onlar insanlara ısınırlar, insanlar da onlara ısınırlar. Başkalarına ısınmayan ve kendilerine ısınılmayan kimsede hayır yoktur.
el-Mu'cemü'l-evsat, 5:213 (4419.)
Mu'cemü'l-Evsat'ta, "Kendilerine ısınılmayan insanlarda hayır yoktur" ifâdesi yerine, "İnsanlara ısınmayan ve insanların kendisine ısınmadığı kimse bizden değildir" ifâdesi vardır. "Bizden değildir" "Bizim sünnetimiz üzere değildir" demektir.

Farz kılan birine uyulabilir mi?
425. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Namaz kılındıktan sonra Resûlullah (s.a.v.) mescıdde tek başına namaz kılan birini gördü ve şöyle buyurdu:
"Şu adama beraber namaz kılarak ona sadaka verecek kimse yok mu?"
Ebû Dâvud, Salât: 55; Tirmizî, Mevâkît: 58; Dârekutnî, 1:223
(1069); Müsned, 3:57 (11394.)

Ölüm mü'min için nimete geçiştir
426. Abdullah ibni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) "Fe ravhün ve reyhanün"ü okudu.
Mu'cemü'l-Evsat, 5:217 (4431.)

Cenazeye katılmak çok sevaptır
427. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
"Kim bir cenazeye defnedilinceye kadar iştirak ederse iki kırat sevap kazanır."
"Kırat ne kadardır?" denildi.
Peygamber (s.a.v.), "Uhud Dağı kadar" buyurdu.

Peygamberimizin namaz sonrasında yaptığı dua
428. Ebû Eyyûb (r.a.) rivayet ediyor:
Ben Peygamberinizin (s.a.v.) arkasında namaz kıldığım her seferinde o namazı bitirdiğinde mutlaka şöyle derdi: "Ya Rabbi, bütün hatâ ve günahlarımı bağışla. Allah'ım, beni yücelt. Kusurlarımı telafi et. Beni güzel iş ve huylara yönelt. Bunların iyisine ancak Sen yöneltir, kötüsünden de ancak Sen uzaklaştırırsın."

Rızık insanı bulur
429. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor: Biriniz rızkından kaçsa da, ecelin onu yakaladığı gibi, o onu bulur.
el-Mu'cemu'l-evsat, 223 (4441)

Peygamberimizin vefatı en büyük musibettir
430. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) insanlara dönerek şöyle buyurdu:
"Ey insanlar! Benden sonra birinizin başına bir musibet gelirse, benim vefatımla uğradığı manevî musibeti göz önüne getirerek musibetinden teselli bulsun. Hiç şüphesiz, benden sonra ümmetimden hiç kimsenin basma benim vefatımla maruz kaldığı bir musibetten daha büyüğü gelmez."

Erkek evinden fazla uzak kalmamalı
431. Ebû Htireyre (r.a.) rivayet ediyor:
Yolculuk azaptan bir parçadır. O sizin uykunuza, yemenize ve içmenize ve lezzetinize mâni olur.
Öyle ise sizler işinizi bitirir bitirmez evinize, ailenize dönmekte acele edin.
Buhârî, Hacc: 170; Müslim, İmâre: 179.

Oruçlunun hanımını öpmesi
432. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha oruçlunun öpmesinden soruldu. Resûlullah (s.a.v.), "Bunda bir beis yoktur. Bu bir şey koklamak gibidir" buyurdu. (190 numaralı hadise bakınız.)

Ümmetin mecûsileri kimlerdir?
433. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Bu ümmetin Mecûsîleri Allah'ın kaderini yalanlayanlardır. Şayet onlar hastalanırlarsa ziyaret etmeyin, karşılaştığınızda selâm vermeyin, öldüklerinde cenazelerine katılmayın.
Ebû Dâvud, Sünnet: 17.

İbâdette Resûlullaha uymak
434. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah Mekke'ye geldiğinde Kabe'yi tavaf etti, sonra da Makam-i İbrahim'in arkasında iki rekat namaz kıldı. Ardından Safa ile Merve'de sa'y yaptı. Muhakkak sizin için Resûlullahda (s.a.v.) güzel bir örnek vardır.


 


Mahşerde Peygamberimiz ümmetini nasıl tanıyacak?
435. Übey bin Ka'b (r.a.) rivayet ediyor:
"Secde izinden meydana gelen alâmetleri yüzlerindedir"1 âyeti hakkında Resûlullah (s.a.v.), "Kıyamet günündeki nur" buyurdu.

Bir meclisten kalkarken okunacak dua
436. Râfi' bin Hadîc (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah şu duayı okumadan bir meclisten ayrılmazdı:
"Allah'ım, Sana layık bir hamdle, Seni her türlü noksandan tenzih eder, uzak tutar; Senden başka ilâh olmadığına inanır; sadece Senden af diler ve günahlarımdan dolayı Sana tevbe ederim."
Sonra da şöyle derdi: "Bu, mecliste olan hatâlara keffâ-rettir.

Oruç tutmanın yasaklandığı üç gün
437. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah şu üç günde oruç tutmayı yasakladı:
1. Ramazan hilali görünmeden önce acele ederek,
2. Kurban bayramında.
3. Ramazan bayramında.

Baya ve iman beraberdir
438. Ebû Mûsâ el-Eş'arî (r.a.) rivayet ediyor: Haya ve iman birlikte bulunurlar ve ancak birlikte ayrılırlar.

Hz. Bilal'in fazileti
439. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Bilal'e müjde verdim. O bana, "Ey Abdullah! Beni ne ile müjdeliyorsun?" diye sordu. Şöyle dedim: "Resûlullahın şöyle buyurduğunu işittim:
"Kıyamet gününde Bilal, eğeri altından, gemi, inci ve yakuttan olan bir binek üzerinde gelir. Yanında bir sancak vardır. Müezzinleri kendisine tâbi olarak Cennete girdirir. Hatta sadece Allah rızası için kırk sabah ezan okuyan müezzini de Cennete götürür."

Peygamberimiz Abdullah bin Mes'ud'a neler öğretti?
440. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahm yanma girdim. Bana, "Ey İbni Mes'ud, imanın en sağlam kulpu nedir?" diye sordu.
Ben, "Allah ve Resulü bilir" dedim.
"İmanın en sağlam kulpu, Allah yolunda karşılıklı dostluk kurmak, Allah için sevmek, Allah için düşmanlık beslemektir" buyurdu.
Sonra "Ey İbni Mes'ud," buyurdu.
Ben, "Buyur yâ Resûlallah" dedim.
"İnsanların hangisi daha faziletlidir, biliyor musun?" buyurdu.
Ben, "Allah ve Resulü bilir" dedim.
"Dinde ince anlayış sahibi olduktan sonra en güzel amel işleyenler" buyurdu ve "Ey îbni Mes'ud," diye seslendi.
Ben, "Buyur yâ Resûlallah" dedim.
"İnsanların en âliminin kim olduğunu biliyor musun?" buyurdu.
Ben, "Allah ve Resulü bilir" dedim.
Şöyle buyurdu: "İnsanların en âlimi, insanlar ihtilaf içerisinde oldukları bir zamanda hakkı görendir. İsterse ameli az olsun. İsterse kıçının üzerinde sürünsün.
Sizden öncekiler yetmiş iki gruba ayrıldılar. Onlardan ü-çü kurtuldu, diğerleri helak oldu. Bu üç gruptan biri krallara karşı çıktılar, onlarla dinleri ve İsa'nın (a.s.) dini uğrunda
savaştılar. Kralın askerleri onları yakaladılar, öldürdüler ve testerelerle kestiler.
Bir diğer grup ise krallara karşı koyacak ve dinleri uğrunda onlarla savaşacak güçte değildiler. Bu sebeple yeryüzüne dağıldılar ve korktular. Onlar Allah'ın şu âyetinde bildirdiği kimselerdir: "Ruhbanlığa gelince, onu Biz emretmediğimiz halde kendileri Allah'ın rızâsını aramak için icad ettiler."1
Hıristiyan olup da bana iman eden, bana tâbi olan, beni tasdik eden o ruhbaniyetin hakkını gözetmiş olur. Bana tâbi olmayanlar ise helak olanlardan olur.

İdarecilerin zulümlerini tasdik eden helak olur
441. Ka'b bin Ucre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bana, "Ey Ka'b, Allah benden sonra gelecek olan idarecilerden seni korusun" buyurdu.
Ben, "Niçin?" diye sordum. Şöyle buyurdu: "Kim onların yanına girer, onların yalanlarını tasdik e-der, zulümlerinde onlara yardımcı olursa, o benden değil, ben de ondan değilim. O kimse Kevser Havuzumun başında yanıma da gelemeyecek.
"Kim onların yanına girmez, onların yalanlarını tasdik etmez, zulümlerinde onlara yardımcı olmazsa, o bendendir, ben de ondanım. O kimse benim Kevser Havuzumun başına gelecektir.
"Haramla beslenen hiç bir beden Cennete giremez. Ateş ona daha layıktır. İnsanlar meşguliyet itibarıyla iki kısımdırlar. Biri nefsini satın alıp Cehennemden azâd eder, iyi ameller işler, diğeri nefsini feda eder, tehlikeye atar. Namaz delildir, oruç Cehenneme karşi kalkandır. Sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi, hataları söndürür, yok eder.
Tirmizl Fiten: 72 (Hadisin birinci kısmı için)

Anne baba hakkı
442. Behz bin Hakîm babasından, o da dedesinden rivayet ediyor:
"Ya Resûlallah! Kime iyilik edeyim?" diye sordum.
"Annene" buyurdu.
"Sonra kimdir?" dedim.
"Annene" buyurdu.
"Sonra kimdir?" dedim.
"Annene" buyurdu.
"Sonra kimdir?" dedim.
"Babane. Sonra en yakın akraban, sonra da sırayla en yakın olana" buyurdu.
Müslim, Birr ve's-SıIa: 1; îbni Mâce, Edeb: 1.

Haksız olarak zimmete mal geçirmek
443. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Kim bir Müslümanın malını zimmetine geçirmek için yalan yere yemin ederse, kıyamet gününde Allah'ın huzuruna Allah kendisine gazap etmiş olarak varır.
Buharı, Şehadât: 19, 23; Müslim, îman: 220; Ebû Dâvud, İman: 1.

Teyze ve hala ile yeğen bir nikâh altında birleşemez
444. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Bir kadın teyzesi üzerine, teyze de, kız kardeşinin kızı üzerine nikah edilmez. Bir kadın halası üzerine, hala da erkek kardeşinin kızı üzerine nikâh edilemez. Kız kardeş abla, abla da kız kardeş üzerine nikâhlanamaz.
Müslim, Nikâh: 35; tirmizi, Nikâh: 30; Ibni Mâce, Nikâh:3I.

Ölünün ardından hayır söylemek
445. Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), "Sizler bir ölünün yanında bulunduğunuzda onun hakkında hayır söyleyin. Çünkü melekler sizin sözlerinize 'Amin' derler" buyurdu.
Ben, "Yâ Resûlallah! Ne söyleyelim?" diye sordum. Şöyle buyurdu:
"Şöyle deyiniz: 'Allah'ım, bizi ve onu affet.
Ona merhamet et. Ondan sonra bana hayırlı bir akıbet ver."
Ümmü Seleme diyor ki: "Allah beni Ebû Seleme'den daha hayırlısına, Muhammed'e (s.a.v.) nasip etti."
fbni Mâce, Cenâiz: 55; Müslim, Cenâiz: 7.

Affedilmeyen günahkâr
446. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:
"Ümmetimin hepsi affedil m iştir. Ancak mucâhirûn bunun dışındadır."
"Ey Allah'ın Resulü, mucâhirûn kimdir?" denildi.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Geceleyin bir günah işler, Allah onu örttüğü halde gün-düzleyin 'Ey filan, akşamleyin ben şöyle şöyle yaptım' der. Allah'ın örttüğünü açığa çıkarır."
Buharı, Edeb: 60; Müslim, Zühd: 52.

Yemeğin teşbih etmesi
447. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah ile beraber yemek yiyorduk. Yemeğin teşbih sesini işitiyorduk.

Güzel yüz ve güzel isim ihsan edilen kimse
448. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Allah kime güzel bir yüz ve güzel bir isim ihsan eder de, o kimse bunları kıymetten düşürecek bir söz söylemez ve harekette bulunmazsa, Allah'ın yaratıklarının seçilmişlerinden olur.

Cemaata devama engel bir durum
449. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) yağmurlu bir günde dellal çıkararak namazı evlerde kılmayı emretti.
Buharı, Ezan: 18; Müslim, Misâfirîn: 22; Ebü Dâvud, Salât: 26.

Telbiye ne zaman kesilir?
450. FadI bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Resûluîlah (s.a.v.) Akabe cemresine taş atmcaya kadar telbiyeyi kesmedi.

Namazda oturuş nasıl olmalı?
451. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) namazda oturuşta iken sol ayağım yere serer, sağ ayağını ise dikerdi.

Her eklem yeri için bir sadaka
452. İbni Abbas (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Âdemoğlunun her eklem yeri için her gün sadaka vermesi gerekir. Onun kıldığı iki rekat kuşluk namazı bütün bunları karşılar.
Bu hadis Müslim'de, şöyle geçer:
"Her birinizin her eklem yeri için bir sadakası vardır. Her 'Sübhanallah' bir sadaka yerine geçer. Her 'Elhamdülillah' bir sadakadır. Her 'Lâilâhe illallah' bir sadakadır. Her 'Allâhü ek-ber' bir sadakadır, tyiliği tavsiye etmek bir sadaka, kötülüğe engel olmak bir sadakadır. Onun kıldığı iki rekat kuşluk namazı bütün bunları karşılar."

Allah'ın mü'min kuluna rahmeti
453. İbni Abbas (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Bir adam Cennete girdiğinde anne babasını, hanımını ve çocuklarını sorar. Ona, "Onlar senin derecene ve ameline ulaşamadılar" denir. Bunun üzerine o "Ya Rabbi, ben kendim için de, onlar için de amel işledim" der. Onlara kavuşması emredilir.
İbni Abbas sonra "İman edenleri ve onlara iman ile tâbi olan nesillerini Cennette birbirine kavuşturacağız"1 âyetini okudu.

Cuma günü oruç tutmak
454. Câbir bin Abdullah el-Ensârî (r.a.) rivayet ediyor: Cuma günü Resûlullahın yanına girdik. Yemek yiyordu. "Yemeğe geliniz" buyurdu, Biz, "Oruçluyuz yâ Resûlallah" dedik. "Dün oruç tuttunuz mu?" buyurdu. "Hayır" dedik. "Yarın oruç tutacak mısınız?" diye sordu. "Hayır" cevabını verdik. "Öyle ise yemeğe geliniz. Sadece Cuma günü oruç tutulmaz" buyurdu.

Irkçıların mahşer yerindeki durumu
455. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ben bir nesep yarattım, siz ise başka bir neseb edindiniz. Ben "Sizin en iyiniz, benden en çok korkanınızdır" dedim. Siz bundan yüz çevirdiniz ve "Filan oğlu filan, filan oğlu filandan daha hayırlıdır, daha üstündür" dediniz. Bugün ben kendi nesebimi, [sâlih amel ve takvayı], yükseltiyor, sizin nesebinizi, [soy sop ve makamınızı], alçaltıyorum. Nerede Allah'tan korkanlar?

Zenginin borcunu ödemeyi geciktirmesi
456. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Zenginin borcunu ödemeyip oyalaması zulümdür.
Buharı, İstikraz: 12, Havâlât: 1, 2; Müslim, Musakât: 33; îbni Mâce, Sadaka: 8; Muvatta, Büyü: 84; Ebû Dâvud, Büyü: 10; Tirmizî,Büyü: 10; Nesâî, Büyü: 101.

Peygamberimizin bütün ümmeti Cennettedir
457. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: "Hiçbir ümmet yoktur ki bir kısmı Cehennemde, bir kısmı da Cennette olmasın. Ancak benim ümmetim bunun dışındadır. Ümmetimin tamamı Cennettedir."
el-Mu'cemül-evsat, 2:497 (1858.)

Kadının kadına, erkeğin erkeğe çıplak olarak dokunması
458. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Erkek erkeğe, kadın da kadına çıplak olarak dokunmasın.
Müslim, Hayız: 74; Ebû Dâvud, Hamam: 3; Tirmizi Edeb: 39.

Önemsemeden söylenen bir söz
459. Bilal bin Haris el Müzem (r.a.) rivayet ediyor:
Şüphesiz kişi kendisinin hiç de önemsemediği, fakat Allah'ın rızasına sebep olan bir söz söyler; Allah da o söz sebebiyle kıyamet gününe kadar o kimse için sevap yazar.
Yine kişi kendisinin hiç de Önernsemediği, fakat Allah'ın gazabına sebep olan bir söz söyler; Allah da o söz sebebiyle kıyamet gününe kadar o kimse için günah yazar.
İbni Mâce, Fiten: 12; Tirmizl Zühd: Türk 2422

Kayıp bir şeyi bulmak için yapılacak dua
460. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Ey yitiği bulduran, şaşkına yol gösteren! Yitiğe geri dönmesi hususunda yol gösteren Sensin. Şüphesiz kaybettiğim şey Senin lütuf ve fazlmdandır (daha önce onu bana Sen vermiştin). İzzet ve hakimiyetinle yitiğimi bana geri gönder.

Resûlullahın keremi
461. Ebû Cezül rivayet ediyor:".
Resûlullah (s.a.v.) Hüneyn ve Hevazin günlerinde bizi esir aldığında, esirleri ve davarları paylaştırmaya gitti. Ben o sırada yanına gelip şu şiiri söylemeye başladım:
Ey Allah'ın Resulü, kereminle bize lütufta bulun.
Hiç şüphesiz sen ümit bağladığımız ve iyliğini beklediğimiz bir zâtsın.
Serbest bırak kaderin musibetine uğramış kadınları.
Bunlar darmadığm olmuş, devranları dönmüştür....
Biz, bu insanlara bir hediye olarak, giydireceğin bir af bekliyoruz.
Zira sen muzaffer olur ve affedersin.
Affet, Allah da muzaffer kılınacağın kıyamet gününde seni affetsin.
Resûlullah (s.a.v.) bu şiiri işittiğinde, "Bana ve Abdul-mattalib oğullarına düşen sizin olsun" buyurdu.
Bunu duyan Muhacirler, "Bizimkiler de Allah ve Resû-lünündür" dediler.
Ardından Ensar da "Bizim olanlar da Allah ve Resûlünündür" dediler.

İyilikleri boşa çıkanlar
462. Sevban (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Kıyamet gününde ümmetimden Ti-hama Dağı kadar sevapla getirilen bir kavimle karşılaşacağım. Allah o iyilikleri tamamen boşa çıkarır" buyurdu.
Sahabîler, "Ey Allah'ın Resulü, onları bize tanıt ki, bilmeyerek onlardan olmayalım" dediler.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Onlar sizin din kar-deşlerinizdir. Fakat onlar Allah'ın yasaklarıyla başbaşa kaldıklarında onları çiğnerler."

Azabı en şiddetli olacak kimse
463. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Kıyamet gününde azabı en şiddetli olacak kimse zâlim idarecidir.

Şevval ayında oruç tutmak
464. Ebû Eyyub el-Ensârî (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Ramazan ayında oruç tutar, Şevval ayından da altı gün daha tutarsa, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur. Müslim, Siyam:204; Ebû Dâvud, Siyam:58; İbni Mâce, Sıyam:33

A'raf ehli kimlerdir?
465. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.) A'raf ehlinin kimler olduğu soruldu. Resûlullah şöyle buyurdu:
"Onlar, anne ve babalarına isyan edenlerdir, Allah yolunda savaşmış ve şehid düşmüşlerdir. Şehid edilmiş olmaları Cehenneme girmelerine engel olur. Anne ve babalarına is-
yan etmeleri de Cennete girmelerine mânidir. Onlar Cennet ve Cehennem üzerindeki duvarın üzerindedirler. Et ve yağları eriyinceye kadar bekletilirler. Mahlukatın hesabını bitirince ve onlardan başka kimse kalmayınca, Allah onları rah-metiyle kuşatır ve rahmetiyle Cennete koyar.

Peygamberimiz için Vesîle'yi istemek
466. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
"Kim ezanı işittiğinde şöyle derse, kıyamet gününde.o nun için şefaatim hak olur:
"Şu mükemmel davetin (ezanın) ve kıyamete kadar devam edecek olan namazın Rabbi olan Allah'ım! Muham-med'e (s.a.v.) Cennetin en yüksek makamı olan Vesîle'yi ve ona bütün mahlukâtının üstünde bir mertebe ver. Ve Onu vaad ettiğin Makam-ı Mahmud'a, en yüce şefaat makamına gönder."
Ebû Dâvud, Salat: 36; Müslim, Salât: 2; Tirmizî, Menâkıb: 1;Beyhaki, Sünen, 1:603 (1933.).

Borcu öderken ve isterken kolaylık göstermek
467. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Borcunu isterken ve borcunu öderken kolaylık gösteren kimseye Allah merhamet etsin.
Buharı, Büyü: 16; Tirmizt, Büyü: 75. Zikrettiğimiz kaynaklardaki hadis şöyledir:
"Satarken, alırken, borcunu isterken ve borcunu öderken kolaylık gösteren kimseye Allah merhamet etsin."
Tirmizî'dt şu hadisler de vardır: "Allah sizden önce yaşamış birine rahmetiyle muamele etti. Çünkü bu kimse satınca, satın alınca kolaylık gösterir, alacağını yumuşaklıkla isterdi."
"Allah satışta, satın alışta ve Ödemede kolaylık gösterilmesini sever."

Haya ve fuhuş
468. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Ey Aişe! Haya insan olsa idi, sâlih bir kimse olurdu. Hayâsızlık insan olsa idi, mutlaka kötü bir kişi olurdu.

Musibete uğramış birini gören ne demeli?
469. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz musibete uğramış birini gördüğünde içinden, 'Beni sana ve kullarından bir çoğuna gerçekten üstün kılan Allah'a hamdolsun' derse, bu, kendisine verilen o nimete şükür olur.

Kişi için en büyük kazanç nedir?
470. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor:
Kişi, sahibini doğru yola götüren veya kötülükten sakındıran bir ilimden daha faziletli bir kazanç elde etmemiştir. Kişinin ameli istikamet üzere olmadıkça, dini de istikamet üzere olmaz.

Peygamberimizin emrolunduğu söz
471. Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Resûhıllah (s.a.v.) vefatından önce "Allah'ım, Seni noksan sıfatlardan tenzih ve hamd ü sena ile takdis ederim" demeyi çoğaltmıştı. "Yâ Resûlullah, ben senin 'Allah'ım, Seni noksan sıfatlardan tenzih ve hamd ü sena ile takdis ederim' sözünü çok fazla söylediğini görüyorum" dedim. "Ben bununla emrolundum' dedi ve 'Allah'ın yardımı ve fethi geldiği zaman" (Nasr Sûresi) âyetini okudu.

Yolculukta oruç tutmak
472. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Hamza bin Amr el-Eslemî Resûlullaha, "Ya Resûlallah, ben sürekli oruç tutan birisiyim. Yolculukta da oruç tutabilir miyim?" diye sordu.
Resûlullah (sa.v.), "İstersen tut, istersen tutma" buyurdu.
Buharı, Savm: 57; Müslim, Siyam: 104; Ebû Dâvud, Siyam: 42;
tbm Mâce, Siyam; 74.

Başkasından esirgenmesi helâl olmayan iki şey
473. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: İki şey vardır ki, onları başkalarından esirgemek helâl olmaz: Su ve ateş.

Bir dua
474. İmran (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam "Ya Resûlullah, ben Müslüman oldum. Nasıl duâ edeyim?" dedi. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Şöyle de: 'Allah'ım, din ve dünya işlerimi yürütmek için Senden hidâyet diliyorum. Nefsimin şerrinden Sana sığmıyorum."

Doğruluk ve yalancılık
475. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Kul doğru söyleye söyleye, doğruluğu araştıra araştıra sonunda Allah katında "sıddîk^özü sözü doğru" olarak yazılır.Kul yalan söyleye söyleye ve yalanın peşinden gide gide "kezzâb=çok yalancı" olarak yazılır.

Yemin ve iki şahitle hüküm verme
476. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) iki şahitle birlikte, yeminle dâvayı hükme bağladı.
Müslim, Akdiye: 3; Müsned, 1:401 (2968.).

Mezarlıkta ne denilmeli?
477. Âişe Validemiz (r.a.) rivayet ediyor
Resûlullahı (s.a.v.) aradım, bulamadım. Ararken mezarlığa kadar gittim. O orada "'Selâm üzerinize olsun ey mü1-minler yurdu. Siz bizim öncüleıv izsiniz. Biz de size kavuşacağız" buyurdu. Sonra beni gördü ve (beni kast ederek) "Gücü yettiği halde böyle söylememişse yazıklar olsun" buyurdu.

Kisrâdan sonra Kisrâ gelmeyecek
478. Ebû Said e]-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor: Kisrâ helak olduktan sonra, başka Kisra gelmeyecektir. Kayser helak olduktan sonra, başka Kayser gelmeyecektir. Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, onların hazineleri Allah yolunda infak edilecektir.
Buharı, Menakıb: 25, Humus: 8, Eymân: 3; Müslim, Fiten: 77.

Fakirlerin yüzünden zenginlerin vay haline
479. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Kıyamet gününde fakirlerin yüzünden zenginlerin vay haline. Fakirler: "Rabbimiz, bizim için onlar üzerine farz kıldığın haklarımızda bize haksızlık ettiler, hakkımızı vermediler" deyince, Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"İzzet ve celâlime yemin ederim ki sizi nimetime yaklaştıracak, onları da uzaklaştıracağım."
Sonra Resûlullah şu âyeti okudu: "Mallarında isteyen ve istemeyen yoksullar için bir nasip vardı."1

Arefe akşamı Resûlullahın yaptığı dua
480. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Arefe akşamında Resûlullah (s.a.v.) şöyle duâ etti:
"Allah'ım, şüphesiz sen yerimi görüyorsun, sözümü işitiyorsun, gizlimi ve açıkladığımı biliyorsun. Benim işlerimden Sana gizli kalan hiçbir şey yoktur. Ben zavallı ve muhtacım. Yardım diliyor, korunmamı istiyorum. Günahlarından korkan, endişe eden, onları ikrar ve itiraf eden biriyim. Yoksulların istemesi gibi Senden istiyorum. Günahkar ve zelilin yakarışı gibi Sana yakarışta bulunuyorum, Sana karşı boyun bükmüş, zillete maruz kalmış, burnu sürtülmüş kimsenin duâ edişi gibi, Sana duâ ediyorum.
"Allah'ım, duamı reddedip de beni hüsrana uğratma. Bana acı ve merhamet et. Ey kendisine dilekte bulunulanların ve ey dilekleri verenlerin en hayırlısı."

Ramazan1 da günah ve sevapların karşılığı iki mislidir
481. Ümmü Hâni binti Ebî Tâlib (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Ümmetim Ramazan'ın hakkını tam olarak yerine getirdiği sürece zillette olmayacaktır" buyurdu.*
"Ey Allah'ın Resulü! Ramazan ayının hakkını zayi ederek rezil olmak ne demektir?" diye soruldu.
Resûlullah şöyle buyurdu:
"Ramazan'da Allah'ın yasaklarının çiğnenmesidir. Kim onda zina eder veya içki içerse, ertesi sene o vakte kadar Allah ve göktekiler ona lanet okurlar. O kimse Ramazan'a ulaşmadan önce ölürse, Allah katında Cehennem ateşinden korunmasına vesîle edineceği bir iyilik bulamaz.
"Ramazan ayına hürmetsizlikten sakının! Çünkü başka ayda bulunmayacak şekilde onda sevaplar kat kat verilir.
Günahlar da böyledir."

Kadını kocası aleyhinde kışkırtan kimse
482. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Kim ipek giyer ve gümüş kabdan birşey içerse, bizden değildir. Kadını kocası, köleyi efendisi aleyhine kışkırtan, arasını bozan, bizden değildir.
Ebû Dâvud, Talâk: 1 (ikinci kısım için)
+ Bu cümle, "Ümmetim Ramazan'da gece ibâdetine kalktığı müddetçe zillete düşmeyecektir" şeklinde de tercüme edilir.

Kâmil imanın bir şartı
483. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, bir adam kendisi için sevdiğini din kardeşi için de sevmedikçe, gerçek mânâda iman etmiş olmaz.
Buhârî, İman: 6; Müslim, İman: 71; Tirmizî, Sifatü'l-Kıyâmc: 60; İbni Mace, Mukaddime: 9 (66); Nesâî, İman: 9.

Peygamberimizin duasının tesiri
484. Ata rivayet ediyor:
Saib bin Yezid'in sakalının beyaz, saçının ise siyah olduğunu gördüm. "Ey Mevlam [efendim], saçında niçin beyaz kıl göremiyorum?" dedim.
O şöyle dedi: "Saçım hiçbir zaman beyazlaşmaz. Bunun sebebi şudur: Ben çocuktum ve çocuklarla oynuyordum. Resûlullah bizim yanımıza geldi ve bizlere selam verdi. Çocukların arasından ben, "Aleykümselam" dedim. Beni çağırdı. "İsmin nedir?" diye sordu. "Said bin Yezid" dedim. Elini başıma koydu ve "Allah seni mübarek kılsın" buyurdu. Resûlullahm elini koyduğu yerler beyazlaşmıyor.

Mü'min diken batmasından sevap kazanır
485. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Bir mü'mine bir diken dahi batsa, Allah mutlaka onun i-çin on sevap yazar, on tane küçük günahı affedilir ve on derece yükseltilir.

Teşehhüt
486. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bize teşehhüdü şöyle öğretti: "Bütün dualar, senalar; dil, beden ve malla yapılan ibâdetler Allah'a mahsustur. Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun, ey Peygamber. Selam bize ve Allah'ın sâlih kullarının üzerine de olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed (s.a.v.) Allah'ın kulu ve Resulüdür."
Buhârî, Ezan: 48; Müslim, Salât: 56, 60; Ebû Dâvud, Salât: 177.

Her nefis Ölümü tadacaktır
487. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Cebrail bana şöyle dedi: "Ey Muharnmed, istediğin kimseyi sev, sonunda ayrılacaksın; istediğin şeyi yap, sonunda onun karşılığını göreceksin; istediğin kadar yaşa, sonunda öleceksin." Cebrail bana çok veciz konuştu. Cebrail (a.s.) bu veciz konuşmasında Resûlullaha ve onun şahsında ümmetine çok mühim üç hususu ders vermektedir. Bunların birincisi, insanın sevdiği kimseden ayrılmasıdır. Öyle ise insan fâni sevgililere bel bağlamamalı, baki olan birini sevmeli, Onun emirleri dâiresinde hareket etmelidir.
Cebrail'in (a.s.) ikinci olarak hatırlattığı husus, büyük küçük her ne yaparsa yapsın, bunun insanın yanma kar kalmayıp mutlaka karşılığını göreceği gerçeğidir. Bu, kötülükler için böyle olduğu gibi, iyilikler için de böyledir. însan hardal tanesi kadar dahi olsa bir iyilik yapmışsa, bu zayi edilmeyecek, sevap kefesine konacaktır. Dolayısıyla Cebrail (a.s.) bununla insana kötülükten uzaklaşmasını, iyi şeyleri yapmasını ikaz etmektedir.
Cebrail'in hatırlattığı üçüncü bir husus da çoğu insanın gaflet içerisinde olduğu ölüm gerçeğidir. Aslında Kur'ân'da da Yüce Allah nefis taşıyan herşeyin öleceğine dikkat çekerek insanların gafletten uyanmasını istemiştir. Meselâ bu âyetlerden ikisi şu mealdedir:
"Her nefis ölümü tadacaktır."' "Hepinizin dönüşü Onadır."2
Bu umumî kaideden hiç kimse kendisini hariç tutamaz. Allah'ın en sevdiği kullar dahi ölümün pençesinden kurtulamazlar. Eğer ölümden kurtulan birisi olsaydı, hiç şüphesiz Sevgili Peygamberimiz olurdu. Fakat o da vefat etti.. Yüce Allah Habibine hitaben, "Senden önce hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik"3 buyurarak bu gerçeğe dikkat çekmiştir. İzahını yaptığımız hadiste de Cebrail (a.s.) Peygamberimize (s.a.v.) ve onun şahsında ümmetine bunu hatırlatmıştır.
1. Al-i İmran Sûresi, 185.
2. Yunus Sûresi, 4.
3. Enbiya Suresi, 34.

489. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Şu üç şey kimde yoksa o benim ve Allah'ın beğendiği bir yaşayış tarzı üzere değildir" buyurdu.
"Onlar nedir, ey Allah'ın Resulü?" denildi. Şöyle buyurdu:
1. Cahillerin kabalığına aldırış ettirmeyen bir hilim,
2. İnsanlarla hoş geçineceği bir ahlâk,
3. Kendisini Allah'ın haramlarından alıkoyan bir takva.

İlmin ve hilmin fazileti
490. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
İlmin hilme eklenmesinden daha faziletli iki şey birbirine eklenmemiştir.

Rızık günah ve sevaba göre verilmez
491. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:
Günahlar rızkı azaltmaz, sevaplar da rızkı çoğaltmaz. Ve duayı terketmek günahtır.

Namazda tâdil-i Erkan
492. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) mescidde namazın rükû ve secdelerini tamamlamayan bir adam gördü. Ona, "Allah rükû ve secdelerini tamamlamayan birinin namazını kabul etmez" buyurdu.


 


Seccade üzerinde namaz kılmak
493. Enes (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) bir hasır üzerinde namaz kıldı. Buharı, Hayız: 30; Müslim, Mesâcid: 270; Ebû Dâvud, Salat; 90.

Kışın oruç tutmak
494. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kışın oruç tutmak, meşakkatsiz elde edilen bir ganimettir.
Tirmizı, Savm: 73; Müsned, 4:451 (18912.)

Arefe günü orucu
495. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:
Arefe günü oruç tutmak, birisi geçmiş, birisi de gelecek sene olmak üzere iki senenin küçük günahlarına keffârettir.

Cennet ehlinde artış olmaz
496. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Şüphesiz Allah Cenneti yarattı ve o-na girmesi için aşiretlerden, kabilelerden kimseler yarattı. Onların sayısı ne artar, ne de eksilir" buyurdu.
Birisi, "Öyle ise niçin amel işleyelim?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Amel işleyin, herkes yaratıldığı şeye erecektir" buyurdu.

Hz. Ali ile Kur'ân birbirinden ayrılmaz
497. Ümmü Seleme (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:
Ali Kur'ân ile, Kur'ân Ali ile beraberdir. Bu ikisi Kevser Havzımn başına yanıma gelinceye kadar birbirinden ayrılmaz.

Kur'ân'dan bir ayeti inkar edenin durumu
498. Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Kim Kur'ân'dan bir âyet inkar ederse, o, kâfir olmuştur.

Ümmet yetmiş üç fırkaya ayrılacak
499. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Bu ümmet yetmiş üç fırkaya ayrılacak. Bunların bin dışında hepsi Cehennemdedir.
"Cennette olan bir fırka hangisidir?" denildi. "Ben ve Ashabımın yolunda giden fırka" buyurdu. Ebû Dâvtıd, Sünnet: 1, 4 Tirmizî, İman: 18; îbni Mâce, Fiten: 17.

İsa (a.s.) inecektir
500. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Dikkat edin! İsa bin Meryem ile benim aramda peygamber yoktur. Dikkat edin! o benden Sonra ümmetim içinde halifemdir. Deccâli öldürecek, hacı kıracak. Cizyeyi ve savaşı kaldıracak. Dikkat edin, sizden ona kavuşan selâm söylesintamamlamak ona başlamaktan d
 

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 501-600 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

 

Dünya üzüntüsü ile güne başlamak
501. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Kim dünya için üzüntülü olarak güne başlarsa, Rabbini kızdırmış olarak güne başlamış olur. Kim kendisine isabet eden musibetten dolayı sızlanır, şikâyet ederek sabahlarsa, Allah'tan şikâyet etmiş olur. Kim malından yararlanmak için bir zenginin yanında küçülürde onun eliyle bir nimete kavuşursa, Allah'ı kızdırmış olur. Kime Kur'ân ihsan edilmiş olur da, o kimse Cehenneme girerse, Allah'tan uzak bir hayat yaşadığı için Cehenneme girmiştir.

Zehirli hayvanlara ve nazara karşı okunacak dua
502. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûiullah (sa.v.) Hasan ve Hüseyin'e okur ve şöyle duâ ederdi:
"Her nevi şeytandan, her çeşit zehirli hayvan ve günahkâr gözden koruması için Allah'ın mükemmel kelimeleri ile size duâ ederim."

İmanın tadını aldıran üç şey
503. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Şu üç şey kimde bulunursa imanın tadını almış olur. Bunlar: (1) Allah ve Resulünün kendisine herşeyden daha sevimli olması, (2) Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra, ateşe atılıp yanması, tekrar küfre dönmekten kendisine daha sevimli gelmesi, (3) sadece Allah rızası için sevmesi ve sadece Allah rızası için kızması.
Buharı, İman: 9, 34, İkrah: 1; Müslim, İman: 67, 68; Tinnizî, İman: 10; İbni Mâce, Fiten: 23; Nesâî, îman: 3.

Hakkı söylemekten geri durmamak
504. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Doğru olmayan birşey gördüğünüzde veya işittiğinizde, insanların heybeti, hakkı söylemekten sizi alıkoymasın.

Öfkeli iken hüküm vermemek
505. Ebû Bekre (r.a.) rivayet ediyor:
Hakim, öfkeli iken iki kişi arasında hüküm vermesin.
Buhârî, Ahkâm: 12; Tirmizî, Ahkâm: 7; Ebû Dâvud, Akdiye: 16;
Nesai, Kudat: 18.
Camilere devam etmek
506. îbni Ümmü Mektûm rivayet ediyor:Resûlullaha (s.a.v.) gelerek, "Ya Resûlallah, ben gözü görmeyen ve evi mescide uzak olan biriyim. Bana kılavuzluk edecek kimse yok. Namazımı evimde kılmama ruhsat var mı?" diye sordu(m).
Resûlullah (s.a.v.) "Ezanı duyuyor musun?" buyurdu.
"Evet" dedi(m).
"Senin için ruhsat bulamıyorum" buyurdu.
îbni Mâce, Mesâcid; 47; Ebû Dâvud, Salât: 46; Müslim, Mesacid:
255; Nesâî, îmame: 50.

Son nefeste imanlı gitmek
507. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Ölümü esnasında "Ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed onun Resulüdür" derse, Cennete girer.

Cennet kadınlarının şarkıları
508. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
"Cennet ehlinin hanımları, kocaları için hiç kimsenin asla
işitmediği güzel seslerle şarkı söylerler. Söylediklerinin i-
cinde şu sözler de vardır:
"Biz çok güzeliz. Hayat bahşederiz. En şerefli kimselerin
hanımlarıyız. Bakışları neşe ve sevinç verir."
Ayrıca şunları da söylerler:
"Biz ebedî kalacağız. Asla ölmeyeceğiz. Biz güven içinde mutluyuz. Hiç korkumuz yoktur. Biz hep buradayız, Cennetteyiz. Başka yere göçmeyeceğiz."
el-Mu'cemü'l-evsat, 5:479 (4914)

Peygamberimizin sabah namazındaki duası
509. Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) sabah namazından sonra şöyle duâ ederdi: "Allah'ım, ben Senden temiz rızık, faydalı ilim ve kabul edilmiş amel istiyorum."

Allah'ın yardım edeceği kimseler
510. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Allah'a güvenerek ve sevabını da Allah'tan bekleyerek su üç şeyi yapan kimseye yardım etmesi ve mübarek kılması Allah üzerine bir hak olur. Bunlar:
1. Allah'a güvenerek ve sevabını da Allah'tan bekleyerek bir köleyi hürriyetine kavuşturan kimseye yardım etmesi ve mübarek kılması Allah üzerine bir hak olur.
2. Allah'a güvenerek ve sevabını da Allah'tan bekleyerek evlenen kimseye yardım etmesi ve mübarek kılması Allah üzerine bir hak olur.
3. Allah'a güvenerek ve sevabını da Allah'tan bekleyerek Ölü bir toprak parçasını ekilip biçilen bir hale getiren kimseye yardım etmesi ve mübarek kılması Allah üzerine bir hak olur.
Bununla ilgili bir başka hadis şu mealdedir:
"Üç grup insana Allah muhakkak yardım eder. Bunlar; sahibiyle anlaşma yaparak hürriyete kavuşmak için borçlanan ve bunu ödemek isteyen köle, namus ve iffetini muhafaza etmek düşüncesiyle evlenmek isteyen ve Allah yolunda cihad eden kimselerdir."

Müslümanı aldatmak
511. İbni Mes'ud (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Bizi aldatan bizden değildir. Tuzak ve hîle ateştedir.
Müslim, İman: 164; Timizi, Büyü: 72; Ebû Dâvud, îcâre: 50; İbni Mâce, Ticâre: 36; Dârimî, Büyü: 10; Müsned, 2:318 (7287)

Şahitlikte doğru olanı söylemek
512. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
"Allah'a ve âhiret gününe iman eden, bir şeye şahit olduğunda onun hakkında ya doğru olanı söylesin veya sussun."

Namaz gözün nurudur
513. Enes (r.a.) rivayet ediyor: "Namaz gözümün nuru kılındı."

Haya imandandır
514. Salim babasından rivayet ediyor:
Bir adam kardeşine utangaçlığından dolayı öğüt veriyordu. Resûlullah (s.a.v.) "Bırak onu! Muhakkak hayaiman-dan-dır" buyurdu.
Müslim, îman: 59; Nesât, İman; 27.

Mü'min ve münafık arasındaki fark
515. Huzeyfe (r.a.) rivayet ediyor:
Mü'minin ağlaması yürekten, münafığın ağlayışı ise sadece gözü iledir.

Artık Ulamın sözü geçecektir
516. Muaz bin Cebel (r.a.) rivayet ediyor:
İhsanı ihsan olarak kaldığı müddetçe alınız. Dinîniz için rüşvete dönüştüğünde ise onu almayınız. Onu almadığınızda fakir ve muhtaç duruma düşecek değilsiniz.
Dikkat edin! Beni Merah'm borusu yeterince öttü. Beni Merah artık öldü. Haberiniz olsun! Bundan sonra Islâmın sözü geçecektir.


 

Müşriklerin Peygamberimize bir teklifi
517. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Kureyşin müşrikleri Resûlullaha (s.a.v.) kendisi için bir şart ortaya koyup, dâvasından vaz geçmesi karşılığında Mekke'nin en zengini yapmaya, kadınlardan istediği birisiyle evlendirmeye, kendilerine idareci seçip peşinden gitmeye çağırdılar. Ve "Ey Muhammed, bizim sana vereceklerimiz ancak bu kadardır. Sen bizim ilahlarımıza sövmekten vaz geç, onları kötü sözlerle anma. Eğer razı olmazsan, biz sana bir hususu teklif edeceğiz ki onda senin için iyilik vardır" dediler.
Resûlullah (s.a.v.) "Nedir o?" diye sordu.
Onlar, "Sen bizim ilahımız olan Lât ve Uzza'ya bir yıl tap, biz de senin İlâhına bir yıl tapalım" dediler.
Resûlullah (s.a.v.), "Rabbimin emri gelinceye kadar bana zaman verin" buyurdu. Bunun üzerine Allah indinden ve Levh-i Mahfuzdan bir sûre ile bâzı âyetler nazil oldu. Sûrede şöyle buyuruluyordu:
"De ki: Ey kâfirler! Sizin taptıklarınıza ben ibâdet edecek değilim. Benim ibâdet ettiğime de siz ibâdet edecek değilsiniz. Ben zâten sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim ibâdet ettiğime ibâdet etmezsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana."1
Nazil olan âyetler ise şöyle idi: "De ki: Allah'tan başkasına mı ibâdet etmemi istiyorsunuz, ey câhiller! 1. Kâfirim Sûresi.

İçki sebebiyle on kişiye lanet edilmiştir
518. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Allah içkiye, onu dağıtana, içene, üzümünü sıkana, kendisi için sıktırana, taşıyana, kendisi için taşınana, satana, satın alana ve parasını yiyene lanet etsin.
Ebû Dâvud, Eşribe: 2; Tirmizt, Büyü; 58

Peygamberimizin kefil olacağı kimseler
519. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Kim iki çenesi ve iki bacağı arasındaki hususunda bana garanti verirse, ben onun için Cennete kefil olurum.
Tinnizî, Zühd: 61; Buhârî, Rikak: 23
Tirmizî'âe yer alan bir başka hadis şu mealdedir:
"Allah her kimi iki çenesi arasmdakinin ve iki bacağı ara-sindakinin şerrinden korursa, şüphesiz o kimse Cennete girer."
Bir başka hadiste ise bu ikisine "midenin şerri" de eklenmiş-tir.'

Yatsı ve sabah namazlarını cemaatla kılmak

520. Osman bin Affan (r.a.) rivayet ediyor: Yatsı namazını cemaatla kılmak, geceyi ibâdetle geçirmeye denktir. Sabah namazını cemaatla kılmak da, geceyi ibâdetle geçirmeye denktir.

Peygamberimizin Ebû Zer'e tavsiyesi
521. Ebû Zerr (r.a.) rivayet ediyor:
Dostum Resûlullah (s.a.v.) bana Allah'a bağlılık hususunda hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmememi, mevKi ve servet bakımından benden aşağıda olanlara bakıp halime şükretmemi, mevki ve servet bakımından benden üstün olanlara bakmamamı tasiye etti.
Yine fakirleri sevmemi, onlarla yakınlık kurmamı, onlan gözetmemi tavsiye etti.
Acı da olsa gerçeği söylememi nasihat etti. Onlar yüz çevirseler de akraba ve yakınlarımla ilişkimi sürdürmemi tavsiye etti.
Hiç kimseden birşey istemememi tavsiye etti.
Ayrıca "Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi'1-aliyyi'l-azîm^ Güç ve kuvvet ancak yüce ve büyük olan Allah'tandır" cümlesini çok söylememi, çünkü bunun Cennet hazinelerinden bir hazine olduğunu da ekledi.

Kıyamet günü sorulacak beş şey
522. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Ademoğlu kıyamet günü şu beş şeyden sorulmadıkça yerinden ayrılamaz:
1. Ömrünü nerede geçirdiğinden,
2. Gençliğini nerede tükettiğinden,
3. Malını nereden kazandığından,
4. Malını nereye harcadığından,
5. İlmi ile ne derece amel işlediğinden.
Tirmizî, Kıyâme: J.

Ziyaret için gelenlere ikramda bulunmak
523. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Ömer bin Hattab Selmân-ı Fârisî'nin ziyaretine gitti. Sel-man ona bir yastık uzattı. Ömer ona, "Bu nedir ey Ebû Abdullah?" diye sordu. Selman şu cevabı verdi:
Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim: "Bir Müslüman her hangi bir Müslüman kardeşini ziyaret ettiğinde, eğer o kimse ziyaret edene ikram ve hürmet olsun diye altına bir yastık [veya üzerine oturacağı birşey] verirse, Cenâb-ı Hak onun günahlarını bağışlar."
Mu'cemü'l-Evsat, 2:346 (1599.)

Cuma günü temizliğe dikkat etmeli
524. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah bir Cuma gününde şöyle buyurdu: "Muhakkak Allah bu günü bayram kıldı. Kim Cuma namazına gelirse gusletsin. Yanında güzel koku varsa, ondan sürünsün. Dişlerinizi misvaklaymız."

Resûlullahın Hz. Ali'ye öğrettiği duâ
525. Alı (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) bana şöyle buyurdu: "Ey Ali, her ne kadar bağışlanmış isen de, onunla duâ ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana öğreteyim mi?"
"Öğret" dedim. Şöyle buyurdu:
"Yüce ve büyük olan Allah'tan başka ilah yoktur. Kerim ve yüce olan Allah'tan başka ilâh yoktur. Büyük arşın Rab-bi olan Allah'tan başka ilâh yoktur."

Hz. Enes'e zor gelen gün
526. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Ben insanlardan, örtünme âyetinin inmesinden ilk haberdar olan kişiyim. Örtünme âyeti indiğinde Resûlullah (s.a.v.) bana "Hanımların yanına girme" dedi. O günden daha zor bir gün başımdan geçmiş değil.

Allah'ın kullarına karşı merhameti
527. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Şüphesiz Allah Teâlâ ümmetimin hata ile, unutarak ve zorlama karşısında işlediği günahları affeder.
İbni Mâce, Talâk: 16.

Hz. Hasan Müslümanlardan iki büyük ordunun arasını ıslah etti
528. Ebî Bekre (r.a.) rivayet ediyor:
Minberin üzerinde Resûlullahı (s.a.v.) gördüm. Yanında Hasan bin Ali vardı. Resûlullah şöyle buyurdu:
"Bu oğlum seyyiddir. Allah onun eliyle Müslümanlardan iki büyük ordunun arasını ıslah edecektir."
Bühârî, Sulh: 9; Tinnizî, Menâkıb: 31; Müsîedrek, 3:192.

Ehl-i Beytin fazileti
529. Zeyd bin Erkanı (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Aîi, Fâtima, Hasan ve Hüseyin'e (r. anhüm) hitaben "Sizinle savaşanla ben de savaşırım, sizinle barış içerisinde olanla ben de barış içerisinde olurum" buyurdu.
Tirmizî, ftfrenâkıb: 61.

Resûlullah baskından Önce ezan sesi dinlerdi
530. Muâz bin Cebel (r.a.) rivayet ediyor
Resûluîlah ile bir seferde idik. Bir kişinin "Allahü ekber, Allahu ekber" dediğini işitti. "İslâm fıtratı üzere" buyurdu. Sonra o zât, "Eşhedü enlâ ilahe illallah" dedi. "Cehennemden çıktı" dedi. Sonra "Bakın, onu bir keçi çobanı olarak veya bir avcı olarak bulacaksınız. Namaz vakti geldi, o da ezan okudu" buyurdu. Baktılar, onun bir keçi çobanı olduğunu gördük.
Tirmizî, Siyer: 48; Müslim, Salât: 9; Ebû Dâvud, Cihad: 100; Buharı, Ezan: 6; Muvatta, Cihad: 48; Dârimî, Siyer: 9.

Peygamberimizin Hz. Hassan'a duası
531- Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Hassan bin Sâbit'e hitaben, "Müşrikleri hicvet" buyurdu ve onun için, "Allah'ım, onu Cebrail İle kuvvetlendir" diye duâ etti.

İmanla beraber olduğunda Cennete girdiren beş şey
532. Ebu'd-Derdâ (r.a.) rivayet ediyor:
Allah'a imanla beraber şu beş şeyi yapan Cennete girer:
1. Abdesti güzel alarak, rükû ve secdesine dikkat ederek beş vakit namazı kılmak.
2. Malının temiz kısmından zekâtını vermek.
3. Güç yetirebiliyorsa hacca gitmek.
4. Ramazan orucunu tutmak.
5. Emânete riâyet etmek.

Ölü için oruç tutmak
533. Süleyman bin Büreyde babası Büreyde'den (r.a.) rivayet ediyor:
Bir kadın Resûlullaha (s.a.v.) geldi ve "Ey Allah'ın Resulü, annem üzerinde oruç borcu olduğu halde vefat etti" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) "Annenin yerine oruç tut" buyurdu. Buhârî, Savm: 42; Müslim, Savm: 156; Ebû Dâvud, Eyman: 25;
Tirmizî, Savm: 22,

Allah'ın hastaya lütfü

534. Ebû Musa (r.a.) rivayet ediyor:
Müslüman bir kul hasta olduğunda veya yolculuğa çıktığında sıhhatli iken veya yolcu değilken yaptığı salih amellerin sevabının aynısı yazılır.
Buhârî, Cihad: 134; Müsned, 4:552 (19624.)

Sünnette şakanın yeri
535. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Şüphesiz ben de şaka yaparım. Fakat şaka yaparken de ancak gerçek olanı söylerim.

İslâm'da kâr haddi var mı?
536. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah zamanında fiyatlar yükseldi. Halk ona, "Yâ Resûlallah, bizler için fiyat ayarlaması yap" dediler.
Resûlullah şöyle buyurdu:
Şüphesiz ucuzlatıp pahalandıran, rızkı daraltan, genişleten Allah'tır. Ben Rabbime ne ırz, ne de mal ile ilgili bir haksızlığı benden talep edecek kimse bulunmadığı halde kavuşmayı ümit ederim.
I'bni Mâce, Ticâret: 27.

Abdesti tam almak
537. Câbir (r.a.) rivayet ediyor: Ateşten dolayı topukların vay haline.
Buhârî, îlim: 3, Vudû: 27; tbni Mâce, Taharet: 53; Müslim, Ta-hare: 25; Ebû Dâvud, Tahare: 46; Nesâî, Taharet: 88; Dârimî, Taharet:35; Müsned, 2:255 (6806.)

İslâmın bina edildiği beş şey
538. Cerir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: İslâm beş şey üzere bina edilmiştir:
1. Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet etmek,
2. Namaz kılmak,
3. Zekât vermek,
4. Hacca gitmek,
5. Ramazan ayında oruç tutmak.
Tirmizî, İman: 3; Müslim, İman: 21; Buharı, İman: 1.

Peygamberimizin ümmetine şefaati
539. Ebû Musa (r.a.) Resûlullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğuna rivayet ediyor:
Rabbimin katından bir melek geldi ve beni ümmetimin varışının Cennete girmesiyle onlara şefaat etmem hususunda serbest bıraktı. Ben şefaati seçtim.
"Allah'a dua et, beni şefaat edilenlerden kılsın" dedim.
Resûlullah (s.a.v.), "Allah'ım, onu şefaat edilenlerden eyle" buyurdu. Sonra bir başkası, sonra bir başkası istedi. Sonra bir başkası aynı şeyi istedi. Bu söyleyenler çoğalınca Resûlullah şöyle buyurdu:
"Şefaatim, 'Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muham-med'in Allah'ın resulü olduğuna şahitlik edenler içindir."
Tirmizî, Sıfatü'l-Kiyâme; 13 (ilk kısım için). **•
Tirmizfde Ebû Musa'nın (r.a.) talebi yer almamaktadır. Ay-nca hadisin son kısmı, "Bu şefaat Allah'a ortak koşmadan ölenleredir" şeklindedir.

Bir âdab
540. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Üç kişi bir arada iken iki kişi başbaşa verip gizli olarak konuşmasın.
Tirmizî, Edeb: 59.

İlmin ve ilim öğrenmenin fazileti
541. Ebû Bekre (r.a.) Resülullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:
Ya ilim öğreten, ya ilim öğrenen, ya dinleyen veya bunları seven ol. Sakın beşincisi olma! Yoksa helak olursun.

Erkeğin eve dönmekte acele etmesi
542. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Bir seferde Resûlullah ile beraberdik. Medine'ye yaklaştığımızda ben eve gitmekte acele etmek istedim. Resûlullah şöyle buyurdu: "Yavaş, kocalarını bekleyen kadınlar ustura kullansın, dağınık olan saçlarını tarasın."
Buhârî, Nikâh: 120, Cihad: 196; Müslim, İmâre: 181, 183, 184,Rada: 58; Ebû Dâvud, Cihad: 163; Tirmizî, Rada: 17; İsîi'zan: 19;Dârimî, Nikâh: 32; Müsned, 3:378 (14177.)

Hayberin fethi
543. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Hayber gününde Resûlullah (s.a.v.) bir adamı (keşif için) önden göndermek istedi. Adam korktu. O sırada Mu-hammed bin Mesleme Resûlullaha gelerek söyle dedi:
"Yâ Resûlallah. Ben bu günkü gibi acı bir gün görmedim" sonra da ağlamaya başladı. Resûlullah (sa.v.) şöyle buyurdu:
"Düşmanla karşılaşmayı arzulamayımz. Allah'tan sağlık ve afiyet dileyiniz. Çünkü siz düşman eliyle başınıza neyin geleceğini bilemezsiniz. Düşmanla karşılaştığınızda, 'Ey Rabbim, bizim de, onların da Rabbi Sensin. Bizim perçemimiz Senin kudret elindedir. Onları öldürecek olan ancak Sensin' diye duâ edin. Sonra da yere oturun. Sizi kuşattıklarında doğrulup tekbir getirin." Resûlullah sonra şöyle buyurdu:
"Yarın öyle birini göndereceğim ki, o Allah ve Allah'ın Resulünü sever; Allah ve Resulü de onu sever. O, düşmandan yüz çeviren, kaçan birisi de değildir."
Resûlullah ertesi gün Ali'yi çağırdı. Onun gözleri şiddetle ağrıyordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Haydi, yürü!" buyurdu. Ali, "Ey Allah'ın Resulü, görüyorsun ki, ayaklarımın bastığı yeri dahi göremeyecek bir haldeyim" dedi. Resûlullah (s.a.v.) onun gözüne tükrüğünü koydu; onun için sancak bağladı ve ona verdi.
Ali, "Ey Allah'ın Resulü, ben neyi gerçekleştirmek üzere onlarla savaşacağım" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah'tan başka ilâh olmadığına ve benim Allah'ın Resulü olduğuma şehadet edinceye kadar onlarla savaş. Bunu söylediklerinde canlarını ve mallarını benden kurtarmış olurlar. Bunu samimî olarak söyleyip söylemediklerinin hesabı ise Allah'a aittir."

Peygamberimizin turfanda sebzeye karşı tavrı
544. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullaha turfanda bir meyve getirildiğinde, onu kabul
eder veya gözüne sürer, sonra da orada bulunan çocukların
en küçüğüne verirdi.
Tirmizî, Daavât: 54

Hilim ve teenni
545. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Eşeccü Abdulkays'a şöyle buyurdu: "Sende Allah'ın sevdiği iki sıfat var: Hilim ve teenni"
Tirmizî, Birr: 66; Müslim, iman: 25; Ebû Dâvud, Edeb: 11.

Hz. Cerir'in fazileti
546. Cerir bin Abdullah (r.a.) rivayet ettiğine göre, kendisi, Resühıllahın (s.a.v.) yanma gitmişti. O sırada Resühıl-lah (s.a.v.) insanlarla dolu bir evde bulunuyordu. Cerir kapıda ayakta durdu. Bunun üzerine Resûlullah sağa, sola baktı, Cerir'in oturacağı bir yer bulamadı. Bunun üzerine hırkasını toplayıp ona attı ve "Al bunun üzerine otur" buyurdu.
Cerir Resûlullahın hırkasını göğsüne bastırdı, öptü, geri verdi ve şöyle dedi:
"Ya Resûlallah, sen bana nasıl değer verdinse, Cenâb-ı Allah da sana öyle değer versin."
Bundan sonra Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Bir toplumun büyüğü yanınıza geldiğinde ona değer verin."

Peygamberimizin yardımcısı
547. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim havarim de halamın oğlu Zübeyr bin Avvam'dır.
Müslim, Fezâilü's-Sahabe: 48.
Müslim'deki rivayet şöyledir:
"Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim de havarim Zü-beyir'dir."
Havârî, yardımcısı demektir. Peygamberimiz bu hadislerinde Hz. Zübeyr'i yardımcısı olarak vasıflandırır»ştir. Hz. Zübeyr, İslama genç yaşta gönü! veren iik bahtiyarlardandı. Bir hadiste toplu olarak Cennetle müjdelen on Sahabîden birisidir. Hadiste de ifâde edildiği gibi, Peygamberimizin halasının, yani Hz. Safİy-ye'nin oğludur.
Hz. Zübeyr, Müslüman olduğu için bizzat amcası tarafından dayanılmaz işkencelere maruz kalmış, fakat "Amca, artık ebediy-yen küfre girmem"1 diyerek inancından zerre kadar taviz vermemiştir.
Hem Habeşistan'a, hem de. Medine'ye hicret ederek iki hicret sevabı birden kazanan Hz. Zübeyr, Peygamberimizle (s.a.v.) katıldığı savaşlarda çok büyük kahramanlıklar göstermiştir. Kendi ifadesiyle vücudunda yara almayan hiç bir yer kalmamıştır.2
Zübeyr (r.a.) Hz. Ömer devrinde fetih ordularını kumanda ederek de İslâmiyete büyük hizmetlerde bulundu.
Cemel Savaşında, harp meydanından çekildiği bir sırada şehid edildi. Allah ondan razı olsun.

Cennette cinsî güç
548. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha, "Ya Resûlallah, Cennette hanımlarımıza cinsî yönden yetişebilecek miyiz?" denildi.
Resûlullah (s.a.v.), "Kişi bir günde yüz bakireye yetişebilecektir" buyurdu.

Seferde namaz
549. Ebû Cüheyfe (r.a.) rivayet ediyor: "Resûlullah ile beraber Veda Haccmda haccettik. Dönü-nceye kadar farz namazları ikişer rekat olarak kıldık," 49 ve 101 numaralı hadislere bakınız.

Yemek adabı
550. Amr bin Ebî Seleme (r.a.) rivayet ediyor: Resûîullahın yanma girdim. Onunla beraber yemek yedim. Şöyle buyurdu: "Allah'ın ismiiai an. Sağ elinle ve ö-nünden ye."

Namaz tesbihatının ehemmiyeti
551. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Müslümanlardan bir grup Resûlullaha (s.a.v.) gelerek, "Ya Resûlallah, zenginler yüksek dereceleri aîıp götürdüler'1 dediler.
Resûlullah, "Nedir o?" diye sordu.
Onlar, "Zenginler de bizim gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar, bizim gibi hacca gidiyorlar. Fakat onlar sadaka veriyor, bizler ise veremiyoruz" dediler.
Bunun üzerine Resûlallah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla sizi geçenlere yetişip, sizden sonrakileri de gecesiniz. Hem sizin yaptığınızı yapmadıkça hiç kimse sizi geçemesin? Her namazdan sonra otuz üç defa 'Sübhanallah,' otuz üç defa 'Elhamdülillah,' otuz dört defa 'Allahü ekber' dersiniz."
Bu haber zenginlere ulaştığında onlar da bunu söylediler, bunun üzerine fakirler tekrar gelerek Resûlullaha durumu bildirdiler. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bu Allah'ın fazlıdır, onu dilediğine verir."
Müslim, Mesâcid: 142.

Cennetten köşk kazandıran ameller
552. Muaz bin Cebel (r.a.) rivayet ediyor:
Haklı olduğu halde münakaşayı terk eden kimseye Cennetin kenarlarmda bir köşk; şaka yaparken yalan söylemeyen kişiye Cennetin ortasında bir köşk; ahlakı güzel olanada Cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine ben kefilim.

Sakal ve bıyıkta sünnet

553. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Bıyıklarınızı kısaltın, sakalınızı uzatın.
Buhârî, Libas: 64, 65; Müslim, Taharet: 53; Ebıı Dâvud, Tereccül: 16; Tirmizî, Edeb:. H5; Nesâî, Taharet: 15; Muvaita, Şa'ar: 1.

Cennet ehli Cennette nasıl olacak?

554. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Cennet ehli Cennete tüysüz, genç, beyaz tenli ve kara gözlü olarak girecekler. Yaşlan otuz üç, boylan Hz. Âdem (a.s.) gibi altmış arşın vücutlarının genişliği ise yedi arşın olacaktır.
Müsned, 2:388(7915.) ••• Müsned'dekı rivayette "saçları dalgalı" ilâvesi vardır.

Vasiyetin önemi
555. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Vasiyet yapmamak dünyada büyük bir kusur, âhirette ise ateş ve rezil rüsvay olmaktır.

Allah'ın hayır dilediği kimse
556. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Allah hayır dilediği kimseyi dinde ince anlayış sahibi yapar.
Buhârî, İlim: 13, frisam: 10; Müslim, İmaret: 98, Zekât: 98, Tirmizî, İlim: 1

Çevreyi kirletmek

557. Ebû Hüreyre (r,a.) rivayet ediyor:
Kim Müslümanların gelip geçtiği yol üzerine abdest bozarsa Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun.

Kişinin babasının yerine haccetmesi

558. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) gelerek, "Babam çok yaşlı. Haccetmeye gücü yetmiyor. Onun yerine haccedebilir miyim?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Evet, babanın yerine haccet" buyurdu.
Buharı, Hac: 1; Nesât, Hacc: 9; Müslim, Hacc: 407.

Resûlullahın bâzı ahlâkî Özellikleri
559. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah hanımlarından hiçbirisini asla dövmedi. Allah yolunda cihad etmenin dışında asla hiç kimseye vurmadı. Maruz kaldığı bir fenalığın intikamını asla almadı. Ancak Allah'ın haramları çiğnenirse Allah için intikam alırdı.
Müslim, Fezâil: 79.


 

 

 

560. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûîullah (s.a.v.) bana, "Musa iki vakitten hangisini tamamladı?" diye sorulursa, "Daha hayırlı, daha mükemmel ve daha iyi olanı de" buyurdu.
"Eğer kızlardan hangisini nikahladı?" diye sorulursa, ""Küçük olanı nikahladı" de. Çünkü "Babacığım, onu işçi olarak tut Çünkü ücretle çalıştırdıklarınızın en hayırlısı hiç şüphesiz bu güçlü ve güvenilir adamdır" diyen odur.
Babası "Kuvvetli olduğunu nereden biliyorsun?" diye sordu.
Kızı, "Kuyunun üzerindeki ağır bir taşı kaldırdı" cevabını verdi.
Babası, "Peki güvenilir olduğunu nereden biliyorsuaa?" diye sordu.
Kız, "Buraya gelirken bana 'Arkamdan yürü, önümden yürüme' dedi."

Yatarken elleri yıkamak
561. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Kim geceleyin elinde et kokusu olduğu halde yatarsa, başına bir musibet geldiğinde kendisinden başka kimseyi ayıplamasm.
Tirmizt, Taam: 1921.

Hayırlı ve şerli olan kimdir?
562. Ebû Bekir (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha "Ey Allah'ın Resulü, hangi insan daha hayırlıdır?" diye sordu. Resûlullah (s.a.v.), "Ömrü uzun, ameli güzel olan" buyurdu. O zât, "Hangi adam daha şerlidir" diye sordu. Resûlullah (s.a.v.), "Ömrü uzun, ameli çirkin olan" buyurdu.

Peygamberimizin bâzı tavsiyeleri
563. Enes (r.a.) rivayet ediyor: Resûlulîah bana şu nasihatta bulundu:
"Ey Enes, abdesti tam al ömrün artar. Ümmetimden karşılaştıklarına selam ver, iyiliklerin artar. Evine girdiğinde ev halkına selâm ver. Duha namazını kıl, çünkü bu namaz ev-vâbin namazıdır. Küçüklere merhamet et, büyüklere saygı göster, kıyamet gününde benim arkadaş]anmdan olursun.

Tevbenin ehemmiyeti
564. İbni Abbas (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Allah Teâla şöyle buyuruyor: "Ey Âdemoğlu! Muhakkak sen Bana duâ ettikçe ve Bana ümit besledikçe, Ben de yaptığın günahları affederim. Eğer bana yeryüzü dolusu hata ile de gelsen seni yeryüzü dolusu mağfiretle karşılarım. Eğer günahların göğe kadar ulaşsa, sonra Benden bağışlanma di-lesen seni bağışlarım."
Tirmizî, Daavât: 99 29, 55, 123, 181 numaralı hadislere de bakınız.

Allah 'in konuşmayacağı kimseler
565. Selman el-Fârisî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûîullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Üç kişi vardır ki Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz onları temize çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap vardır. Bunlar: Zina eden ihtiyar, kibirli fakir, yemin etmeden bir mal almayan ve yemin etmeden bir mal satmayan kimse.

Hz. Ali'ye sövdüler
566. Abdullah el-Cedelî rivayet ediyor:
Ümmü Seleme bana, "Aranızda, herkesin huzurunda Re-sûlullaha (s.a.v.) sövülüyor mu?" dedi.
Ben, "Sübhanallah! Resûlullaha (s.a.v.) nasıl sövülür?" dedim.
O, "Ali bin Ebî Tâlib'e ve onu sevenlere sövülmüyor mu? Ben Resûlullahın (s.a.v.) onu sevdiğine şahitlik ederim" karşılığını verdi.

Çocuk kokusu
567. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Çocuk kokusu Cennet kokusundandır.

Hz. Ali'nin Peygamberimiz yanındaki değeri
568. Sa'd bin Ebî Vakkas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûluîlah (s.a.v.) Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurdu: "Sen benim için Musa'ya nisbetle Harun gibisin. Ancak benden sonra peygamber gelmeyecektir."
Müslim, Fezâilü's-Sahabe: 30; İbni Mâce, Mukaddime: 115; Tirmizî, Menâkıb: 20.

Mekke ve Medine'nin fazileti
569. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Kim İki haremden birinde vefat ederse, kıyamet gününde korkudan emin olarak diriltilir.

Taharette su kullanmak
570. Uveym bin Saadeti'l-Ensârî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Küba halkına giderek, "Temizliğinizden dolayı Allah'ın sizi övdüğünü işittim. Övülmenize sebep olan bu temizlik nedir?" buyurdu.
Onlar şöyle dediler: "Vallahi ey Allah'ın Resulü! Komşumuz Yahudilerin büyük abdestten sonra su ile taharetlendiklerini gördük. Onların yaptığı gibi bizler de taharetleniyoruz. Bunun dışında birşey bilmiyoruz."
İbni Mâce, Tahare: 28; Ebû Dâvud, Tahare: 23.

Namazı vaktinde kılmanın fazileti
571. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) akşam namazını ne bir yemek, ne de başka bir şey için geciktirmemiştir.

Peygamberimiz Hz- Câbir'e niçin duâetti?
572. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) benim için yirmi beş defa bağışlanma diledi. Her seferinde elimi tutuyor ve "Babanın borcunu ödedin mi?" diyordu. Ben de "Evet" diyordum. "Allah seni bağışlasın" buyurdu.

Cemaatla namaz kılmanın fazileti
573. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Cemaatla kılınan namazın sevabı, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha fazladır.

Hayır yolunda yardımcı olmak

574. Zeyd bin Halid el-Cühenî (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bir gaziyi silah ve yiyecekle donatırsa, bir oruçluya iftar ettirirse veya hacca giden birini donatırsa onun için de onların kazandığı kadar sevap vardır. Onun sevap kazanması diğerlerinin sevabından birşey eksiltmez.
• •• Müslim'de hadis baş tarafıyla ilgili şöyle bir rivayet vardır:
"Her kim Allah yolunda bir gazîyi donatırsa, o da gaza etmiş gibi sevap kazanır. Her kim gazinin ailesine yardımcı olursa, o da gaza etmiş gibi sevap kazanır."

Devlet malına ihanetin cezası
575. Ebû Hümeyd es-Saidî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Ensardan İbni'l-Liitbiye denilen birisini zekât memuru olarak tayin etti. Bu zât vazifesini tamamlayıp Medine'ye döndüğünde Resûlullah (s.a.v.) topladıklarını alması için birini gönderdi. İbni'I-Lütbiye ona, "Bu size verildi, bu da benim, bana hediye edildi" dedi. Bu durum kendisine bildirildiğinde Resûlullah (s.a.v.) şöyle bir konuşma yaptı:
"İçinizden birilerini zekât toplaması için gönderiyoruz, döndüğünde size şöyle diyor: 'Bu size verildi, şu da bana hediye edildi.' Bu adam babasının ve annesinin evinde otursa idi kendisine hediye verilip verilmediğini görürdü. Kimi biz zekât memuru olarak görevîendirirsek, topladığı şeyin azını da, çoğunu da bize getirsin. Sizden biri kıyamet gününde hıyanet ettiği şey deve ise boynunda inleye inleye, sığır ise avaz avaz bağırarak, koyun ise şiddetle meleyerek gelmekten sakınsın."
Müslim, İmâre: 26; Buharı, Zekât: 3.

Bağışlanmaya sebep olacak sözler
576. Berâ bin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
Kim her namazın sonunda "Estağfirullahe ellezi lâilâhe illa hüve'l-hayyü'l-kayyum ve etûbü ileyh. Kendisinden başka hiçbir ilah olmayan, ezelî ve ebedî hayat sahibi, varlığı için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah'tan bağışlanma diliyorum ve ona tevbe ediyorum" derse, savaştan kaçmış olsa bile bağışlanır.

Nafile oruç ve namazın fazileti
577. Âişe Validemiz (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Kim oruçlu olarak sabahlarsa, ona gök kapıları açılır. Azalan kendisi için teşbih eder. Ve dünya semâsı ehli onun için gün bitimine kadar bağışlanma diler.
Bir veya iki rekat da nafile olarak namaz kılarsa, gökler onun için nurlandırılır. Cennet ehlinden eşleri kendisi için, "Allah'ım, onu görmeye arzumuz arttı. Onu bize çabuk ulaştır" diye duâ ederler.
Eğer, "Elhamdülillah, sübhanallah veya Allahu ekber" derse, melekler o sözlerinin sevabını gün bitimine kadar yazarlar.

Buluntu mal ne yapılır?
578. El-Cârud Ebu'l-Münzir rivayet ediyor: Resûlulîah (s.a.v.), "Müslümanın yitiğini sahiplenmek

Cehennemde yanmaktır" buyurdu.
579. El-Cârud Ebu'l-Münzir'in rivayet ettiğine göre Re-sûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:Bir şey bulduğunda onu kaybetme ve gizleme. Sahibini biliyorsan onu ona ver. Bilmiyorsan o Allah'ın malıdır. O~ nu dilediğine verir.

Gecede isteğe cevap verilecek vakit

580. Câbir bin Abdullah (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Geceleyin bir vakit vardır ki, o vakitte Müslüman bir kul ne isterse Allah onu kendisine verir. Bu her gece böyledir.

Kötülüğe engel olmamak neye benzer?
581. Nu'man bin Beşir (r.a.) Re. allahtan (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini bildiriyor:
Allah'ın emirlerini dinlemeyenlerle, onun emir ve yasaklarına uyan kimselerin hali şu misâlde olan topluluğun durumuna benzer: Onlar bir gemiye bindiler. Bir kısmı geminin alt tarafına, bir kısmı da üst tarafına yerleşti. Onlardan biri şöyle dedi: "Ey topluluk ben şurada bir delik açacağım. Oradan abdest alırım, içerim, ihtiyaçlarımı karşılarım."Şimdi eğer onlar ona mâni olmasalar hem o helak olur, hem de kendilerini helak eder. Eğer ona mâni olsalar, o da kendileri de kurtulurlar."

Bu hadis Buhârî ve Tirmizî de geçen şekliyle şöyledir:
"Allah'ın emir ve yasaklarına uyan kimseler, bir gemide kur'a çekerek yerleşen şu topluluğa benzer. Çekilen kur'a sonucunda onlardan bâzıları geminin üst, bâzıları ise alt katına yerleşti. Alt katta olanlar su ihtiyaçlarını gidermek için üst katta bulunanların yanından geçiyorlardı. Sonra aralarında şöyle konuştular:
"Biz bulunduğumuz yerde bir delik açsak da yukarıdakileri rahatsız etmesek."Eğer üst kattakiler bunları delik açmakta serbest bırakırlarsa, hepsi de helak olurlar, eğer engel olurlarsa, hem kendileri, hem de onlar kurtulurlar.
Hadisin başka bir rivayetinde ise son kısım şöyledir:"Onlardan bir adam bir balta'ahp, kendi yerini delmeye başladı: 'Ne yapıyorsun?' dediler. O, 'Kendi yerimde istediğimi ya-panm' cevabını verdi. Şimdi eğer ona mâni olurlarsa, hem kendileri, hem de o kurtulur. Eğer onu kendi haline bırakırlarsa, hem o boğulur, hem de kendileri.
"Helak olmazdan evvel ahmaklarınıza mâni olunuz."
1. Abdullah ibnü'l-Mübârek, Kitabü'z-Zühd ve Rekaik, Hadis No: 1349.

Peygamberimizin annelere duası
582. Hasan bin Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın yanına beraberinde iki çocuğu olan bir kadın geldi ve ondan yemek'için bir şey istedi. Resûlullah onlardan her biri için birer meyve olmak üzere üç meyve verdi. Kadın çocuklarına birer meyve verdi. Onlar meyveler: yediğinde onlara bir baktı ve sonra kendisi için verilen meyveyi da ikiye bölerek çocuklarına paylaştırdı. Resûlullar (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Çocuklarına olan merhameti sebebiyle Allah ona rahmet etsin."

Allah yanında aklın kıymeti
583. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Ben Allah adına şahitlik ederim ki, akıllı kimsenin ayağı sürçtüğünde Allah onu mutlak kaldırır. Sonra bir daha sürçtüğünde yine kaldırır. Sonra yine kaldırır. Sonunda onu Cennete koyuncaya kadar bu böyle devam eder.

Yalan söylemek
584. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Kul yalan söylediğinde meydana gelen [manevî] kötü koku sebebiyle melekler kendisinden bir mil uzaklaşır.
Tirmizî, Birr: 46.

Borç üzüntü kaynağıdır
585. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Borç üzüntüsünden daha büyük üzüntü, göz ağrısından daha büyük ağrı yoktur.

Allah'ın adaleti
586. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Allah Âdem'e evlatlarını Cehenneme atması hakkında üç haklı gerekçe bildirecek ve buyuracak ki:
"Ey Âdem, eğer Ben yalancılara lanet etmeseydim, yalana ve sözden dönmeye buğzetmeseydim ve bunu yapanlara azap vermeseydim, şüphesiz bugün bütün evlatlarına merhamette bulunarak onları kendileri için hazırladığım şiddetli azaptan koruyacaktım. Ne var ki, şu sözüm kesinlik kazan-: 'Elçilerim yalanlanır ve emrim çiğnenirse, Cehennemi cin ve insanlarla dolduracağım."
Yine aziz ve celil olan Allah buyurur:
"Ey Âdem, bil ki, Ben ezelî ilmimle bildiğim, zürriyetin-den dünyaya gönderdiğimde de şimdiki halinden daha kötü bir durumla dönecek, kötülükten vaz geçmeyecek ve kendini kınamayacak olandan başka hiç kimseyi Cehenneme sokmam."
Yine Allah buyurur:
"Ey Âdem, seni Kendimle zürriyetin arasında hakem kıldım. Mizanın başında bekle. Ve sana sunulacak amellerine bak. Kimin hayrı şerrine bir zerre miktarı ağır gelirse o cennetlik olsun! Tâ iyice bilesin ki, ben onlardan zâlim olandan başkasını Cehenneme sokmam."

Peygamberimizden çeşitli tavsiyeler
587. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiğinde ben sekiz yaşında bir çocuktum. Annem beni ona götürdü. Annem, "Ya Resûlullah, Ensarın erkek ve kadınlarından benden başka size hediye vermeyen kalmadı. Ben ise bu oğlumdan başka size hediye edecek bir şey bulamadım. Benden bunu kabul et, hizmetinde bulunsun" dedi. On sene Resûlullaha (s.a.v.) hizmet ettim. Asla beni dövmedi, asla bana sövmedi. Yüzünü ekşitmedi. Onun bana ilk tavsiyesi şu oldu:
"Ey oğlum, sırrımı koru ki, kâmil mü'min olasın."
(Enes diyor ki): Onun sırrını annem dâhil hiç kimseye söylemedim. Resûlullahm (s.a.v.) hanımları onun sırrım sorduklarında onlara sırrını söylemedim. Resûlullahm (s.a.-v.) sırrını ebedî olarak hiç kimseye söylemeyeceğim.
Sonra şöyle buyurdu: "Ey evladım, abdesti tam al, Ömrün artsın ve iki hafaza meleğin seni sevsin.
"Ey oğlum, eğer abdestli olarak gecelemeye gücün yeterse, bunu yap. Kim abdestli iken ölürse, şehid olur.
"Ey evladım, durmadan namaz kılmaya gücün yeterse bunu yap. Şüphesiz melekler namazda olduğun müddetçe sana duâ ederler.
"Ey oğlum, namazda sağa sola dönmekten sakın. Namazda sağa sola dönmek helâkettir. Eğer mutlaka sağa sola döneceksen, bunu farzlarda değil, nafilelerde yap.
"Ey evladım, rüküye eğildiğinde ellerini dizlerinin üzerine koy. Parmaklarının arasını aç. Dirseklerini yanlarına yapıştırma. Başını rükudan kaldırdığında her azan sabit hale gelsin. Şüphesiz ki, Allah kıyamet gününde rükû ve secdede belini tam olarak düz tutmayan kimselerin namazlarına bakmaz.
"Ey evladım, secde yaptığın zaman horuzun yem yemesi .gibi çabuk çabuk yapma. Köpeğin düşmesi gibi düşme. Kollarını hayvanların yayışı gibi yere yayma. Ayağının arkasını iyice yere koy. Uyluğunu topuklarının üzerine koy. Bunu yaparsan kıyamet gününde hesabın kolay olur.
"Ey oğlum, gusülde mübalağa yap ki, üzerinde hiçbir günah ve hata kalmaksızın banyodan çıkasın.
Enes diyor ki: "Annem ve babam sana feda olsun. Gusülde mübalağa yapmak ne demektir diye sordum." "Kıl diplerini iyice ıslatırsın, derini tertemiz yaparsın" cevabını verdi.
"Namazından bir miktarını evine ayırabil irsen, ayır. Çünkü bu evinin hayrını artırır.
"Ey oğlum, eve girdiğinde ailene selâm ver. Böyle yapman senin ve ailen üzerine berekete sebeptir.
"Ey evladım, evinden çıktığında gördüğün her Müslüma-na mutlaka selam ver ki, sevapların artmış olarak dönesin.
"Ey evladım, hiç kimseye karşı kalbinde kötülük düşüncesi olmadan yaşamaya gücün yeterse bunu yap.
"Ey evladım, evinden çıktığında gördüğün her Müslü-manın mutlaka senden üstün olduğunu düşün.
"Ey oğlum, eğer nasihatimi dinlersen, hiçbir şey sana ölümden daha sevimli olmaz.
"Ey evladım, bunlar benim sünnetimdendir. Kim sünnetimi yaşatırsa, muhakkak beni sevmiş olur. Kim beni severse Cennette benimle beraberdir."

Allah'ın Yakub'a bir vahyi
588. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Hz. Yakub'un samimî bir arkadaşı vardı. Bir gün Ya-kub'a (a.s.), "Ey Yakup, gözünün kör olmasına, belinin bükülmesine sebep olan şey nedir?" diye sordu.
Yakup (a.s.), "Gözümün kör olmasının sebebi Yusuf a ağlamamdır. Belimin bükülmesine sebep ise oğlum Bünya-min'e üzülmemdir" cevabını verdi.
Bu arada Cebrail (a.s.) indi, "Allah sana selam söylüyor ve 'Beni başkasına şikâyet etmekten haya etmiyor mu?' diyor" dedi.
Yakub (a.s.) "Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah'a şikâyet ederim" dedi.
Cebrail (a.s.), "Bunu Allah senden daha iyi bilir, ey Yakub" dedi. Ve oradan gitti.
Sonra Yakub (a.s.) Allah'a şöyle niyazda bulundu:
"Ya Rabbi, yaşlı ihtiyara merhamet etmez misin? Gözümü görmez ettin, belimi büktün. Reyhanım Yusufu bana geri ver, onu ölmeden önce bir defa koklayayım. Sonra bana dilediğini yap ey Rabbim."
Bu niyazın arkasından Cebrail (a.s.) tekrar geldi ve "Ey Yakub Allah sana selâm ediyor ve sana diyor ki: "Müjdeler olsun. İzzet ve Celâlime yemin olsu; onlar ölü bile olsalardı, kalbini ferahlandırmak için onları diriltirdim.

"Fakirler için bir yemek hazırla. Ben yarattıklarım arasında fakirleri sevdiğim kadar hiç kimseyi sevmedim.
"Biliyor musun gözünü niçin görmez ettim, belini niçin büktüm? Yusuf a kardeşleri niçin o işi reva gördüler?
"Siz bir koyun kesmiştiniz. Size falan fakir gelmişti. O-ruçlu idi. Ona ondan vermediniz."
Bundan sonra her akşam yemeği yenileceğinde Yakub (a.s.) adına bir kişi "Dikkat! Fakirlerden kim yemek istiyorsa Yakub'un yemeğine buyursun" diye bağırdı.
Yakub (a.s.) oruçlu olduğunda da dellala şöyle demesini emretti:
"Dikkat! Fakirlerden kim oruçlu ise Yakub ile beraber iftar etsin."

Peygamberimizi görerek iman etmek
589. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
"Beni görerek iman edene ne mutlu! Beni göreni görene ne mutlu!"

Allah'tan dünya ve âhiret için afiyet istenmeli
590. Abdullah bin Büreyde (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) musibete uğramış birini gördü. Ona, "Zannedersem sen Rabbinden sana verilecek cezanın hemen [dünyada] verilmesin istedin" dedi. O kimse, "Evet" cevabını verdi. Resûlullah (s.a.v.), "Niçin Rabbinden afiyet istemedin ve 'Rabbimiz! Bize dünyada da, âhirette de iyilik ver. Ve bizi Cehennem azabından koru' demedin?" buyurdu.

Allah'a en sevimli olan insan ve en sevimli amel
591. Ömer (r.a;) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) geldi ve "Yâ Resûlallah, insanlardan Allah'a en sevimli olan kimdir? Ve Allah'a en sevimli olan amel nedir?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Allah'a en sevimli olan, insanlara en faydalı olandır. Allah'a en sevimli olan amel, bir sıkıntısını gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmak suretiyle mü'mini sevin-dirmendir.
"Bir ihtiyacı için din kardeşimle beraber yürümem, bana şu Medine mescidinde bir ay i'tîkafa girmemden daha sevimlidir.
"Kim öfkesini yutarsa, Allah onun kusurlarını örter.
"Kim intikam almaya gücü yettiği halde öfkesini yenerek intikam almaktan vaz geçerse, Allah kıyamet gününde onun kalbini ümitle doldurur.
"Kim ihtiyacı görülünceye kadar kardeşiyle beraber yürürse, ayakların kaydığı günde Allah onun ayaklarını sâbıt kılar."

Hisseli kurban
592. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Deve ve sığır kurban olarak yedi kişi için kesilebilir.

Akıllı kimdir?
593. Şeddad bin Evs (r.a.) rivayet ediyor:
Akıllı, nefsine boyun eğdiren ve ölümden sonrası için çalışandır. Âciz ise, nefsini kötü arzularında alabildiğince serbest bırakan ve Allah'a kuru ümitler besleyendir.
İbni Mâce, Zühd: 313

Ihlâs Sûresinin fazileti
594. Ukbe bin Âmir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Biriniz bir gecede Kur'ân'm üçte birini okumaktan âciz midir?" buyurdu.
Oradakiler, "Ey Allah'ın Resulü, bir gecede Kur'ân'ın üçte birini okumaya kimin gücü yeter?" dediler.
Resûlullah, "Siz İhlas Sûresini okumaktan âciz misiniz?" buyurdu.

Peygamberimizin bir duası
595. Nâfi rivayet ediyor:
Abdullah bin Ömer (r.a.) bir mecliste oturunca mutlaka birkaç kelimelik bir duâ okurdu. Bunun sebebi kendisine sorulduğunda şöyle dedi:
Resûlullah (s.a.v.) bunlarla duâ edendi. Bunlar şöyledir:"Allah'ım, işleyip önde gönderdiğim, henüz işlemeyip geride bıraktığım, gizli veya açıktan yaptığım Senin benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla.
"Allah'ım, beni Sana isyana engel olacak kadar Sana kulluk etmekle rızıklandır. Beni dünya musibetlerini kolay atlatabileceğim kadar kuvvetli imanla rızıklandır.
"Allah'ım, beni rahmetine ulaştıracak kadar bana Senden korkmayı nasip et.
"Gözümü, kulağımı benim için mübarek kıl ve beni ö-lünceye kadar onlardan istifâde ettir.
"Bana zulmedenlerden intikamımı al. Düşmanlarıma karşı yardımcı ol. Bana dinime zarar verici musibetler verme. İlmimi, çaba ve gayretlerimi sadece dünya için kılma."

Hz. Ömer'in Allah 'in irâdesine uygun düşen görüşleri
596. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Ömer bin Hattab (r.a.) şöyle dedi: "Üç şeyde Rabbim ile tevâfuk ettim. 'Ya Resûlallah, şu Makâm-ı İbrahimi namazgah edinsek dedim.' Allah Teâla şu âyeti indirdi: 'Müminlere, İbrahimin makamını namazgah edinin dedik.'

Ahirzaman insanları
597. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Ahirzamanda yüzleri insana benzeyen, fakat kalpleri şeytan kalbi olan bir topluluk gelir. Bunlar kurtlara benzerler. Gönüllerinde rahmetin kırıntısı yoktur. Kan dökücüdürler. Hiçbir kötülükten sakınmazlar. Kendileri ile sözleşsen seni aldatırlar. Yanlarından ayrıldığında arkadan çekiştirirler. Sana konuştuklarında yalan söylerler. Kendilerine güvendiğinde sana hıyanet ederler. Çocukları şımarık ve hayasızdır, gençleri sinsidir. Yaşlıları hiçbir iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırmazlar. Onlara bel bağlamak zillettir, ellerindekini arzu etmek yoksulluktur. Aralarındaki ağır başlı, onların gözünde şaşkındır. İçlerinde iyiliği tavsiye eden itham altındadır.* Aralarında mü'min horlanır, fâsık onurludur, el üstünde tutulur. (Peygamber yolu) gariptir. Bid'a sünnetin yerini almıştır. İşte bu sırada Allah kötülerini başlarına musallat eder de iyileri duâ eder, fakat kabul edilmez.
"Bir menfaati mı var ki böyle yapıyor?" diye düşünülür.

Resûlullahın çocuklara ilgisi
598. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) çocuklara karşı insanların en şakacılanndandı.

Su dağıtma adabı
599. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor: Bir topluluğa su veren en son içer.
Ebû Davud, Eşribe: 19; Tirmizî, Eşribe: 20.

Şüphe götürmeyen üç şey
600. Ali (r.a.) rivayet ediyor: Üç şey gerçektir, şüphe götürmez:
1. Allah, Islâmdan nasibini alıp yararlı işler yapanı, İs-lâmdan nasibini almayan gafiller gibi kılmaz.
2. Allah, kendisine itaat ederek yaklaşan kulunu başkasına kul etmez.

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 601-700 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

 

İmanın ehemmiyeti
601. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Allah şöyle buyurur: "Kalbinde arpa ağırlığınca iman bulunan kimseyi Cehennemden çıkarın.''
Sonra şöyle buyurur:
"Kalbinde hardal tanesi ağırlığınca iman bulunan kimseyi Cehennemden çıkarın."
Ardından da şöyle buyurur:-
"İzzet ve celâlime yemin ederim ki, Bana gecenin veya gündüzün bir anında olsun iman edenleri Bana iman etmeyenlerle bir tutmayacağım."

Bir kıyamet alâmeti
602. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kıyamet alâmetlerinden birisi de hilallerin şişkin olmasıdır; bir gecelik hilalin görülüp, "Bu iki geceliktir" denil-mesidir.

Yasaklanıp, sonra serbest bırakılan üç şey
603. Amr bin Şuayb babası Amr'dan, o da dedesinden rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) kesilen kurban etlerini üç günden fazla yemeyi, küpteki nebizi içmeyi ve kabir ziyaretini yasakladı. Bir müddet sonra da şöyle buyurdu:
"Ben kurban etlerini üç günden fazla yemenizi yasaklamıştım, dilediğiniz zamana kadar yiyebilirsiniz. Küpteki nebizi içmenizi yasaklamıştım. Artık içebilirsiniz. Sarhoş edici herşey haramdır. Kabirleri ziyaret etmenizi yasaklamıştım. Kabirleri ziyaret edebilirsiniz. Ancak orada Allah'ın rızasına uygun düşmeyecek şeyleri söylemeyiniz."
Müslim, Edâhi: 37; Müsned, 3:80 (11593.)

Kabir ziyaretinde İslâm'a uymayan söz söylememek
604. Zeyd bin Sabit (r.a.) rivayet ediyor:
"Kabirleri ziyaret edin. Fakat orada İslama uymayan sözler söylemeyin."
Nesaî, Cenâiz: 100.

Mürüvvet sahiplerini affetmek
605. Zeyd bin Sabit (r.a.) rivayet ediyor: Allah'ın tayin ettiği cezaların dışında onur sahiplerini cezalandırmaktan uzak durun.

Lüzumsuz şeyleri terk etmek
606. Zeyd bin Sabit (r.a.) rivayet ediyor:
Kişinin lüzumsuz şeyleri terk etmesi, Müslümanlığının güzelliğindendir.
Tirmizî, Zühd: 11; /bm Mâce, Fiten:12; Muvatîa; Hüsn-ü Hulk: 3.

Resûlullahın hasım olacağı kimseler
607. Ebû Hüreyre (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Üç grup insan vardır ki, kıyamet günü ben onların hasmıyım. Ben kimin hasmı olursam onunla dâvâlaşinm. Bunlar: Bana Allah adına söz verip de sözünden dönen, hür bir kişiyi satarak parasını yiyen, (3) bir işçi tutup hakkıyla çalıştırdığı halele ücretini tam vermeyen.
Buharı, Büyü: 6, İcâre: 10; İbni Mâce, Rühûn: 4

Tuvalete girerken yapılacak dua
608. Enes bin Mâlik (r.a.), tuvalete girdiğinde Resûlulla-hın (s.a.v.) şöyle dediğini rivayet ediyor:
"Allah'ım, cinlerden ve kötü şeylerden Sana sığınırım." Ebû Dâvud, Tahâre: 3; İbni Mâce, Tahâre: 9.

Kişi için en faydalı olan üç şey
609. Sevban (r.a.) rivayet ediyor:
"Altın ve gümüşü biriktirip de onu Allah yolunda harca-mayanları, acı bir azapla müjdele"1 âyeti nazil olduğunda Resûlullah (s.a.v.) "Kahrolsun altın ve gümüş" buyurdu.
Dinleyenler, "Ya Resûlullah hangi malı biriktirelim?" diye sordular. Şöyle buyurdu:
"Zikreden bir dil, şükreden bir kalb ve dindar ve ahlâklı bir hanım."
İbni Mâce, Nikâh: 5

Sünnet yaşı
610. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Hasan ve Hüseyin yedi günlükken akika kurbanlarını kesti ve sünnet ettirdi.

Riya
611. Muaz bin Cebel (r.a.) Resûlullahtan (s.a.v) işitmiş olduğu şöyle bir hadis rivayet ediyor:
Riyanın en azı dahi şirktir. Allah, kendisine itaat eden, kendisinden korkan ve gösteriş yapmadan gizli gizli Allah'a ibâdete devam edenleri sever. Onlar bir yere ayrıldıklarında ayrıldıklarını kimse farketmez, bir yerde bulunduklarında kimse onların varlığını fark etmez. Onların kalpleri hidâyet kandilleri gibidir. Onlar, karanlık siyahlara benzer fitnelerden selâmetle çıkarlar.
îbniMâce, Fiten: 16

Peygamberimizin ümmetinin fazileti
612. Abdullah bin Yezid Hatemî rivayet ediyor: Ümmetimin azabı dünyada iken verilir.

Çocukların anne ve babaya faydası
613. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:
Buluğ çağma ermeden üç çocukları ölen hiçbir mü'min anne baba yoktur ki, Allah çocuklara olan rahmetinin berek-etiyle onları fazlıyla Cennete koymasın.
Müslim, Birr ve's-Sıla: 150.

Resûlullahın yatarken yaptığı dua
614. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah yatağına girdiğinde şöyle duâ ederdi: "Allah'ım, bağımlılık derecesinde günah işlemekten ve yatak arkadaşı olan açlıktan Sana sığınırım."
İbni Mâce, Etime: 53.
İbni Mâce'de bu rivayet şöyledir:
"Allah'ım, ben açlıktan Sana sığınırım. Çünkü açlık fena bir yatak arkadaşıdır. Hıyanetten de Sana sığınırım. Şüphesiz hıyanet fena bir duygudur."
Peygamberimiz (s.a.v.) açlıktan Allah'a sığınmıştır, çünkü açlık insanı din ve dünya ile ilgili vazifelerinden alıkoyar. Aklını karıştırır, bâtıl ve bozuk fikirlere sürükler, kumar, rüşvet, hırsızlık ve fuhuş gibi kötü yollara düşürür.

Allah katında mü'minin değeri

615. Abdullah bin Amr (r.a.) rivayet ediyor: Allah katında mü'minden daha değerli hiçbir şey yoktur.

Kadınların şefkati
616. Ebû Umâme el-Bâhilî (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullahın (s.a.v.) yanına beraberinde iki çocuğu olan bir kadın geldi ve ondan yemek için bir şey istedi. Resûlullahın onlara verecek bir şeyi yoktu. Sadece üç hurma verdi. Kadın hurmanın birini bir çocuğuna, diğerini de diğer çocuğuna verdi. Birini de yanında tuttu. Çocuklardan birisi hurmasını yedikten sonra ağladı. Kadın bıraktığı hurmayı ikiye böldü, yansını ağlayan çocuğuna, yansını da diğerine verdi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kadınlar çocuklarım kannlannda taşır, dünyaya getirirler, emzirirler, onlara karşı çok da merhametlidirler. Eğer
kocalanna eziyet etmeyip namazlarını da kılsalar Cennete girerler."
îbni Mâce, Nikâh: 62.

Resûlullaha salavât getirmek
617. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bana bir defa salavât getirirse, Allah on defa rahmet eder. Kim on defa salavât getirirse, Allah ona yüz defa rahmet eder. Kim bana yüz defa salavât getirirse, Allah onun alnına münafıklıktan ve ateşten kurtuluş beratı yazar. Ve kıyamet gününde onu şehidlerle beraber bulundurur.

Evvâbîn namazı
618. Ammar bin Yâsir (r.a.) rivayet ediyor:
Dostum Resûlullahın (s.a.v.) akşam namazından sonra
altı rekat namaz kıldığını gördüm. Şöyle buyurdu:
"Kim akşam namazından sonra altı rekat namaz kılarsa,
deniz köpüğü kadar da olsa günahları bağışlanır."

Resûlullahın bir duası
619. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Resûluİlah şöyle dua ediyordu:
"Allah'ım, âhiretimin garantisi olan dinimi kuvvetleştir. Yaşadığım yer olan dünyada beni huzur içerisinde yaşat. Ebedî yaşama yerim olan âhiret hayatımda beni mutlu kıl. Yaşadığım müddetçe hayrımı artır. Ölümü de bana bütün serlerden kurtulup rahatlama kıl."

Kadere rıza göstermek
620. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Allah'ın kazasına razı olmaz ve Allah'ın kaderi takdir ettiğine inanmazsa kendisine Allah'tan başka ilâh arasın.

Rüya herkese anlatılmamalı
621. Ebû Hüreyre fr.a.) rivayet ediyor:
Rüya bir âlimden veya hayır tavsiye edenden başkasına anlatılmaz.
Tirmizt Rüya: 7; Dârimî, Rüya; 10.

Ufak da olsa günahlar küçük görülmemeli
622. Sehl bin Sa'd (r.a.) rivayet ediyor:
Küçük görülen günahlardan sakının! Çünkü bu günahların durumu şuna benzer: Bir topluluk bir vadide konaklamışlar. Ekmeklerini pişirmek için her biri birer çalı çırpı getirmiş, böylece yeterli odunu toplamışlar. İşte küçük gibi görülen günahlar da böyledir. Birike birike sahibini helake götürür.
Müsned, 1:503(3817.)

Hazırsa önce yemek, sonra namaz
623. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Akşam namazı vaktinde yemek hazırlanmışsa önce yemeğe başlayın.
Buharı, Et'ime: 58, Ezan: 42; Müslim, Mesâcid: 64; Tirmizî,Salât: 262; Nesâî, İmamet: 57.

Mü'min, mü'min olarak haram işlemez
624. Ali (r.a.) Resûlullahın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim: "İnsan mü'min olduğu halde asla zina edemez. Bir insan mü'min olduğu halde asla hırsızlık yapamaz. İnsanların gözü olduğu bir ganimet malını mü'min olarak zimmetine geçirmez. Bir insan mü'min olduğu halde içki içmez."
Buhâri, Mezâlim: 30, Eşribe: 1; Hudud: 1,20; Müslim, İman: 100; Ebû Dâvud, Sünnet: 16; Tirmizî, İman: 11; Nesâî, Sarık: 1.

Allah ve Resulü için nasihat
625. Huzeyfe bin Yeman (r.a.) rivayet ediyor:
Bir kimse Müslümanların işlerine ehemmiyet vermezse, onlardan değildir. Bir kimse Allah için, Resulü için, kitabı için, Müslümanların idarecisi için ve bütün Müslümanlar için sabah akşam hayır dilemezse yine onlardan değildir.
Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî, buna benzer şöyle bir hadis rivayet ederler:
Temim ed-Dârî (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.), "Din nasihattir" buyurdu.
Biz, "Ey Allah'ın Resulü, kim için nasihattir?" diye sorduk. Şöyle buyurdu:
"Allah için, Allah'ın kitabı için, Resulü için, Müslümanların idarecileri ve bütün Müslümanlar için."
. Müslim, İmân: 95; Ebû Dâvud, Edeb: 67; Nesâî, Beyat: 31.

Herşey insandan çok ibâdet ediyor
626. Süleyman bin Büreyde babasından rivayet ediyor:
Hiçbir şey yoktur ki Âdemoğlundan daha çok Allah'a itaat etmesin.

Müslümanı sevindirmek
627. Âişe (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Kim Müslüman bir ev halkını sevindirirse, Allah bunun sevabı olarak o kulunu Cennete koymaktan başkasına razı olmaz.

Cehennemliklerin yiyeceği: Zakkum
628. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece korkun. Ve son nefesinize kadar hakda sebat edin de, Müslümanlar olarak ölün" âyetini okudu ve şöyle buyurdu:
"Şayet zakkumdan bir damla dünyanın denizlerine dam-latılsa, canlıların yaşantısını bozardı. Böyle olunca yiyecekleri zakkum olan Cehennem ehlinin hali nasıl olur, düşünün?"
İbni Mâcet Zühd: 38; Tirmizî, Cehennem: 4.

İftar duası
629. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) orucunu açarken şöyle duâ ederdi:
"Allah'ın adıyla. Senin rızan için oruç tuttum, Senin rızkınla iftar ediyorum."
Ebâ Dâvud, Siyam: 22.

Her aydan üç gün oruç tutmak

630. Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a.) rivayet ediyor: Her aydan üç gün oruç tutmak bütün seneyi oruçlu geçirmek gibidir. Eyyâmü'1-bîd, ayın on üçüncü, on dördüncü ve on beşinci günleridir.
Ebû Dâvud, Siyam: 68; Nesâî, Sayd: 25; İbni Mâce, Siyam: 29.

Küs durmak
631. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Bir Müslümanın bir Müslümanla üç günden fazla küs durması helâl değildir.
Ebû Dâvud, Edeb: 47; Müslim, Birr ve's-Sıla: 25.

Namaz günahlara keffârettir
632. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah ile beraber mescidde namaz vaktinin girmesini bekliyorduk: Adamın biri kalktı ve "Ben bir günah işledim" dedi. Resûlullah ondan yüz çevirdi. Cemaatla beraber namazını kıldı. Namazdan sonra aynı adam kalktı ve "Ben bir günah işledim" diyerek sözünü tekrarladı. Resûlullah, "Sen temizliğini güzelce yaparak bizimle şu namazı kıldın değil mi?" diye sordu.
Adam, "Evet, kıldım" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kıldığın bu namaz senin işlediğin günahın keffâretidir."

Allah kulları ile konuşacak
633. Adiy bin Hatem et-Tâî rivayet ediyor:
Allah hepinizle aranızda bir tercüman olmadan konuşur. O kimse sağına bakar, [varsa] dünyada iken gönderdiği hayırları görür, soluna bakar işlediği günahları görür. Önüne bakar Cehennemi görür. Binâenaleyh yarım hurma sadaka vermekle de olsa kendinizi Cehennemden koruyunuz.

Müslümanların işini üstlenmenin mes'uliyeti
634. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Ümmetimden bir kimse Müslümanların işlerinden birini üzerine alır da kendisini ve ailesini gözetip koruduğu gibi onları gözetip korumazsa, Cennetin kokusunu duyamaz.

Baş örtüsü
635. Ebû Katâde (r.a.) Resûlullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Bir kadın zînetini kapatıncaya kadar Allah onun namazını kabul etmez. Buluğ çağına eren bir kız da başını kapatmadıkça, Allah onun namazını kabul etmez.

Peygamberimizin günahtan korunması
636. Ammar bin Yâsir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.), "Ya Resûlallah, siz Cahiliye Devrinde Cahiliye ehlinin işlediği günahlardan birini işlediniz mi?" diye sordum.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Hayır. İki yere gidecek oldum. Birincisinde uyku bastı. İkincisinde ise insanların geceleyin yaptıkları sohbet beni oyaladı, gidemedim."

Doğum kontrolü ve kader
637. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahm (s.a.v.) yanında azlden konuşuldu. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Azl yapmanızda bir günah yoktur. Muhakkak o da kaderdendir."
Buharı, Megâzî; 32; İbni Mâce, Nikâh: 30.

Peygamberimiz adına yalan uydurmak
638. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Kim bilerek benim adıma yalan uydurursa, Cehennemdeki yerine hazırlansın.
Buharı, İlim: 38, Enbiya: 50; İbni Mâce, Mukaddime: 4 (36); Müslim, Mukaddime: 2 (1), Zühd: 72; Tirmizh Fiten: 70.

İnsana "insan" denilmesinin sebebi
639. İbni Abbas (r.a.):
İnsanın "insan" diye isimlendirilmesinin sebebi, onun verdiği sözü unutmasıdır.

Salih rüyalar
640. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Salih kulların gördüğü sâdık rüyalar peygamberliğin yetmiş parçasından bir parçadır.
Tirmizt, Rüya: 6.

Kimler şefaat edecek?
641. Ebû Bekre (r.a.) rivayet ediliyor:
İnsanlar sırat üzerine sürülürler. Tıpkı gece kelebeklerinin ateşe döküldükleri gibi, sıratın kıyılarından dökülürler. Allah rahmetiyle dilediklerini ateşten kurtarır. Sonra meleklere, peygamberlere, şehitlere şefaat etmeleri için izin verilir. Onlar da kalbinde zerre miktarınca iman bulunanların ateşten çıkarılması için şefaat ederler de ederler.

Ölüm ânında herkes gideceği yeri görür
642. Abdullah bin Ömer (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:
Biriniz vefat ettiğinde ona sabah akşam kalacağı yer ar-zedilir. Eğer Cennet ehli ise cennetteki yeri, Cehennem ehli ise Cehennemdeki yeri kendisine gösterilir. Ve kendisine şöyle denilir:
"Burası, kıyamette Allah'ın seni göndereceği yerindir." Buhâri, Cenâiz: 90; Müslim, Cennet: 65, 66; Tirmizî, Cenâiz: 70.

Cemaatle namaz
643. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Öyle istiyorum ki, insanlara namaz kılmalarını emredeyim, ardından namaza kalkayım, sonra da bakayım, mescide namaza gelmeyenlerin evlerini yakayım.

Anarşi ve fitne zamanında İslâmı yaşamak

644. Ma'kıl bin Yesar (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Anarşi ve fitne zamanında İslâmı yaşamak, bana hicret etmek gibidir.

Peygamberimizin Cehennemden Allah 'a sığınması
645. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.) bir kap yemek getirildi. Çok sıcaktı. Birden elini ondan çekti. Ve "Allah'ım, bize Cehennem ateşinden yedirme" buyurdu.

Zekât vermemenin cezası
646. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Zekât vermeyen kiyâmet gününde ateştedir."

Peygamberimiz sünnetli olarak doğdu
647. Enes (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Rabbimin bana olan bir ikramı da sünnetli olarak doğmanı ve avretimi kimsenin görmemesidir.
Peygamberimizin hususiyetlerinden birisi de sünnetli olarak doğmasıdır. Hadiste birinci olarak buna dikkat çekilmekte, yine buna bağlı olarak avretini kimsenin görmediği bildirilmektedir. Buna hanımları da dahildir. Nitekim Hz. Aişe validemiz, Peygamberimizin (s.a.v.) cinsel organını hiçbir zaman görmediğini bildirmiştir.1
Peygamberimiz, bir hadislerinde, kendisinin edep yerini görenin gözünün nuru söneceğini bildirmiş, bunun için de vefatında kendisini damadı Hz. Ali'nin yıkamasını vasiyet etmiştir.

Hz. Bilâl'in fazileti
648. Ebû Umâme (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Cennete girdim, bir hışırtı işittim. "Ey Cebrail, bu hışırtı nedir?" dedim. "Bilal. Önünde yürüyor" dedi.

Peygamberimizin parmaklarından su akması
649. Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah ile beraber bir yolculukta idik. Su azaldı. Re-sûlullah (s.a.v.) bir kab istedi ve elini kabın içine koydu. Resûlullahm parmakları arasından su aktığını gördüm.

Kimler Allah yolundadır?
650. Ka'b bin Ucre (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) uğradı. Resûlullahm Ashabı bu adamın kuvvet ve kaabiliyetlerini görünce, "Ya Re-sûlallah, bu adam Allah yolunda cihad etseydi ne güzel olurdu" dediler. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Bu adam küçük çocuklarının geçimini temin etmek için çıktı ise Allah yolundadır. Yaşlı anne ve babasına hizmet için evinden çıkmışsa, Allah yolundadır. Çalışıp nefsini dilencilikten korumak için çıkmışsa, Allah yolundadır. Ailesinin geçimini temin, etmek için çıkmışsa, Allah yolundadır. Gurur ve çokluğuyla Övünmek için çıkmışsa, tağutun [şeytanın] yolundadır."
Hadisin bir başka rivayetinde Sahabîlerin temennisi üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) sözüne, "Allah yolunda olmak sadece ölmekle mi olur sanıyorsunuz?" buyurarak başlamıştır.

Mal ve makam hırsının dine verdiği zarar
651. Üsâme bin Zeyd (r.a.) rivayet ediyor:
İçinde sürü bulunan bir çiftlikte geceleyen, onları parçalayıp yiyen iki kurt, mü'minin mal ve makama olan hırsının dinine verdiği zarardan daha hızlı zarar vermez.
Tirmizî, Zühd: 43; Dârimt, Rikak: 21; Müsned, 3:595 (15765.)

Baba çocuğunun matını alabilir mi?
652. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha gelerek "Yâ Resûlaîlah, babam malımı aldı" dedi.
Resûlullah, "Git, babanı getir" buyurdu. O sırada Cebrail (a.s.) indi ve şöyle dedi:
"Allah sana selâm söylüyor ve şöyle diyor: 'Yaşlı adam sana geldiğinde içinden geçirip de dili ile ifâde etmediği şeyi sor.'
Yaşlı adam Resûlullaha (s.a.v.) geldiğinde ona, "Oğlun senden niçin şikâyet ediyor, onun malını mı almak istiyorsun?" diye sordu.
Adam, "Ona sor ey Allah'ın Resulü, ben onun malını halalarından, teyzelerinden veya kendimden başkaları için mi harcadım" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Tamam, bu neyse de sen içinden geçirip de dile getiremediğin şeyi söyle" buyurdu.
Adam şöyle dedi:
"Allah'a yemin ederim ki ey Allah'ın Resulü, Allah seninle dâima imanımızı artırıyor. Gerçekten de içimden dile getirmediğim birşey geçirdim."
Resûlullah (s.a.v.), "Söyle, dinliyorum" buyurdu.
Yaşlı zât şöyle dedi:
"Sen küçükken ben seni besledim,
"Buluğdan önce delikanlılığında sana iyilikte bulundum.
"Bir gece sen hastalanınca ben o geceyi uykusuz geçirdim.
"Hastalığından dolayı sabaha kadar yatağın içinde dönüp durdum.
"Sanki hastalık sana değil bana isabet etmiş gibi, ağlayıp durdum.
"Ruhum, ölüm vaktinin değişmediğini bildiğim halde başına kötü bir şey gelmesinden korktu.
"Sen artık beslediğim ümit ve emellerimin gerçekleşeceği yaş ve döneme gelince bana mükâfat olarak kabalık ve katılığı uygun gördün.
"Sanki bana o güne kadar iyilik ve ihsanda bulunan sen-mişsin gibi.
"Haydi babalık hakkını gözetmiyorsun, keşke komşunun komşuya yaptığını yapsan."
Adam bunları söyledikten sonra Resûlullah (s.a.v.) ihtiyarın oğlunun yakasından tuttu ve "Sen de, malın da babanınsınız" buyurdu.

Peygamberimizin tebliğdeki hassasiyeti
653. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah Ashabıyla bir toplantı halindeydi. Benî Sü-Ieym kabilesinden bir bedevi geldi. Bir keler [kertenkele] avlamıştı. Onu pişirip yemek için eşyalarının yanma gidiyordu. Topluluğu görünce,
"Bu kalabalık kimin başına toplanmış?" diye sordu.
Oradakiler, "Peygamber olduğunu söyleyen zâtın etrafında" dediler. O bedevi adamları yardı, Resûlullahın karşısına geçti ve ona şöyle dedi:
"Ya Muhammed, Lat ve Uzza'ya yemin olsun ki, senden daha^ yalancısını ve senden daha çok kendisinden nefret ettiğim birisini anneler karınlarında taşımadı. Eğer kavmim beni aceleci olarak isimlendirecek olmasaydı, seni öldürür ve bununla bütün insanları sevindirirdim."
Ömer (r.a.), "Ya Resûlallah, bırak şunu öldüreyim." dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Bilmez misin? Yumuşak huylu a-dam, nerede ise peygamber olacaktı? [Yumuşak huyluluk kişiyi nerede ise peygamber yapacak bir vasıftır]?" buyurdu.
Sonra adam Resûlullaha, "Lat ve Uzza'ya yemin olsun ki sana iman etmeyeceğim" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) adama, "Bu sözleri söylemeye, gerçek olmayan şeyler söylemeye, meclisimde bana saygı göstermemeye seni iten sebep nedir?" buyurdu.
Bedevi, Resûlullahı küçümsemek için, "Hala benimle konuşuyor musun sen? Lat ve Uzza'ya yemin olsun ki, şu keler, sana iman etmedikçe ben sana iman etmeyeceğim" dedi. Sonra da koynundan keleri çıkarıp Resûlullahm önüne koydu.
Resûlullah, "Ey keler!" diye seslendi.
Keler oradaki herkesin anlayacağı fasih bir Arapça ile "Buyur, emrine amadeyim, ey Alemlerin Rabbinin Resulü" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Sen kime ibâdet ediyorsun?" diye sordu.
Keler, "Semâda Arşı, yerde saltanatı, denizde yolu, Cennette rahmeti, Cehennemde azabı olana ibâdet ederim" cevabını verdi.
Resûlullah (s.a.v.) "Ey keler, ben kimim?" diye sordu.
Keler, "Sen Âlemlerin Rabbinin elçisi ve peygamberlerin sonuncususun. Seni tasdik eden kurtuluşa erer, seni yalanlayan da hüsrana uğrar" dedi.
Bunu işiten Bedevi şöyle dedi: "Ben şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Sen de Allah'ın Resulüsün. Allah'a yemin ederim ki, sana geldiğimde yeryüzünde kendisine senden daha çok kızdığım kimse yoktu. Allah'a yemin ederim ki, şu anda sen bana canımdan ve babamdan daha sevimlisin. Ben sana kılımla, derimle, bütün benliğimle i-man ettim:'
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Seni herşeyden daha yüce olan bu dine hidâyet eden Allah'a hamdolsun. Allah bu dini ancak namazla kabul eder. Namazı da ancak Kur'ân'Ia kabul eder."
Resûlullah daha sonra ona Fatiha ve İhlas sûrelerini öğretti.
Bedevi, "Ey Allah'ın Resulü, Allah'a yemin ederim ki, nesir olarak da, şiir olarak da bundan daha güzel sözler işitmedim" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bu, Âlemlerin Rabbinin kelâmıdır, şiir değildir. İhlas Sûresini (Kul huvallahü ehad) bir kez okursan Kur'ân'm üçte birini okumuş kadar; iki kez okursan üçte ikisini okumuş kadar, üç defa okursan da tamamını okumuş kadar sevap kazanırsın."
Bedevi, "Bizim İlâhımız ne güzel İlah! Az şeyi kabul ediyor, bol sevap veriyor" dedi.
Resûlullah, "Buna birşeyler verin" diye emretti.* Onlar da bedevîyi çokça mal verip onu nimete boğdular. Abdur-rahman bin Avf da kalkıp şöyle dedi:
"Ya Resûlallah, benim yanımda Horasan devesinden düşük, başıboş develerden daha yüksek kıymete sahip on aylık gebe bir deve var. Allah'a yakınlaşmak için bunu vermek istiyorum."
Resûlullah (s.a.v.)
Abdurrahman bin Avf a, "Sen ona vereceğin devenin vasfını açıkladın. Ben de Allah'ın Cennette sana karşılık olarak vereceği devenin evsafını açıklayayım mı?" buyurdu.
Abdurrahman bin Avf, "Evet, açıkla" karşılığını verince de şöyle buyurdu:
"Kıyamet gününde sana içi oyulmuş inciden yapılmış bir deve verilecektir. Ayaklan yeşil zebercetten, boynu sarı zebercettendir. Üzerinde bir mahfil vardır. Mahfilin üzerinde ipek ve ibrişimler vardır. Bu deve seni sırat üzerinden şimşek gibi geçirecektir."
Biraz sonra bedevi Resûlullahın yanından ayrıldı. Yolda Beni Süleym kabilesinden eli kılıçlı ve kargılı 1000 süvari ile karşılaştı. Onlara "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu.
Onlar, "Peygamber olduğu yalanını söyleyen adamı öldürmeye gidiyoruz" dediler.
Bedevi, "Ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah'ın Resulüdür" dedi.
Onlar "Sen Sabiî mi oldun [din mi değiştirdin]?" dediler.
O, "Hayır, Sabiî olmadım" dedi. Sonra da onlara Resû-lullah ile aralarında geçen hadiseyi anlattı. Onlar, "Biz hepimiz 'Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah'ın Resulüdür' diyoruz" dediler. Hemen Resûlullaha gittiler. Resûlullah onları karşıladı. Onlar hayvanlarından inerek Resûlullahın rast gelen yerini öpmeye başladılar. Bir yandan da "Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah'ın Resulüdür' diyorlardı. Ve "Ya Resûlullah, bize ne emredecek-sen emret" diyorlardı.
Resûlullah (s.a.v.), "Hâlid bin Velid'in sancağı altında olun" buyurdu.
Araplardan bunlar gibi topluca Müslüman olan başka bin kişilik bir grup görülmedi.
* ResûluHah bedeviye malt olup olmadığını sormuş, onun, "Kabilem içerisinde benden daha fakir biri yoktur" deyince yukarıdaki emri vermiştir.

Peygamberimizin ümmetine nasihati
654. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) gelerek, "Bana nasihatta bulun" dedi. Resûllulah şöyle buyurdu':
"Takvaya sarıl. Çünkü takva bütün hayırları içine alır. Cihada sarıl. Çünkü o Müslümanların ruhbanlığıdır. Allah'ı zikre ve Kur'ân'ı okumaya devam et. Çünkü o yeryüzünde senin için nur, gök yüzünde ise hatırlamştır. Dilini de hayırdan başka şeyden koru. Çünkü böyle yapmakla şeytana galip gelirsin."

Kaderin yazılı olması ve hürriyet
655. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bir gün elindeki çubukla yeri eşeledi. Sonra başını kaldırdı ve "Sizden hiçbir kimse yoktur ki, Allah onun Cennetteki ve Cehennemdeki yerini yazmamış olsun. Herkesin bedbaht veya bahtiyar olduğu muhakkak yazılmıştır" buyurdu.
Oradakilerden biri, "Amel işlemeyi bırakalım mı, yâ Resul allah?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Hayır, sizler amel işleyin. Herkese ameli kolaylaştırılmıştır. Saadet ehline saadet işlemenin yolu, kötülük ehline de kötülük işlemenin yolu kolaylaştırılmıştır" buyurdu. Sonra da şu âyeti okudu:
"Kim bağışta bulunur, günahtan kaçınır ve dinin en güzelini tasdik ederse, Biz de ona hayır ve kolaylık yolunu kolaylaştırırız.
"Kim cimrilik eder, kendisini âhiret nimetlerine muhtaç hissetmez ve dinin en güzelini yalanlarsa, Biz de ona kötülüğün ve Cehennem gibi zorlu bir âkibetin yolunu kolaylaştırırız."
Müslim, Tirmizî, Kader: 3

Kadının emân vermesi
656. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Mekke'nin fethi gününde Resûlullah (s.a.v.) (amcasının kızı) Ümmü Hâni binti Ebî Tâlib'in evine girdi. Karnı açtı.
Ümmü Hâni Resûlullaha şöyle dedi:
"Ya Resûlallah, eşim tarafından akrabam olan bâzı kimseler bana sığındılar. Ali bin Ebî Tâlib ise "Allah yolunda hiçbir kınayıcınm kınamasına kulak asmaz. Ali'nin bunların yerini öğrenip onları öldürmesinden korkuyorum. Ümmü Hâni'nin evine sığınanlara, Allah'ın kelâmım dinleyip Resulüne iman edinceye kadar eman verdiğini açıklasan."
Resûlullah (s.a.v.) "Ümmü Hâni'nin eman verdiğine biz de eman verdik" buyurdu. Sonra da, "Yanında yiyebileceğimiz birşey var mı?" diye sordu.
Ümmü Hâni: "Kuru kırıntılardan başka birşey yok! Onu da size takdim etmeye utanırım" dedi.
Resûlullah (s.a.v.), "Onları getir" dedi. Onları suyun içine ufaladı. Tuz da getirdi. Sonra da "Ekmeğin yanı sıra biraz katık var mı?" dedi.
Ümmü Hâni, "Sirkeden başka birşey yok" dedi.
Resûlullah, "Getir onu" buyurdu. Sirkeyi kuru ekmeğin üzerine döküp yedikten sonra Allah'a hamd etti ve "Ey Ümmü Hâni, sirke ne güzel katıktır! İçinde sirke bulunan ev yoksul sayılmaz" buyurdu.

Resûlullahın yatarken okuduğu iki sûre
657. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (a.s.m.) Secde ve Tebareke Sûresini okumadan uyumazdı.

Oturarak namaz kılmak
658. Abdullah bin Amr (r.a.) rivayet ediyor: Oturarak namaz kılmanın sevabı, ayakta namaz kılmanın sevabının yarısıdır.
Ebû Dâvud, Salât: 174; Tirmizî, Salât: 157; îbni Mâce, İkame:141; Müslim, Misafirin: 16.
Zikrettiğimiz kaynaklarda hadis şöyle geçer:
"Bir kimsenin ayakta kıldığı namaz daha faziletlidir. Oturarak kıldığı namazın sevabı, ayakta kıldığı namazın yarısı, uzanarak kıldığı namazın sevabı da, oturarak kıldığının yarısı kadardır."
Hasta oturarak, buna gücü yetmezse yatarak namaz kıldığında, sevabından bir şey eksilmez. Hasta olduğu için oturarak namaz kılan kimse ayakta namaz kılanların sevabım, hattâ o halde dahi namazını bırakmadığı için daha fazlasını kazanabilir. Ancak ayakta kılmaya gücü yeten birisi oturarak namaz kıldığında ayakta namaz kılanın aldığı sevabın yarısını alır. Çünkü oturarak kılınan namazda kıyam ve rükû terk edilmiş olmaktadır. Yatarak namaz kılanın sevabı da oturarak namaz kılanın sevabının yansıdır.

Kişinin anne ve babasının kabrini ziyaret etmesi
659. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim her Cuma gününde anne ve babasının veya onlardan birisinin kabrini ziyaret ederse, affedilir ve kendisine bir iyilik sevabı yazılır.

Hz. Ali 'nin ilmi
660. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Biz kendi aramızda şöyle konuşurduk: "Resûlullah (s.a.v.), Ali'ye başka hiç kimseye söylemediği yetmiş konuda bilgi vermiştir."

Rüzgar Allah'ın me'murudur
661. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) yanında adamın birisi rüzgara lanet okudu. Resûlullah ona, "Rüzgara lanet okuma. Şüphesiz o Allah'ın bir memurudur. Muhakkak bir kimse lâyık olmadığı halde bir şeye lanet ederse, o lanet tekrar sahibine döner."

Meleklerin çokluğu
662. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak gök yüzünde yetmiş bin meleğe başkanlık eden İsmail isminde bir melek vardır. Her bir melek de yetmiş bin meleğe başkanlık eder.

Hasan ve Hz. Hüseyin'in fazileti
663; Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Hasan ve ve Hüseyin'in elinden tuttu ve şöyle buyurdu:
"Ben bu ikisini, bunların babasını ve annesini seviyorum. Bunlar kıyamet gününde benim derecemde olacaklar."

Arefe gününde ve Muharrem ayında oruç tutmak

664. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Arefe günü oruç tutarsa iki senelik günahına kef-fâret olur. Kim de Muharrem ayında bir gün oruç tutarsa, her bir günü için otuz gün sevabı yazılır.

Dile sahip olmak
665. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kul dilinin söyleyebileceği bâzı şeyleri tutmadıkça, imanın hakikatine ulaşmış olmaz.

Peygamberimizden beş Öğüt

666. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Allah kime bir nimet giydirirse, Allah'a hamd etmeyi çoğaltsın. Kimin günahları çoğalırsa Allah'tan bağışlanma dilesin. Kimin rızkı gecikirse "Lâ havle velâ kuvvete illâ bil-lah=Güc ve kuvvet ancak Allah'tandır" demeyi çoğaltsın.Kim bir topluluğa misafir olursa, onların izni olmadan nafile oruç tutmasın. Kim bir topluluğa uğrarsa, onların gösterdiği yere otursun. Çünkü onlar evlerinin mahrem yerlerini daha iyi bilirler.

Allah'ın koyduğu cezaları uygulamak
667. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Bir yerde, suçları kesinleşmiş kimselere Allah'ın koyduğu bir cezayı vermek kırk sabah yağmur yağmasından daha hayırlıdır.
İbni Mâce, Hudud: 3.

Sahabîler ümmet için teminat idi
668. Muhammed bin Münkedir babası Münkedir'den (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bir gece yatsı namazını son vakte kadar geciktirdi. Yanımıza geldiğinde "Neyi bekliyorsunuz?" buyurdu.
"Namazı" dediler.
Resûlullah (s.a.v.), "Dikkat edin! Siz, namazı beklediğiniz süre içerisinde namazdaymış gibisiniz" buyurdu. Sonra gözünü semaya kaldırdı ve şöyle buyurdu:
"Yıldızlar semâ ehli için teminattır. Yıldızlar gittiğinde semâ ehli için vaad edilen şey gelir. Ben de Ashabım için teminatım. Ben gittiğimde de Ashabım için vaad edilen şey gelir. Ashabım da ümmetim için teminattır. Ashabım gittiği zaman da ümmetim için vaad edilen şey gelir. Ey Bilal! Kalk kamet getir."
Müslim, Fezâilü's-Sahabe: 207.

Müşrikler ahitlerini bozdular
669. Mü'minlerin annesi Meymûne bint-i Haris (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Meymûne'nin yanında gecelemişti. Geceleyin kalkıp namaz için abdest aldı. Abdest alırken o-nun "Lebbeyk, lebbeyk=buyur buyur" dediğini işittim. Bunu üç defa söyledi. Ayrıca "Sana yardım edildi, yardım e-dildi" dedi. Bunu da üç defa söyledi. Abdesti bitirdiğinde "Ya Resûlallah, abdest alırken senin üç defa "Buyur, buyur sana yardım edildi, yardım edildi" dediğini işittim. Sanki birisi ile konuşuyordun. Yanında biri mi vardı?" dedim.
Resûlullah, "Şu Ka'boğullarının recez [şiir] okuyucusu feryad ederek bana sesleniyor ve imdatlarına yetişmemi istiyor. Kendilerine karşı Kureyşlilerin Bekiroğullarma yardım ettiklerini söylüyor" buyurdu.
Sonra Resûlullah (s.a.v.) çıktı ve Aişe'ye hazırlık yapmasını ve bunu hiç kimseye söylememesini tembihledi. Bir zaman sonra Ebû Bekir Âişe'nin yanına girdi. Onun hazırlık yaptığını görünce, "Kızım, bu hazırlığı niçin yapıyorsun?" dedi. Âişe, "Vallahi bilmiyorum" dedi.
Ebû Bekir, "Allah'a yemin olsun, şu Benî Asfar (Rumlar) ile savaş zamanı değildir. Resûlullah nereye gitmek istiyor olabilir?" diye sordu.
Âişe "Vallahi ben bilmiyorum" dedi.
Aradan üç gün geçti. Resûlullah halka sabah namazını kıldırmıştı. Birinin ona şiir okuduğunu işittim:
Allah'ım, ben Muhammed'den bizim babamızın ve onun kadim babasının antlaşmasını istiyorum ve onu hatırlıyorum.
Sen çocuk biz ise doğuranlar olmuştuk.*
Biz sana teslim olduk, yardımımızı da esirgemedik.
Eğer Kureyş seninle anlaştıkları va'de muhalefet eder, ahdi bozarsa,
Eğer senin tekidli misâkmı bozarlarsa,
Ve kimseyi yardıma çağırmayacağını zannederlerse,
Allah seni hazır bir yardıma kavuştursun.
Allah'ın kullarını çağır ki yardıma gelsinler.
Aralarında Allah'ın Resulü var.
Ayın on dördü gibi parlak ve yüksek.
Resûlullah (s.a.v.) ona üç defa "Buyur, buyur, sana yardım edildi, sana yardım edildi" dedi. Sonra Resûlullah (s.a.v.) çıktı. Kendisine Ravha'da bir bulut görününce "Şu bulut Ka'boğullarına yardımı müjdeliyor" buyurdu.
Ka'b kabilesinin kardeşi olan Adiy kabilesinden bir adam kalktı ve "Ey Allah'ın Resulü ve Adiy kabilesinin yardımcısı" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) "Boynun toprağa bulansın. Adiy Ka'b'dan, Ka'b da Adiy'den başkası mıdır?" buyurdu.
O adam o gazvede şehid edildi.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah'ım, onların gözlerini bizim haberimize karşı bağla. Onları aniden yakalayalım." Sonra [ordu hazırlandı ve Resûlullah Mekke üzerine sefere çıktı]. Merru'z-Zehran'da konakladı. O gecelerde Ebû Süfyan bir Harb, Hakim bin Hizam ve Budeyl bin Verkâ haber araştırmak üzere Merru'z-Zehran'in ileri gelenlerinin yanına çıkmışlardı. Ebû Süfyan bir ateş gördü ve "Ey Büdeyl, bu ateş akrabaların Ka'boğullarının ateşidir" dedi. Büdeyl, "Belki de sertinle savaşmak için toplanmışlardır" cevabını verdi. O gece Müzeyneli süvariler onları yakaladı. Onlar kendilerinin Abbas bin Abdulmüttalib'e [Peygamberimizin amcasına] götürülmelerini istediler. Onlar da kendilerini Abbas bin Abdulmüttalib'e götürdüler. Ebû Süfyan Abbas'dan kendileri için Resûlullahdan eman almasını istedi. Sonra Abbas çıkıp Resûlullahm (s.a.v.) yanma girdi, kendisinin eman verdiği kimseye eman vermesini diledi. Resûlullah (s.a.v.) "Ebû Süfyan dışında, eman verdiğin herkese ben de eman verdim" buyurdu. Abbas, "Ey Allah'ın Resulü, bana sınır koyma" dedi. Resûlullah (s.a.v.), "Senin eman verdiğin herkes emindir" buyurdu. Abbas onları Resûlullahm yanma götürdü. Resûlullah onları Müslüman olmaya davet etti.
Hakim bin Hizam ile Büdeyl bin Verka hemen Müslüman oldular. Ebû Süfyan ise, "Yâ Re-sûlallah, beni himayene al" dedi. Resûlullah (s.a.v.) "Sen eman verilenlerdensin" buyurdu. Abbas (r.a.) onlarla beraber çıktı. [Geceyi beraber geçirdiler. Resûlullah sabah tekrar getirmesini istediği için] Abbas Ebû Süfyan ile Resûlullahm yanına gitti. [İçeride Resûlullah Ebû Süfyan'ı tekrar Müslüman olmaya çağırdı. Ebû Süfyan Hz. Abbas'm da telkiniyle nihayet Müslüman oldu.] Beraberce çıktılar. Ebû Süfyan, "Biz gitmek istiyoruz" dedi. Abbas, "Günün ağarmasını bekleyin" dedi. [Gün ağardığında] Resûlullah abdest aldı. Müslümanlar Peygamberimizin abdest suyunu yüzlerine sürmek için uçuştular. Ebû Süfyan Hz. Abbas'a, "Ey Fadl'ın babası, kardeşinin oğlu kadar saltanatı büyük olanı görmedim" dedi. *
Hz. Abbas, "Bu saltanat değil, peygamberliktir. Bunun için onun üzerine titriyorlar" cevabını verdi.

Haricîleri öldürenlere vaad edilenler

670. Hz. Ali (r.a.) diyor ki:
"Eğer şımarmayacağınızı bilse idim, Allah'ın Resulünün lisanıyla Haricîleri öldürenlere neler vaad ettiğini size haber verirdim."

Mekke'nin üst tarafında bir yer ismi.
671. Ziibeyr bin Avvam (r. a.) rivayet ediyor:
"Ya Resülallah, sizin yanınızdan çıktıktan sonra dışarıda Câhiliyeye âit sözlere dalıyoruz" dedim.
Resûlullah şöyle buyurdu:
"Günahkar olacağınızdan korktuğunuz o gibi yerlerde bulunduğunuzda oradan kalktığınızda şöyle derseniz, bu söz o meclisde size isabet eden günahlara keffâret olur:
"Allah'ım, Seni noksan sıfatlardan, Sana layık olmayan şeylerden tenzih ve hamd ü sena ile takdis ederiz. Senden başka ilâh olmadığına şahitlik ederiz. Senden bağışlanma dileriz. Ve Sana tevbe ederiz."

Resûlullahın bereket duası yaptığı üç şey
672. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) üç şey için bereket duası yaptı. Bunlar: Sahurda yenilen yemek, tirid yemeği ve bir şeyi ölçmek, (tartmak veya saymak) tır.

Bâzı suçların cezaları
673. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Şarkıcı ve çalgıcı kadınlar çalıştıranlar, içki içenler ve ipek elbise giyenler yüzünden bu ümmette yere batma, hayvan şekline dönüşme ve gökten taş yağma hadiseleri olacaktır.
Tirmizl Fiten: 21, 38; İbni Mâce, Fiten: 29

Allah'ı çok zikretmek

674. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Allah'ı çok çok zikreden, münafıklıktan kurtulmuştur.

Hz. Ebû Bekir ve Ömer'in fa.zileti
675. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Ebû Bekir ve Ömer [dünyadaki] Cennetlik yaşlıların efendisidir.

Peygamberimizin Hz. Ali'ye tavsiyesi
676. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah, "Fitneler çıkacak ve sen kavminle karşılıklı deliller getirerek cedelleşeceksin" buyurdu.
"Ya Resûlallah, o zaman bana ne tavsiye edersiniz?" dedim.
"Allah'ın kitabıyla hükmet" buyurdu;

İstihare, istişare ve iktisat
677. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
İstihare yapan mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz, iktisad eden geçim sıkıntısı çekmez.

Kendisi yaşamayanın iyiliği tavsiye etmesi
678. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
"Yâ Resûlullah, onunla bütünüyle kendimiz amel edinceye kadar iyiliği emretmeyelim mi? Yine kendimiz ondan bütünüyle sakınıncaya kadar insanları kötülükten alıkoymayalım mı?" dedik. Şöyle buyurdu:
"Aksine. Sizler onunla amel etmeseniz de iyiliği tavsiye ediniz. Ondan tamamen kaçmamasaniz da kötülükten de insanları sakındırınız."


 

Ashabın fazileti
679. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Ashabımı geçemezsiniz. Sizler Uhud dağı kadar altın tasadduk etseniz, onlardan birinin bir batman sadakasına veya onun yansına yetişemezsiniz.
Tinnizi, Menâkıb: 58; Müslim, Fezâilii's-Sahebe, 221 İbni Mâce,Mukaddime: 11.

Uyumak için okunacak dua
680. Halid bin Velid'in (r.a.) rivayet ettiğine göre, kendisine uyumama hastalığı isabet etmişti. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Sana onları okuduğunda uyuyacağın bir kaç kelime öğreteyim mi? Allah'ım, yedi göğün ve onların gölgelediği şeylerin Rabbi. Yeryüzünün ve onun üzerinde bulunanların Rabbi. Şeytanların ve onların saptırdıklarının Rabbi. Bütün yaratıklarının şerrinden, onlardan birinin bana karşı aşırı gitmesinden veya tecâvüzlerinden beni koru! Senin koruyuculuğun kıymetlidir. Senden başka hiçbir ilah yoktur."


 


Peygamberimizin bir mucizesi
681. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), "Benden sonra geri plana itilişiniz kakıhşınız ve hoşlanmayacağınız bâzı şeyler olacaktır" buyurdu.
"O zamanda bizim nasıl davranmamızı istersin yâ Re-sûlallah?" diye sorduk.
"Üzerinizdeki hakları verin, kendi haklarınızı da Allah'tan isteyin" buyurdu.

Guslederken kıl yerinin kuru kalması
682. Hz. Ali rivayet ediyor:
Kim cünüplükten guslederken bir kıl yeri kadar kısmı kuru bırakırsa, ona Cehennemde şöyle şöyle yapılır.
Ali (r.a.) dedi ki: "İşte bu sebeple saçıma düşman kesildim." Hz. Ali saçını keserdi.
Ebû Dâvud, Tahare: 98; İbni Mâce, Tahare: 106; Dârimî, Tahare:

Namazda safları düzgün tutmak
683. Bilal (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah namazda omuzlarımızı düzeltirdi

Peygamberimizin Allah indindeki kıymeti
684. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor:
Hz. Adem (a.s.) kendisine yasaklanan ağaçtan yediğinde başını semâya kaldırdı ve "Allah'ım, Muhammed hakkı için beni affetmeni istiyorum" diye duâ etti.
Allah kendisine, "Muhammed kim?" diye vahyetti. Hz. Âdem şöyle dedi:
"Şanın yüce olsun. Beni yarattığında başımı Arşına kaldırdığım zaman orada 'Lâilâhe illallah Muhammedün Resû-lullah' yazılmıştı. O zaman anladım ki hiç kimsenin kıymeti Senin yanında onunkine denk değildir. O Muhammed ki ismini isminle beraber kıldın."
Allah ona şunu vahyetti:
"Ey Âdem! O, senin zürriyetinden peygamberlerin sonuncusudur. Onun ümmeti de ümmetlerin sonuncusudur. Eğer o olmasaydı ey Adem, seni yaratmazdım."

Ümmet içerisinde çıkacak olan deccaller
685. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Bu ümmet, içlerinden her biri peygamber olduğunu iddia eden otuz tane yalancı ve deccal çıkmadıkça yok olmaz.
Tirmizt Fitne' 43

Şiirle Allah yolunda hizmet etmek
686. Berâ bin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah Hassan bin Sâbit'e "Müşrikleri hicvet. Şüphesiz Allah seni Ruhu11-Kudüşle (Cebrail) destekliyor" buyurdu.

Şerrinden korkulana karşı yapılacak dua
687. Ebû Mûsâ el-Eş'arî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah bir topluluğun şerrinden korktuğunda şöyle duâ ederdi:
"Allah'ım, onların şerlerinden Sana sığınıyoruz. Ve onların haklarından gelmeni istiyoruz."

Peygamberimizin yatağa girerken okuduğu duâ
688. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah yatağına girdiğinde şöyle duâ ederdi: "Allah'ım, alnı Senin kudret elinde olan herşeyin şerrinden Senin Zât-i kerîmine ve mükemmel kelimelerine sığınırım.
"Allah'ım, zararı ve günahı kaldıran Sensin.
"Allah'ım, Senin ordun hezimete uğramaz, Sen va'din-den dönmezsin, Senin kudret büyüklüğünden başka hiçbir kudret büyüklük sahibi fayda vermez. Seni hamdinle beraber noksan sıfatlardan tenzih ederim."

Ne kadar gülmek namazı bozar?
689. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Tebessüm namazı bozmaz, kahkaha ile gülmek ise namazı bozar.

Peygamberimizin ümmeti için korktuğu üç şey
690. Muaz bin Cebel (r.a.) rivayet ediyor:
Sizin için üç şeyden korkuyorum. Onlar mutlaka olacaktır.
1. Alimin hatâsı,
2. Münafığın Kur'ân'ı âlet ederek mücâdeleye kalkışması,
3. Dünya nimetlerinin size açılması.

Haricîler
691. Ubeyde es-Selmânî rivayet ediyor:
Nehrevan Savaşında Haricîler öldürüldüğünde, Ali (r.a.) "Mücda'ı arayın" diye emretti. Aradılar, bulamadılar. Tekrar aradılar, onu buldular. Bundan sonra Ali (r.a.) şöyle dedi:
"Eğer şımarmayacağınızı bilseydim, Allah'ın Peygamberinin (s.a.v.) lisanında bunları, yani Haricîleri öldürenlere neler vaad ettiğini size haber verirdim."

Ruh hakkında insanlara fazla bilgi verilmedi
692. İbni Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) ile beraberdim. Bir Yahudi geldi ve "Ey Ebu'l-Kâsım, ruh nedir?" diye sordu. Bunun üzerine Allah Teâlâ "Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Bilgi olarak da size pek az şey verilmiştir"1 âyetini indirdi.

Yolculuktan dönme adabı
693. Ka'b bin Mâlik babasından rivayet ediyor:
Resûlullah seferden döndüğünde önce mescide uğrar, iki rekât namaz kılar, evine sonra girerdi.
Müsned, 3:594 (15753.)

En akıllı insan kimdir?
694. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Ben, onun onuncusu olarak Resûlullaha seldim. Ensardan bir zât Resûlullaha (s.a.v.), "Ey Allah'ın peygamberi, insanların en akıllısı ve ihtiyatlısı kimdir?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ölümü ençok düşünendir. Ölüm gelmeden önce onun için hazırlık yapandır. İşte bunlar insanların en akıllı, en tedbirli olanlarıdır. Bunlar dünyanın şerefine, âhiretin ikramına sahiptirler.

Yasîn Sûresinin fazileti
695. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kim her gece Yâsîn Sûresini okumaya devam ederse, öldüğünde şefaid olarak Ölmüş olur.

Hz. Ali'nin fazileti
696. Abdullah bin Akım el Cüheni rivayet ediyor: Miraca çıkarıldığımda Allah azze ve celle Ali hakkında bana şu üç şeyi vahyetti:
1. O, mü'minlerin efendisidir.
2. Muttakîlerin rehberidir.
3. Mahşer yerine alnı, el ve ayaklan parlayarak gelen mü'minlerin önderidir.

Mü'minler kardeştir
697. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Alıcısı olmadığınız bir malı övmeyiniz, birbirinize kin beslemeyiniz, birbirinize sırt çevirmeyiniz, ey Allah'ın kullan! Allah'ın emrettiği gibi kardeş olunuz.
Buharı, Nikâh: 45; Müslim, Birr: 23, 24, 28, 29, 30; Ebû Dâvud, Edeb: 47; Tirmizî, Birr: 24; İbni Mâce, Ticâret: 14.

Hz. Ali münafıkları Kevser Havzının başından kovacak
698. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Ey Ali, kıyamet gününde elinde Cennet asalarından bir asa olacak ve onunla münafıkları Havuzumun başından kovacaksın.

İtikaf
699. Mü'minlerin Annesi Âişe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah îtikafta iken mescidden başını eve uzatır, ben de tarardım. Eve ancak tabî ihtiyaçlarını gidermek için girerdi.
Müslim, Hayız; 6; Ebû Dâvud, Siyam: 79; Tirmizî, Savm: 79.

Peygamberimizin gece yaptığı bir duâ
700,Ebu Hureyre (r.a.) rivayet ediyor: Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) şöyle dedi:
"Yâ Resûlullah, senin gece yaptığın duayı işittim. Bu duadan bana ulaşan şu sözleriniz oldu:
"Allah'ım, günahlarımı bağışla. Evimi benim için geniş kıl ve bana verdiğin rızkı mübarek kıl."
Resûlullah (s.a.v.) o adama, "Bunlardan sonra istenmedik bir şey kaldı mı?" buyurdu.
. Kişi â 

Bu bölümde, Mucemu's-Sağir'deki 701-817 arasındaki Hadisler yer alıyor.

 

 

Kişinin aşiretini müdafaa etmesi
701. Şürekâ bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Sizin en hayırlınız, günaha girmemek şartıyla aşiretini mü-dafaa edendir.
Ebû Dâvud, Edeb: 113.

Kişi öfkelendiğinde ne demeli?
702. İbni Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz öfkelendiğinde, "Eûzü bil 1 ahi mine'ş-şeytân i'r-ra-cîm derse, öfkesi gider."

Kime dört şey verilmişse, dört şey daha verilmiştir
703. İbni Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Kime dört şey verilmişse, ona dört şey daha verilmiş demektir" buyurdu. Sonra da bu sözünü Kur'ân'dan âyetlerle açıkladı. Şöyle buyurdu:
"Kime Allah'ı zikretme nasib edilmişse, Allah da onu anar. Çünkü Allah Kur'ân'da, 'Beni zikredin ki, Ben de sizi rahmetimle anayım'' buyuruyor.
"Kime dua yapmak nasib edilmişse, kendisine cevap verilecektir. Çünkü Allah Kur'ân'da, 'Bana dua edin, size cevap vereyim'2 buyuruyor.
"Kime verilen nimetlere şükretme nasib edilmişse, fazlası verilecek demektir. Çünkü Allah Kur'ân'da, 'Şükrederseniz daha çok veririm'3 buyuruyor.
"Kime istiğfar etmek nasib edilmişse, o bağışlanacak demektir. Çünkü Allah Kur'ân'da, 'Rabbinizden af dileyin, çünkü O çok bağışlayıcıdır'4 buyuruyor.

Duaya üç halden biri ile cevap verilir
704. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor: Hiçbir Müslüman yoktur ki, Allah'a duâ etsin de, Allah duâsma şu üç halden biri ile cevap vermesin: Kişi duâ ettiğinde Allah onun karşılığını ya dünyada acilen verir veya âhirete erteler ya da yaptığı duâ kadar o kuldan bir musibeti giderir.
Müsned, 3:23 (11117.)

Peygamberimiz ümmeti hakkında en çok kimlerden korkuyor?
705. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetime mü'min ve müşrikten zarar gelmesinden endişe etmiyorum. Çünkü mü'minin imanı kötülük yapmasına engel olur. Müşriğin de küfrü açık olduğu için zararı dokunmaz. Fakat size güzel konuşan münafıktan zarar gelmesinden korkarım. O, dili ile sizin inandığınızı söyler, fakat inkar ettiğiniz şeyleri yapar.

Günahlara keffâret olan şey
706. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: Bir adam Resûrullaha (s.a.v.) şöyle dedi:
"Ey Allah'ın Resulü, benim yapmadığım, etmediğim günah kalmadı. Nefsimin istediği her şeyi yaptım."
Resûlullah (s.a.v.) "Sen, 'Allah'tan başka ilah yoktur; Muhammed Onun Resulüdür' demiyor musun?" buyurdu.
O zât, "Evet, söylüyorum" cevabını verdi.
Resûlullah (s.a.v.), "Bu bütün onları yok eder" buyurdu.

Resûlullah havuz başında ümmetini bekleyecek
707. Enes bin Mâlik (r.â.) Resûlullahm şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Benim havzım var, ben onun başına sizden önce acele İle varacağım."
Müslim, Fezâil: 26.

Resûlullahın sevdiklerini sevmek
711. Abdullah bin Cafer (r.a.) Resûlullahin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:
Biriniz, ben sevdiğimden dolayı sizi sevmedikçe iman etmiş olmaz.

Ism-i A'zam ile dua etmek
712. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), Benî Züreyk'ten birisi olan Ebû Aişe Zeyd bin Sâmit'e uğradı. O oturmuş şöyle duâ ediyordu:
"Allah'ım, hamd Senin içindir. Senden başka ilah yoktur. Ya Mennan! Ey gökleri ve yeri hiç yoktan, modelsiz ve benzersiz bir surette yaratan! Ey sonsuz büyüklük büyüklük, azamet ve yücelik sahibi!"
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) beraberinde olanlara hitaben, "Adamın ne ile duâ ettiğini biliyor musunuz?" buyurdu.
Onlar, "Allah ve Resulü bilir" dediler.
Şöyle buyurdu:
"Şüphesiz o kimse, Allah'a o isimle duâ edildiğinde icabet ettiği, o vesile edilerek isteyene isteği verilen İsm-i A1-zam'la [en büyük ismi ile] dua etti."

Ressamlık
713. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Ressamlar kıyamet gününde diriltilir ve onlara "Haydi yarattığınız [yaptığınız] şeylere can verin" denilir.
Buharı, Tevhid:56, Libas:89, Müslim, Libas: 103; Nesâî, Zînet: 114

Duâ bir ibâdettir
714. Nu'man bin Beşîr (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) "Duâ ibâdettir" buyurdu. Sonra, "Rabbiniz buyurdu ki: Bana duâ edin, size cevap vereyim. Bana ibâdet etmeyi kibirlerine yediremeyenler, hor ve hakîr olarak Cehenneme girecekler"1 âyetini okudu ve "Yani duâ etmeyi kibirlerine yediremeyenler" buyurdu.

Misvak kullanmak
715. Huzeyfe bin Yeman (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah gece kalktığında dişlerini misvakla ovardı.

Kurâna sımsıkı sarılmak
716. Cübeyr bin Mut'im, babası Mut'im'den (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) ile beraberdik. Cuhfe'de Resûlullah (s.a.v.) yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu:
"Siz Allah'tan başka ilah olmadığına, Onun tek olduğuna ve ortağı bulunmadığına, benim Allah'ın Resulü olduğuma, Kur'ân'ın Allah tarafından geldiğine şahitlik etmiyor musunuz?"
Biz, "Evet, ediyoruz" dedik. Sonra şöyle buyurdu:
"Muhakkak bu Kur'ân'ın bir tarafı Allah'ın kudret elinde, diğer tarafı da sizin elinizdedir. Ona sımsıkı sarılın. Böyle yaparsanız ondan sonra hiçbir zaman helak olmaz ve dalâlete düşmezsiniz."

Hayırlı kul, borcunu güzel şekilde ödeyendir
717.. Ebû Hümeyd es-Sadî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah selem yoluyla bir çeşit hurma çeşidi aldı. Ö-denme vakti geldiğinde adam borcunu istemişti. Resûlullah ona, "Bu gün ödeme imkanımız yoktur. Dilersen bize biraz zaman tanı. Bir şey geldiğinde onu sana ödeyelim" buyurdu. Adam "Vay! Sözde durmayişa bakın!" dedi. Bunun üzerine Ömer öfkelendi. Resûlullah ona. "Bırak bizi ey Ö-mer! Şüphesiz hak sahibinin konuşmaya hakkı vardır" buyurdu.
Sonra Havle binti Hakîm'e, "Yanında hurma varsa bize borç olarak ver" diye haber gönderdi. Havle, gelenlere, "Allah'a yemin ederim ki yanımda ihtiyaç için sakladığımdan başka yoktur" dedi. Bunu Resûlullaha haber verdiler.
Resûlullah alacaklısına, "Hakkını tam aldın mı?" diye sordu. O kimse, "Evet, tam verdin ve gönlümü de aldın" cevabını verdi. Sonra Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Allah'ın kullarından Allah'ın yanında en hayırlısı, borcunu güzel bir şekilde ödeyen ve alacaklının gönlünü alandır."

Ayrılırken selâm vermek
718. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz oturan bir topluluğa geldiğinde selâm versin. Bir işi olup da çıkmak istediğinde yine selam versin. Bu selâmlardan birincisi diğerinden daha üstün değildir.
Ebû Dâvud, Edeb: 139.

Resûlullahın valilere nasihati
719. Ebû Mûsâ ve Muâz bin Cebel (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bizi Yemen'e gönderdiğinde şöyle buyurdu:
"Gidiniz. Birbirinize itaat ediniz. Birbininize karşı gel-meyiniz. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştırımz, güçleştirmeyiniz."
Camiüs-Sagîr, 3:395.


 


Haricîler
720. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Ahirzamanda yaşları genç ve hülyaları bozuk bir grup çıkacak. Kâinatın Efendisinin sözünü [hadis] söyleyecekler. Onların imanları boğazlarından aşağıya geçmeyecek. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklar. Onlara ulaştığınızda onları öldürün. Eğer onları öldürürseniz sevap kazanırsınız.

Resûlullahın vefatından sonra dinden dönenler oldu
721. Âişe (r.a.) şöyle diyor:
Resûlullah (s.a.v.) vefat etti, Araplar dinden döndü, nifak tırmandı. Eğer babamın üzerine çöken şey yüksek dağların üzerine çokseydi, şüphesiz dağı paramparça ederdi.

Borçtan Allah'a sığınmak
722. îbni Abbas (r.a.) Resûlullahm (s.a.v.) şöyle duâ ettiğini bildirir:
Allah'ım, borç altında ezilmekten Sana sığınırım.

Bâzı musibetler günahların neticesidir
723. Berâ bin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
Bir damarın veya gözün uğradığı her ıztırap bir günah karşılığıdır. Allah'ın günah karşılığında kişiye çektirmediği ıztırap ise daha fazladır.

Toprak parçasını gasbetmek
724. Ya'la bin Mürre (r.a.) Resûlullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:
Kim haksız olarak bir karış veya daha az bir yeri gasbe-derse, kıyamet günü yedi kat yerin altına kadar o yeri taşıyarak gelir.

725. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
İnsanlarla sürtüşmekten sakın! Çünkü bu iyi hasletleri örter, çirkinleri ise su yüzüne çıkarır.
izah

Hibeden dönmek
726. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Hibe ettiği bir şeyden dönen, kusmuğunu geri yiyen kimse gibidir.
Ebû Dâvud, Büyü: 83; Buharı, Hibe: 14, 30; Hiyel: 14; Müslim, Hibât: 5; Tirnıizî, Büyü: 52; Afeşâf, Hibe: 2;

Peygamberimizin bâzı mühim tavsiyeleri
727. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ey Ebû Hüreyre! Allah'ın sana takdir ettiği rızka razı ol, zengin olursun. Şüpheli şeyleri terk et, Allah'a gerçek kul olursun. Kendin için sevdiğim insanlar için de sev, mii'min olursun. Komşularına iyilik et, gerçek Müslüman olursun. Çok gülmekten sakın. Çünkü çok gülmek kalbi öldürür. Kahkaha şeytandan, tebessüm ise Allah'tandır.

Ümmetler ne zaman helak olur?
728. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Bir ümmet Allah'a ortak koşuncaya kadar asla helak olmaz. Allah'a şirk koşan bir ümmetin bu şirki de, kaderi inkar etmeyle başlar.

Rükû ve secdeleri tam yapmak
729. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûluîlah (s.a.v.) kişinin namazda rükû ve secdeleri tam yapmamasını yasakladı.

Allah her şeyde güzelliği emretmiştir
730. Şeddad bin Evs (r.a.) rivayet ediyor: Muhakkak Allah herşeyde güzelliği emretmiştir. Öyle ise öldürdüğünüzde güzel bir şekilde öldürün. Hayvan kestiğinizde kesimi güzel yapınız. Hayvan kesecek olan bıçağını iyice keskinleştirsin ve keseceği hayvana eziyet vermesin.
Müslim. Sayd: 57; Tırmitu Diyal: 14; Ebû Dâvud, Edâhî, 12; NesM, Danaya 22; Ihni Mâce, Zebâih: 3; Dârimî, Edâhî: İ0; Müsned,

Kendine verilmeyenle tok görünmek
731. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Kendisine verilmeyenle tok gürülen iki sahte elbise giyen gibidir.
Buharı, Nikâh; 106; Müslim, Libas: 126, 127; Ebû Dâvud, Edeb: 191.

Peygamberliğin yirmi dört parçasından biri

732. Abdullah bin Serces (r.a.) rivayet ediyor:
İstikâmet üzere olmak, güzel haslet, düşünerek, sabırla hareket etmek ve her hususta orta yolu tutmak, peygamberliğin yirmi dört parçasından bir parçadır.
Tirmizî, Birr: 66.

Dinde aşırı gitmemek
733. Enes (r.a.) rivayet ediyor: Dininizin en hayırlısı kolay olanıdır.

Merhamet
734. Üsâme bin Zeyd (r.a.) Resûluîlahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Merhamet etmeyene merhamet edilmez.
Buharı, Edeb: 18; Müslim, Fczâli: 64, 65; Tirmizİ Birr: 12; Ebû Dâvud, Edeb: 156.

Peygamberimizin bu sözü söylemesinin sebebi şu hadisedir: .
Resûlullah torunu Hz. Hasan'ı öpmüştü. O sırada orada bulunan Akra' bin Habis bunu tuhaf karşılayarak, "Benim on tane çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim" dedi. Bunun üzerine Resûlullah yukarıdaki sözü söyledi.
Resûluîlahın Akra'ya, "Allah kalbinden merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim?" dediği de rivayet edilir.
Yüce Allah bir âyette "İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?" buyurmuştur.1 İyiliğin karşılığı iyilik olduğu gibi, merhametin karşılığı da merhamettir. Kim dünyada insanlara, çocuklara, hayvanlara merhamet etmezse, âhirette de kendisine rahmetle muamele edilmez. Allah böylelerine merha-metle bakmaz.
Buna göre kişinin başkalarına göstereceği merhamet, "İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz"2 âyetine de uygun o-larak geri kendisine dönecektir.
Konu ile ilgili daha birçok hadis vardır. Bunlardan birisi, "Allah insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz" şeklindedir.^ Bir başka hadis ise şu mealdedir:
"Allah merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyle ise sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, göktekiler de size rahmet etsinler."4
Hadiste geçen "gökteki lef'den maksat meleklerdir. Meleklerin insanlara rahmeti, onlar için Allah'tan bağışlanma talep etmeleridir.
Başka bir hadiste merhametin ancak ebedî hüsrana uğrayan kimselerin kalbinden çıkarıldığı bildirilmiştir.5
1. Rahman Sûresi, 60.
2. tsrâ Sûresi, 7.
3. Buharı, Tevhid: 2, Edeb: 27; Müslim, Fezâil: 66; Tirmizî, Birr: 16.
4. Tirmizî, Birr: 16; Ebû Dâvud, Edeb: 66.
5. Tirmizî, Birr: 16; Ebû Dâvud, Edeb: 66.

Peygamberimize rüzgarla yardım edildi
735. Enes (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Bana saba rüzgarı ile yardım edildi. Âd kavmi ise debur (karayel) ile helak edildi.
İzah
Müşrikler 10.000 kişi gibi, kalabalık bir ordu ile Medine üzerine yürümüşlerdi. Medine'de bulunan Yahudiler ve münafıklar da müşriklere yardımcı olmuşlardı. Uzun süren kuşatma neticesinde Müslümanlar çok büyük sıkıntılar geçirdiler, kendileri şehir dışında düşmana karşı dururlarken, Medine'deki aileleri için endişe dolu anlar yaşadılar. Nihayet Allah'ın yardımı, yetişti. Bu, hadiste de ifâde edilen "saba" rüzgarı idi. Şiddetle esen rüzgar, müşriklerin karargahını yerle bir etti. Müşrikler telaşla sağa sola kaçtılar ve kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldılar. Bu yardım Kur'ân-i Kerim'de şöyle haber verilir:
"Ey iman edenler! Hatırlayın Allah'ın size olan nimetini ki, düşman orduları size saldırdığında, Biz onların üzerine bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik."6
Hadiste, Allah'ın Âd kavmini de karayel ile helak ettiği bildirilmektedir. Âd kavmi, Hz. Hûd'un (a.s.) kavmidir. Hz. Hûd onları doğru yola çağırmış, fakat onlar kendisini dinlememişti. Yüce Allah da peygamberlerini dinlemeyen bu kavme şiddetli bir rüzgar göndererek onları helak etti.
6. Ahzâb Sûresi, 9.

Peygamberimizin bir duası
736. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Allah'ım, kulağımdan ve gözümden ölünceye kadar beni istifade ettir. Dinimde* bana afiyet ver. Beni yaşattığın hal üzere hasret. Hakkımı alıncaya kadar zulmedene karşt bana yardım et.
Allah'ım, dinimi** Sana teslim ettim. Yüzümü sadece Sana çevirdim. İşimi Sana havale ettim. Sırtımı Sana dayadım. Senin azabından kurtuluş ve korunma yalnızca Senin merhametine sığınmakla olur. Ben Senin gönderdiğin peygambere ve indirdiğin kitaba iman ettim.

Dünyada nefsin her istediğini yapmak
737. Berâ bin Âzib (r.a.) rivayet ediyor:
Dünyada her istediğini yapıp nefsini tatmin eden kimse, âhirette istediği nimetlere kavuşmaktan mahrum bırakılır. Gözünü zenginlerin lüks yaşayışına dikip, onlar gibi yaşamak isteyen kimse, gökteki meleklerin katında hakîr olur. Sıkıntıda olan kimse, şikâyet etmeden güzelce sabrederse, Allah onu Firdevs Cennetinde istediği yere koyar.

Rablerinin rızâsını dileyerek Ona yalvaranlar
738. Ibni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Abdullah bin Revaha arkadaşlarıyla Allah'ı anarken Re-sûlullah (s.a.v.) onları ziyaret etti. Onlara, "Siz o kimselersiniz ki, yanınızda oturmaya sabretmemi Allah bana emir buyurdu" dedi. Sonra da şu âyeti okudum
"Sabah akşam Rablerinin rızâsını dileyerek Ona yalvaranlarla oturmaya sabret. Dünya hayatının zînetini arzulayıp da gözlerini onlardan çevirme. Kalbini Bizi anmaktan gafil kıldığımız, hevâ ve hevesine uyan ve işinde aşırılığa kaçan kimseye de boyun eğme."1
Resûlullah (s.a.v.) sözlerine şöyle devam etti:
"Şunu bilin ki, siz burada kaç kişi iseniz, sizin sayınız kadar melekler de sizinle beraber oturuyorlar. Siz Allah'ı
Keh Sûresi, 28
teşbih ve tenzih ettiğinizde, onlar da size katılır, siz Allah'a hamd ettiğinizde onlar da hamd eder, siz tekbir getirdiğinizde onlar da tekbir getirirler. Sonra da Allah'ın huzuruna yükselirler. Allah sizin şu halinizi onlardan daha iyi bildiği halde Ona bunu şöyle ulaştırırlar:
"Ey Rabbimiz, Senin kulların 'Sübhanallah' dediler; biz de söyledik. 'Allâhü ekber' dediler; biz de söyledik, 'Elhamdülillah' dediler; biz de söyledik.'*
Rabbimiz de onlara, "Ey meleklerim! Şâhid olun ki, Ben onları bağışladım" der.
Onlar, "Onların arasında günah işleyen filan ve filan kulların da var" derler. Allah şöyle buyurur:
"Onlar öyle bir cemaattır ki, içlerinde bulunan hiç kimse eli boş dönmez."

Dört kısım kalp
739. Ebû Sâid el-Hudrî (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Kalpler dört kısımdır. Bunlar:
1. Fıtrat üzere olan, içi imanla dopdolu olan kalp. Bunun misâli, etrafa aydınlık saçan lambaya benzer. Bu, mü'minin kalbidir. O kandili de nurludur.
2. Kılıflara konmuş ve ağzı mühürlenmiş kalb. Bu, kâfirin kalbidir.
3. Tersyüz edilmiş kalptir. Bu, münafığın kalbidir. Önce iman etmiş, sonra inkar etmiştir.
4. Terkedilmiş kalp. Bu kalpte iman da, nifak da vardır. İman bu kalbde, tertemiz sulardan beslenen bir ağacı andırırken; nifak da kan ve irin akıtan bir yaraya benzer. Artık hangisi bastırırsa, bu kalb onun hükmü altına girer.

Akabe biati
740. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Dayım Ced bin Kays, Akabe biati için Ensardan Resû-lullaha giden yetmiş süvari arasında beni de götürdü. Resû-lullah (s.a.v.)yammıza geldi. Amcası Abbas da yanında idi. Ona, "Ey Amca! Dayılarından söz al" buyurdu.
Yetmiş kişi, "Ya Muhammed, Rabbin için bizden ne istiyorsan iste! Kendin için de dilediğini iste" dediler.
Resûlullah (s.a.v.), "Rabbim için istediğim, hiçbir şeyi ortak koşmaksizın sadece Ona ibâdet etmenizdir. Kendim için istediğim de kendinizi koruduğunuz şeylerden beni de korumanızdır" buyurdu.
Oradakiler, "Bunları yaparsak bizim için ne var?" diye sordular.
Resûlullah (s.a.v.) "Cennet" buyurdu.

Kadını örten iki şey
741. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), "Kadını iki şey örter" buyurdu.
"Onlar nedir?" denildi.
Resûlullah, "Beyi ve kabir" buyurdu.
"Hangisi daha iyi örter?" denildi.
Resûlullah, "Kabir" buyurdu.

Saçı kısaltmak
742. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) saçı dağınık bir adam gördü. "Biriniz kendini niçin çirkinleştiriyor?" buyurdu ve eliyle saçını kısaltmasını işaret etti.

Resûlullahın vefatında Hz. Fâtıma'nın sözleri
743. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah vefat ettiğinde Hz. Fâtıma,
"Ey Rabbine kendisinden daha yakın olan bulunmayan babam!
"Ey makamı Firdevs Cenneti olan babam! "Ey vefatını Cebrail'e haber verdiğimiz babam!" dedi. Buhârî, Megâzî, : 83; îbni Mâce, Cenâiz: 65; Nesâî, Cenâiz: 13; Müsned, 3:248 (13015); Dârimî, Mukaddime: 14 (88.)

Yeminin neticesi
744. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Yemin, ya günahı veya pişmanlığı netice verir.
îbni Mâce, Keffâret: 5.

İnsanlar üç grup olarak hasredilecek
745. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:
Doğru sözlü ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Muham-med (s.a.v.), bana şunu haber verdi:
"Şüphesiz insanlar üç grup olarak haşredilecektir. Bunlardan bir grubu yiyip içerek ve giyinik; diğeri yürüyerek ve koşarak; üçüncü grup ise melekler onları sürükleyerek, ateş de arkadan onlan toplayarak."

Resûlullah Bedir Savaşında kimin nerede öldürüleceğini haber verdi
746. Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Bedir Savaşı akşamında Resûlullah bize "Şurası yarın in-şaailah filan müşrikin vurulup düşeceği yerdir, şurası falanın düşeceği yerdir" buyurdu. Onu hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, sayılanlardan hiçbirisi onun haber verdiği yerden başka bir yerde ölmemişti. Müşrik ölüleri birbiri üzerine bir kuyuya atıldılar. Resûlullah (s.a.v.) onların atıldığı kuyunun başına geldi ve "Ey filan oğlu filan, ey filan oğlu filan Allah ve Resulünün size vaad ettiği azabı buldunuz mu? Şüphesiz ben Allah'ın bana vaad ettiği zaferi buldum" buyurdu.
Ömer "Ya Resûlallah, içerisinde ruh olmayan cesetlerle nasıl konuşuyorsun?" diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), "Siz benim söylediğimi onlardan daha iyi işitmezsiniz. Ancak onlar bana cevap vermeye güç yetiremezler" buyurdu.
Müslim, Cihad: 83; Ebû Dâvud, Cihad: 125; Nesâî, Cenâiz: 117-

Aşure orucu
747. Alkame rivayet ediyor:
Aşure gününde Abdullah bin Mes'ud'un yanına girdim. Tirid ve urak* yiyordu. "Ey Ebû Abdurrahman, bugün A-sûre günü değil mi?" dedim. Şu cevabı verdi:
"Evet, bugün Aşure. Biz Resûlullah ile beraber, Ramazan orucu farz olmadan Önce Aşure gününde oruç tutardık. Ramazan orucu farz kılındığında bu hüküm kaldırıldı. Otur! Sen de ye."
Oturdum, ben de yedim.

Bir kıyamet alâmeti
748. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
insanlar mescidleri ile birbirlerine karşı övünmedikçe kıyamet kopmaz.

749. Abdullah bin Ömer (r.a.) Resûfciirâhın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Üzerinde bir parça et bulunan kemik.
Yağmur suyu ile sulanan arazilerde öşür; deve ile sulananda ise yarım öşür vardır.
Ebû Dâvud, Zekât: 12; Buharı, Zekât: 55; İbni Mâce, Zekât: 17; Tirmizl Zekât: 14; Müslim, Zekât: 7.

Resûlullahın hacılar için duası
750. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor. Resûlullah (s.a.v.) şöyle duâ etti:
Allah'ım, hacıyı ve onun bağışlanma dilediği kimseyi bağışla.

Haya imandandır
751. îmran bin Husayn (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Haya imandandır, iman da Cennettedir. Hayâsızlık kabalıktandır. O da Cehenneme götürür.
Buharı, îman: 16, Edeb: 77; Müslim, İman: 57, 59; Ebû Dâvııd, Sünnet; 14; Tinnizi Birr: 56, 80; Nesâî, İman: 16.

Hastaya sıhhat zamanında yaptığı ibâdetlerin sevabı yazılır
752. Ebû Musa (r.a.) rivayet ediyor:
Şüphesiz Allah hasta tuttuğu sürece hastaya sağdığında yapmaya devam ettiği amellerin sevabını daha fazla olarak yazar. Yolcuya da evinde iken işlediği amelinin karşılığından daha güzelini verir.
Buharı, Cihad: 134; Müsned, 4:4:552(19624.)

Buluğ çağına ermeden üç çocuğu ölen kimse
753. Amr bin Abese (r.a.) Resûlullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:
Allah Teâla şöyle buyurdu: "Benim rızam için sadaka verenlere sevgim hak olmuştur. Benim rızam için yardımla-şanlara sevgim hak olmuştur. Hiçbir mü'min erkek ve müp-min kadın yoktur ki, buluğ çağma ermeden üç çocuğu vefat etsin de Allah çocuklara olan rahmetiyle o kişiyi Cennete sokmasın.
2. Câmiii's-Sagîr, 1:445. 458 / MU'CEMÜ'S-SAGÎR

Haricîler
754. Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor:
Haricîler ateşin köpekleridir.
497, 670, 691 ve 720 numaralı hadislere bakınız.

Peygamberimizin ümmetine düşkünlüğü
755. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:
Muaz bin Cebel Resûlullahi (s.a.v.) aramak için çıktı. Ancak onu bulamadı. Evinde aradı bulamadı. Sokak sokak onu aradı. Onun Sevap Dağında olduğu kendisine söylendi. Oraya çıktı. İnsanların Fetih Mescidine çıkmak için yol e-dindikleri mağarada onu gördü. Baktı ki Resûlullah (s.a.v.) secdede. Ben [Muaz] dağın tepesinden indim; o hala secdede idi. Ruhunumu teslim etti diye aklıma kötü şeyler geldi. Başını kaldırınca, "Ya Resûlullah, aklıma kötü şeyler geldi. Ruhunu teslim ettiğini sandım" dedim.
Resûlullah şöyle buyurdu: "İşte burada bana Cebrail (a.s.) geldi ve 'Allah sana selam söylüyor ve ümmetine ne yapmamı istiyorsun?' diye soruyor" dedi. Ben, "Allah daha iyi bilir" dedim. Cebrail gitti, sonra tekrar geldi ve "Allah, 'Ümmetin hakkında seni üzmeyeceğim' buyuruyor" dedi. Bunun üzerine secdeye kapandım. Allah'a yaklaşmanın en iyi vesilesi secdedir."

Nikahta kadının izni
756. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) babalarının kendilerini zorla evlendirdiği bir bakire ve dulun nikahını iptal etti.

Abdest günahları döker
757. Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor:
Bir Müslüman abdest alırken elini yıkaması eli ile işlediği günahlarına keffâret olur, yüzünü yıkaması gözü ile işlediği günahlarına keffâret olur. Başını meshetmesi kulakları ile işlediği günahlarına keffâret olur. Ayaklarını yıkaması ayağı ile işlediği günahlarına keffâret olur. Sonra namaz kılarsa onun sevabı kendisine fazladan kalır.
İbni Mâce, Taharet: 6; Müslim, Taharet: 32.

Resûlullahın hususiyetleri
758. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha on yıl hizmet ettim. Olan herşeyi Allah'tan bilip razı olduğu için yaptığım şeyi uygun bulup bulmadığını anlayamadım. Şayet hanımlarından bâzıları, "Eğer şöyle şöyle yapsaydın." "Niçin şöyle şöyle yapmadın" derlerse, "Bırakın onu. Şayet o şeyi Allah dileseydi mutlaka olurdu" buyururdu.
"Resûlullahın kendi nefsi için hiçbir zaman intikam aldığını görmedim. Ancak Allah'ın bir yasağı çiğnendiği zaman yine Allah için insanların en çok öfkeleneni olurdu.
"Kendisine iki iş arzedilse, kolayında Allah'a isyan olmadığı takdirde en kolay olanını tercih ederdi. Kolay da
olsa o şey Allah'a isyan ise o şeye karşı insanların en uzağı olurdu.

Hacc-ı ekber
759. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) hacda, Kurban bayramı gününde iki cemre arasında durdu ve "Bu gün hacc-ı ekberdir" buyurdu.
.Buhârî, Edeh: 39.


Kulak çınladığında salavat getirmek
760. Ebû Râfî (r.a.) rivayet ediyor: Kulağınız çınladığında beni hatırlayıp bana salavât getirin.

Cami yapmanın fazileti
761. Ebû Zer (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Kim Allah için "katat" kuşunun yuvası kadar bir cami yapsa, Allah onun için Cennette bir köşk bina eder.

Resûlullahın Medinelilere bereket duası

762, Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Medine için, "Allah'ım, Ölçülen ve tartılan şeyleri onlar için bereketlendir" diye duâ etti.

Nimetçe aşağıda olanlara bakmak
763. Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Nimetçe kendinizden aşağıda olanlara bakınız, yukarıda olanlara değil. Çünkü kendinizden aşağıda olanlara bakmanız, Allah'ın üzerinizdeki nimetlerini küçümsememeniz açı-sıdan daha uygundur.
Müslim, Zühd: 9; Tirmizî, Kiyâme: 58; İbni Mâce, Zühd: 9."

Kan dökmek helak olma sebebidir
764. Ebu'd-Derdâ (r.a.) rivayet ediyor:
Mü'min, haram kılınan kanı dökmedikçe ibadetiyle yaşayışında huzurlu ve salih bir insan olmaya devam eder. Haram kan döktüğünde heîâk olur.

Yatsı namazını kılmadan uyumak
765. Ebû Berze (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) yatsı namazını kılmadan önce uyumayı ve kıldıktan sonra konuşmayı nehyetti.

Resûlullahın evi ile minberi arasının fazileti
766. Ebû Hüreyre (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Evimle minberim arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir. Minberim de Cennetin yüksek bahçelerinden biridir.
Buharı, Salât-i FÎMescid-i Mekke: 5; Müslim, Hac: 502.

Ruhsatları kabul etmek
767. Ebû'd-Derdâ (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim:
"Allah bazı şeyleri farz kılmıştır, onları kaçırmayın. Bazı sınırlar çizmiştir, onlan çiğnemeyin. Bir çok şeyde de unutmadan münezzeh olduğu halde sükut etmiştir. Onlara kendinizi zorlamayın. Allah'tan bir rahmet olarak o ruhsatları kabul edin."

Gücü yetenin öfkesini yutması
768. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Gereğini yapmaya gücü yettiği halde öfkesini yutan kimseyi Allah kıyamet gününde hurilerden seçmesi için serbest bırakır. Kim bir köleyi (kulu) evlendirirse Allah kıyamet gününde onun başına saltanat tacı koyar.

Şüpheli şeylerden sakınmak
769. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: ibâdetin en üstünü dinî konularda ince anlayıştır. En üs tün dindarlık da şüpheli şeylerden sakınmaktır.

Mahşer günü hesaba çekilmeyecek olanlar
770. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Üç grup insan vardır ki, kıyametin dehşetli korkusu onları etkilemez. Onlar hesaba da çekilmezler. Yaratıkların hesabı bitinceye kadar onlar miskten tepeler üzerindedirler. Bu üç grup:
1. Allah rızâsı için imam olan ve cemaatin kendisinden memnun kaldığı imam.
2. Allah rızası için insanları namaza çağıran müezzin.
3. Kendisiyle Rabbi ve efendisi arasındaki haklara dikkat eden köle.

Ayıp örtmek
771. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) Resûlullahtan (s.a.v.) şunu işittiğini rivayet ediyor:
Kim bir din kardeşinin bir ayıbını görür de onu örterse, Cennete girer.

Ölmek üzere olanlara iman telkini
772. Ebû Hiireyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ölmek üzere olanlarınıza "Lâilâhe illallah (Allah'tan başka ilâh yoktur)" cümlesini telkin ediniz. Ve "İmanında sebat et, sebat et! Kuvvet ancak Allah'tandır" deyiniz.

Kur'ân okumanın ve ona uymanın faydası
773. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Kim gece gündüz Kur'ân okur, helâlini helâl, haramını haram bilirse Allah onun etini ve kanım Cehenneme haram kılar. Kıyamet günü olunca da o Kur'ân kendisi için bir kurtuluş vesikası olur.

Bedir Savaşına katılanların fazileti
774. Ebû Seleme bin Abdurrahman babasından rivayet ediyor:
Talha bin Übeydullah Âmir bin Füheyre hakkında ileri geri konuştu. Resûlullah (s.a.v.) onu şöyle ikaz etti:
"Yavaş ol ey Ebû Talha! Çünkü senin gibi o da Bedir Savaşında bulundu. En hayırlınız azâdlı kölelerine daha iyi davranandır."

Mahşerden bir sahne
775. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kıyamet günü peygamberler mahşer yerine gelmek üzere hayvanların sırtında diriltilirler. Salih (a.s.) devesinin sırtında mahşer yerine sevk edilir. Çocuklarım Hasan ve Hüseyin Adva isimli devemin sırtında sevkedilir. Ben Burak üzerinde sevkediîirim. O, adımlarını gözümün görebildiği en uzak noktaya atar.
Bilal Cennet develerinden bir devenin üzerinde sevk edilir. Net bir sesle, şehadetlerin hakkını vere vere ezan okur. "Eşhedü enne Muhammedün Resûlullah=Ben şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Resulüdür" dediğinde gelmiş geçmiş bütün mü'minler de aynı şehadeti getirirler. Bu, dünyada iken kendilerinden kabul edilenlerden kabul, reddedilenlerden ise reddedilir.
İnsanlar kabirlerinden kalktıktan sonra, kimi yaya, kimi bi-nekli, kimi de sürünerek olmak üzere toplanma yeri olan mahşer meydanına sevk edileceklerdir. Hadis, bu sevk esnasındaki bir sahneyi haber vermektedir. O da peygamberlerin hayvanların sırtında diriltileceğidir. Hadiste açıkça haber verilmese de bu hayvanlar Cennetten getirilecektir. Salih (a.s.) bir mucize olarak kayadan çıkardığı devesinin üzerinde olacak, Hasan ve Hüseyin (r.a.) Resûlullahın Advâ isimli devesinin üzerinde, Resûlullah da diğer peygamberlerden farklı olarak Burak ile mahşer yerine gidecektir. Burak, Cennetten getirilen bir hayvandır. Peygamberimiz miraca yükseldiğinde Mekke'den Mescid-i Aksa'ya Burak ile gitmiştir. Hadiste, Burak'ın çok hızlı bir binek olduğuna dikkat çekilmektedir.
Hadiste Resûlullahın müezzini Hz. Bilal'in de Cennet develerinin birisinin üzerinde olacağı ve ezan okuyacağı, bütün Müslümanların onun "Eşhedü enne Muhammedün Resûlullah" sözünü tasdik edeceği, ancak bunun dünyada ezana lakayt kalanlardan kabul edilmeyeceği bildirilmektedir.

Kölenin efendisi üzerindeki hakları
776. îbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Kölenin efendisi üzerinde şu üç hakkı vardır:
1. Namazında acele ettirmemek.
2. Yemek yerken kaldırmamak.
3. Ve karnını iyice doyurmak.

İkindi namazının sünneti
777. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) ikindi namazından önce dört rekat namaz kılardı.

Giyinmiş, fakat çıplak kadınlar
778. Abdullah bin Ömer (r.a.) Resûlullahın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Ümmetimin son zamanlarında görünüşte giyinik, fakat aslında çıplak kadınlar olacaktır. Bunların başlan, deve hör-gücü gibidir. Onlara lanet edin. Şüphesiz bu kadınlar lanetlenmişlerdir.
Müslim, Libas ve'z-Zine: 125; Cennet: 52.

Müslümanları rahatsız etmekten sakınmak
779. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Soğan ve sarımsak yiyen bizden ve camilerimizden uzak-laşsm ve evinde otursun.

Bâzı kıyamet alâmetleri
780. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) başını hilâle çevirdi ve şöyle buyurdu:
"Kıyametin yaklaştığının bir alâmeti de da hilalin erken
görülmesidir. Öyle ki, 'Bu hilal iki geceliktir' denilir. Mescidler yol edinilir ve âni ölümler görülür."

İhlâs Sûresini çok okumak
781. Câbir bin (r.a.) rivayet ediyor:
Kim her gün elli defa İhlas Sûresini okursa kıyamet gününde kabrinden şöyle çağrılır:
"Kalk! Ey Allah'ı öven zat, Cennete gir!"

Namaz ateşi söndürür
782. Enes (r.a.) rivayet ediyor: -
Allah'ın her namaz vaktinde şöyle seslenen bir meleği vardır: "Ey Ademoğulları! Kendi elinizle tutuşturduğunuz sizi yakacak olan ateşi namazla söndürmek için kalkınız."

Sabah namazından sonra Allah'ı zikretmek
783. Hz. Hasan (r.a.) rivayet ediyor:
Kim sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikrederse, bu kendisi için mutlaka Cehenneme karşı bir örtü olur.

Resûlullahın Sidretü 'l-Münteha 'da gördüğü dört nehir
784. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Sidretü'l-Münteha'ya yükseltildiğimde dört nehirle karşılaştım. İkisi zahir, ikisi bâtındı. Zahir olanlar Nil ve Fırat idi. Bâtın olanlar da Cennetin iki nehriydi.
Sonra bana üç bardak verildi. Birinin içinde süt, birinin içinde bal, diğerinin içinde de şarap vardı. Ben hemen içinde süt olan bardağı aldım ve içtim. Bana, "Sen ve ümmetin doğrusunu yaptınız" denildi.

Kur'ân'in Sahabe üzerindeki tesiri
785, Cübeyr bin Mut'im (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullaha (s.a.v.) geldim. O Ashabına sabah namazını kıldırıyordu. Onun, "Ona mâni olacak yoktur" dediğini işittim. "Rabbinin azabı muhakkak gelecektir. Ona mâni olacak yoktur"2 âyetlerini okuyordu. Sesi dışarı çıkıyordu. Bu. kalbimi çarptı sandım.

Resûlullahın Uz. Imran'a öğrettiği dua
786. İmran bin Hüsayn (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) bana, "Ey İmrân!" buyurdu. "Buyur" dedim. "Şöyle de" buyurdu:
"Allah'ım, işimi yoluna koymam için Senden hidâyet diliyorum. Ve nefsimin şerrinden Sana sığınıyorum."

Köleyi hürriyetine kavuşturmak
787. Sehl bin Sa'd (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Müslüman bir köleyi hürriyetine kavuşturursa, 0-nun her azasına karşılık Allah o kimsenin bir azasını Cehennemden kurtarır.
Buharı, Itk: 1; Müslim, Itk: 24; Tirmizî, Nüzur: 19.

Borçlu olarak ölmek
788. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ölen bir mü'minin ruhu, borcu olduğu sürece tutukludur.
İbni Mâce, Sadaka: 12.

Devlet malına hıyanet edenlerin mahşer yerindeki durumu
789. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) devlet ve millet malına hiyanetten söz etti. Şöyle buyurdu:
"Biriniz Kıyamet gününde omuzunda bağıran bir deve ile gelmekten sakındırırım."
Müslim, Imâre: 24

Kararda aceleci olmamak
790. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam yeni evlenmişti. Resûlullah (s.a.v.) bir orduyu sefere gönderdi. O kişiyi de onlarla birlikte gönderdi. Sefer dönüşünde o adam acele ile ailesinin yanına geldi.Hanımım kapıda ayakta bekler buldu. îçine kıskançlık doğdu. Hanımını vurmak için mızrağını hazırladı.
Hanımı ona, "Acele etme! Eve bir bak" dedi.
Adam içeri girdi, yatağın üzerine uzanmış iri bir yılan gördü. Onu öldürdü, kendi de öldü.
Bu haber Resûlullaha ulaştığında, "Bu evlerin cinlerden sakinleri vardır," dedi, ve cinleri [bu yılanları] öldürmeyi nehyetti.
Müslim, Selâm: 139; Tirmizî, Ahkâm: 2; Ebû Dâvud, Edeb: 174; Muvatta, İsti'zan: 33.
Muvatta'da bu hadis Ebû Said el-Hudrî1 nin (r.a.) rivayet ettiği şekliyle şöyledir:
Yeni gerdeğe girmiş bir genç vardı. Bu genç Resûlullah ile beraber Hendek savaşma katıldı. Resûlullah (s.a.v.) Hendekte iken bu genç Resûlullaha geldi ve şöyle dedi:
"Ya Resûlallah! Ben yeni evliyim, bana izin ver." Resûlullah ona izin verdi ve kendisine şu tembihte bulundu:
"Silahını yanına al. Çünkü Benî Kurayza Yahudilerinin sana birşey yapmalarından korkuyorum."
Genç evine gittiğinde, hanımını iki kapı arasında ayakta dururken gördü. Onu kıskandı, vurmak için elini mızrağa uzattı.
Hanımı ona, "Evine girip içeridekini görmeden acele etme" dedi.
Genç eve girdi, yatağın üzerinde kıvrılmış bir yılan gördü. O-na mızrağını sapladı. Sonra dışarı çıkarıp mızrağını eve dikti. Yılan mızrağın ucunda titredi, genç de hemen oluverdi. Genç mi, yoksa yılan mı daha önce öldü bilinmiyor. Bu durum Resûlullaha anlatıldığında şöyle buyurdu:
"Medine'de Müslüman olmuş cinler vardır. Onlardan birini görürseniz üç gün zaman tanıyın. Sonra [hâlâ gitmezse] isterseniz öldürün. Çünkü o şeytandır."

Yatmadan önce yapılacak işler
791. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Yatarken kaplarınızın ağzım kapatın, su kaplarınızın ağzını bağlayın, kapılarınızı kapayın, yanan ateşi söndürün. Çünkü şeytan kapalı kapıyı açamaz, su kabının bağını sö-kemez, kapların örtülerini kaldıramaz. Küçük yaramaz da [fare] insanların evlerini çok çabuk ateşle doldurabilir.
Tirmizî, Et'ime: 15; Muvatta, Sıfatı'n-Nebiyyi: 21; Müslim,Eşribe: 36.

Dinimizin atıcılığa verdiği önem
792. Behz bin Hakîm babasından, o da dedesinden rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) ok atan ve "Vallahi vuramadın, vallahi vurdum" diyen bir topluluğa uğradı. Onlar Resûlullahı görünce durdular. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Atın. Ok atanların yeminleri geçersizdir. Onda yemini bozma vebali ve keffaret söz konusu değildir."

Kabe'nin putlardan temizlenmesi
793. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah fetih gününde Mekke'ye girdiğinde Kabe'nin üzerinde 360 adet put vardı. İblis kendileri için ayaklarını kurşunla sâbitleştirmişti. Resûlullah beraberinde asa vardı. Onunla dokunduğu her put yüz üstü düşüyordu. Resûlullah o esnada "Hak geldi, bâtıl yok oldu. Muhakkak ki bâtıl yok olup gidicidir"' Bütün putların üzerinden böyle geçti.

Namaz günahları döker
794. Selmân-ı Fârisî (r.a.) rivayet ediyor:
Müslüman, günahları başı üzerine konmuş olarak namaz kılar. Her secde ettiğinde başından dökülür. Namazını bitirince artık bütün günahları dökülmüş olur.

Cuma günü gusletmek
795. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Ergenlik çağma gelen erkek ve kadın herkesin Cuma günü gusletmesi vaciptir.
Buhârî, Ezan: 161, Cuma: 2, 3, 12; Müslim, Cuma: 4; Ebû Dâvud, Tahare: 127; İbni Mâce, İkâme: 80; Nesâî, Cuma: 6, 11; Dârimî, Salât: 190; Muvatta, Cuma: 2, 4; Müsned, 3:8 (11010.)

Bildiğinin onda birini yapmakla kurtulacak olanlar
796. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Siz öyle bir zamanda yaşıyorsunuz ki, emredilenin onda birini terk eden helak olur. Fakat öyle bir zaman gelecek ki, emredilenin onda birini yapan kurtulur.
Tirmizî, Fiten: 64

Resûlullahın gece ibâdeti
797. Said bin Hişam rivayet ediyor: Âişe'den (r.a.) Resûlullahın gece ibâdetini sordum. C şöyle dedi:
"Ey elbisesine bürünen!
"Az bir kısım müstesna geceleyin ibâdet için kalk.
"Gecenin yansında veya biraz daha geç kalk.
"Yahut biraz daha erken kalk ve Kur'ân'ı açık açık, tane tane oku.
"Biz sana pek büyük bir söz vahyedeceğiz.
"Gece vakti kalkmak nefse daha çok tesir eder; Kur'ân ve zikir için de daha elverişlidir.
"Çünkü senin için gündüz vakti uzunca bir meşguliyet vardır."1 âyeti, Resûlullaha gece kalkmasını farz kılmıştı. İlk farz olan bu emirden sonra Resûlullah (s.a.v.) ve Ashabı geceleyin kalkıyor ve ayaklan şişinceye kadar kıyamda duruyorlardı. Allah Teâlâ sûrenin son kısmını onlara bir sene göndermedi. Sonra şunu indirdi:
"Şüphesiz Allah biliyor ki sen ve seninle beraber olanlardan bir topluluk, gecenin üçte ikisine yakın veya yarısı kadar, yahut üçte biri kadar bir zaman ibâdete kalkıyorsunuz. Geceyi ve gündüzü takdir eden Allah'tır. Gece ibâdetine güç yetiremeyeceğinizi bildiği için, Allah gece namazını size farz kılmadı. Artık Kur'ân'dan kolayınıza geleni okuyun."
Bu âyetten sonra gece namazı nafile oldu.
Ebû Dâvud, Tatavvu: 26; Müslim, Müsâfirîn: 139; Nesâî, Kıyâmü'I-Leyl: 2, 18; tbni Mâce, ikame: 123; fimizi Salat: 328;Müsned, 6:64 (24261.)




 

 

798. Ömer (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Kur'ân'a temiz olandan başkası dokunamaz.

Borçluya kolaylık göstermek
799.Kıyamet gününde bir adam getirilir ve Allah'ın huzurunda durdurulur.
Allah onu, "Arkanda ne bıraktın? (Ne ile geldin?)" diye sorar.
O kul, "Ben insanlarla alışveriş yapıyordum. Sattığım zaman eli dar olanlara indirim yapar, eli geniş olanlara zaman tanırdım" der..Allah, "Ben kulumu affetmeye daha layıkım" buyurur ve o kulunu bağışlar.

Rükû ve secdeye eğilirken ellerin durumu
800. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) namaza başlarken ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Rükûya eğilirken ve rükûdan doğ-rulurken de böyle yapıyordu. İki secde arasında ise kaldırmazdı.
Buhârî, Ezan: 83; Ebâ Dâvud, Salât: 114; İbni Mâce, ikâme: 15; Müslim, Salât: 21, 25, 26; tirmizt Salât: 76, 110; Nesâî, İftitah: 113; Muvatta, Salat: 16; Dârimî, Salat: 41; Müsned, 2:25 (4675).

Ezanda parmakları kulakların içine sokmak
801. Sa'd el-Karaz (r.a.) rivayet edilmiştir:
Resûlullah (s.a.v.) Bilal'e, ezan okuduğunda ellerini kulağına dayamasını emretti. Ve "Muhakkak bu senin sesini daha da gür çıkarır" buyurdu.

Bayram namazı dönüşünde başka yoldan gelmek
802. Sa'd el-Karaz (r.a.) rivayet edilmiştir:
Resûlullah (s.a.v.) iki bayram namazına giderken de bir yoldan gider, geri dönüşte başka bir yoldan dönerdi.
Ebû Dâvud, Salat: 254; İbni Mâce, İkâmeti's-Salat: 162.

Bayram namazı nasıl kılınır?
803, Sa'd el-Karaz (r.a.) rivayet edilmiştir:
Resûlullah (s.a.v.) bayram namazını hutbeden önce kılardı. Birinci rekâtta, namaz için Kur'ân okumadan önce yedi tekbir alırdı. İkinci rekâtta kıraattan önce beş tekbir alırdı. Bayram namazına yürüyerek gelirdi. Namazdan sonra da yürüyerek dönerdi. Hutbe arasında tekbir getirirdi. Bayramlarda çok tekbir getirirdi.

Peygamberimizin bir çocuğa duası
804. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) bir gün Ensardan bir çocuğa "Ayakkabımı verir inisin?" buyurdu.
Buhârî, lydeyn: 7, 8; Müslim, Ideyn: 8; Tirmizî, Salat: 383; Nesât, îydeyn: 9.Ebû Dâvud, salat: 252; Tirmizî, Saîat: 386.

Vâil bin Hücr'ün (r.a.) fazileti
805. Vâil bin Hücr (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın (s.a.v.) zuhuru bize ulaşınca kavmimin elçisi olarak ona gelmek üzere yola çıktım. Medine'ye geldiğimde Resûlullah ile buluşmadan önce Ashabı ile karşılaştım. Onlar bana, "Sen yanımıza gelmeden üç gün önce, Resûlullah (s.a.v.) seni bize müjdeledi. 'Vâil bin Hücr size geliyor' buyurdu" dediler. Sonra Resûlullah ile karşılaştım. Bana "Hoş geldin" dedi. Beni kendine yakın oturttu, abasını oturmam için yere serdi. Sonra insanların toplanmasını emretti. Halk toplandığında minbere çıktı, ben biraz aşağısında bulunuyordum. Sonra Allah'a hamd etti ve şöyle buyurdu:
"Ey insanlar! Bu, Vâil bin Hücr'dür. Uzak beldelerden, Hadramevt'ten size geldi. Kendisini bir zorlayan olmadan, itaat ederek geldi. Kendisi kral oğullarının kalanlanndandı.
"Ey îbni Hücr! Allah seni ve oğullarını mübarek kılsın." Sonra minberden indi, beni de indirdi. Medine'nin uzakça bir yerinde misafir edilmemi Muâviye bin Ebî Süfyan'a emretti.Ben çıktım, o da benimle beraber çıktı. Biz beraberce yolda giderken Muâviye bana, "Ey Vâil, kızgın yol üzerinde yalın ayak yürümek ayağımı yakıp kavurdu. Ayakkabını bana ver. Güneşin sıcağından onunla korunayım" dedi.
Ben "Sen kralların giydiklerini giyebilecek kişilerden değilsin! Onu sana emaneten de olsa vermekten hoşlanmam" dedim.Muâviye, "Ey Vâil, kızgın yol üzerinde yalın ayak yürümek ayağımı yakıp kavurdu. Beni terkine alsan iyi olur" dedi.Vâil, "Deveme acıdığımdan seni terkime almak istemiyor değilim. Fakat sen hükümdarların soyundan olmadığın için seni terkime almayı kendime yakıştıramam" dedi.
Muâviye, "Öyle ise ayakkabım bana ver, güneşin sıcağından onunla korunayım" dedi
Vâil, "Sen kralların giydiklerini giyebilecek kişilerden değilsin! Onu sana emaneten de olsa vermekten hoşlanmam."Kavmimin yanına dönmek istediğimde Resûlullah (s.a.v.) benim için üç mektup yazılmasını emretti. Bunlardan biri bana Özeldi. Birini benim ve ailem için, diğerini de benim ve kavmim için yazdı.Benim için olana şunlar yazılıydı:"Bismillâhirrahmânirrahim. Allah'ın Resulü Muham-med'den, Muhacir bin Ebî Ümeyye'ye."Vâil Hadramevt'in neresinde olursa olsun, bütün krallar üzerine âmir ve reis olacaktır."
Benim ve ailem hakkında yazdığı mektubta da şu vardı:"Bismillâhirrahmânirrahim. Allah'ın Resulü Muham-med'den, Vâil bin Hiicr ve Hadramevt'teki bütün krallara.Onlar namazı kılacaklar ve zekâtı vereceklerdir.
Değiş tokuş yoluyla, mehirsiz olarak evlendirme yoktur.Onlar Müslümanların askerî birliklerine yardım etmek ve her on kişi için bir dağarcık hurma vermekle mükelleftirler.Ekini yetişmeden satan kişi faiz yemiş olur.
"Her sarhoş edici şey haramdır."Muâviye İslâm devletinin halifesi olduğunda Kureyş'ten Büsr bin Ebî Ertat isimli birini komutan tayin ederek, ona şu emri verdi:"Şam sınırını geçtikten sonra Medine'ye varıncaya kadar bana bîat etmeyen kime rastlarsan öldür. Medine'ye varınca da bana bîat etmeyenler1 sağ bırakma. Sonra Hadramevt'e yönel. Bana bîat etmeyeni öldür. Eğer orada Vâil bin Hücr'-ü sağ olarak yakalarsan, onu bana getir."Komutan kendisine emredileni yaptı] Vâil bin Hücr'ü de Muâviye'ye götürdü.
Muâviye adamlarını beni karşılamaya çıkardı. Yanma girdiğimde beni kendi tahtı üzerine oturtarak, "Benim bu tahtım mı daha üstündür, yoksa senin devenin sırtı mı?" dedi.Ben ona şöyle dedim:
"Ey Mü'minlerin emiri! Ben o zaman daha yeni Müslüman olmuştum.Câhiliyet ve küfürden daha yeni kurtulmuştum. Benim yaptığım hareket, bir câhiliyye hareketi idi. Senin yaptığın ise İslama uygun harekettir."
Muâviye:'Teki. Bu tamam. Osman (r.a.) seni sırdaş edindiği ve senin yakının olan bir kadınla evlendiği halde sen bize niçin yardım etmiyorsun?"
"Çünkü sen, Osman'a senden daha yakın olan biri ile savaştın" dedim.
O, "Senin dediğin Osman'a nasıl benden daha yakın o-lur. Ben neseben Osman'a ondan daha yakınım" dedi.
Ben, "Hz. Peygamber(s.a.v.) Ali ile Osman arasında kardeşlik kurmuştu. Kardeş amca oğlundan daha yakındır. Kaldı ki, din uğruna vatanını bırakıp hicret eden biri ile savaşmam" dedim.
O, "Biz de hicret etmedik mi?" dedi.
Ben, "Biz de her ikinize karşı tarafsız kalmadık mı? Ayrıca benim tarafsız kalmamın bir sebebi daha var. Bir gün Peygamber Efendimizin huzurunda bulunuyorduk. Cemaat alabildiğine çoktu. Hz. Peygamber(s.a.v.) başını doğu tarafına çevirdikten sonra, önüne eğdi ve şöyle buyurdu:
"Size karanlık gecelerin parçaları gibi bir takım karışıklıklar gelmektedir."
Resûlullah (s.a.v.) bu fitnelerin hemen geleceğinden, şiddetinden ve çirkinliğinden bahsetti.
Ben, "Yâ Resûlallah, o fitneler nedir?" diye sordum.
Resûlullah, "Ey Vâil, İslâmiyette iki kılıç karşılaştığında sen ikisinden de uzak dur" buyurdu.
Muâviye, "Sen Şiîleşmişsin*"* dedi.
Ben, "Aksine. Ben Şiîleşmedim. Fakat Müslümanlar ve Müslümanlık için iyilik isteyen biriyim" dedim.
Muâviye, "Eğer ben bunu daha önce işitmiş olsaydım seni getirtmezdim" dedi.
"Osman şehid edildiğinde Muhammed bin Mesleme'nin Kılıcını taşa vurup kırdığını işitmedin mi?" dedim.
Muâviye, "Onlar bize karşı gelenlerdi" dedi. Peki Resûlullahm şu sözüne ne dersin:
"Kim Ensarı severse beni sevdiği için onları sevmiştir ve kim Ensara düşmanlık ederse, bana düşmanlık ettiği için düşmanlık etmiştir."
Muâviye, "Oturmak için kendine bir yer seç. Sen artık Hadramevt'e dönemezsin" dedi.
"Benim kabilem Şam'da, ailem de Kûfe'dedir" dedim.
Muâviye, "Ailenden bir adam, kabilenden on ferde bedeldir" dedi.
"Ben Hadremevt'i sevdiğim için dönmedim. Aslında bir kimse bir yerden hicret ettikten sonra, oraya tekrar dönmesi için bir sebep bulunmazsa, bir daha oraya dönmez" dedim.
Muâviye, "Bir daha oraya dönmen için sebep nedir?" dedi.
"Hz. Peygamberin (s.a.v.) fitneler hakkındaki sözüdür. Çünkü siz ihtilaf halinde iken sizden ayrı duracağız. Birleştiğiniz zaman sizinle beraber oluruz. İşte sebep budur" dedim.
Muâviye, "Söni Küfe valiliğine atadım. Hemen oraya git" dedi.
"Ben Allah'ın Peygamberinden sonra hiç kimseden vazife almam. Sen bilmiyor musun ki, Ebû Bekir de bana vazife teklif etti, kabul etmedim. Ömer teklif etti, kabul etmedim.
Osman teklif etti, kabul etmedim. Bununla beraber, ben hepsine bîat ettim. Bizim taraftaki halk dinden döndükleri zaman, Ebû Bekir'den bana mektup geldi, üzerimde resmî bir vazife bulunmadığı halde, Cenâb-i Allah onları tekrar İslâmiyete döndürünceye kadar çalıştım" dedim.
Muâviye, Abdurrahman bin Hakem'i çağırdı ve ona, "Seni Küfe valiliğine atadım. Hemen vazifenin başına git. Vâil'i de beraberinde götür. Orada lazım gelen yardım ve himmeti ondan esirgeme" dedi.
Abdurrahman, "Ey Mü'minlerin emiri, sen benim hakkımda kötü zanda bulundun. Bana Resûlullahm, Ebû Bekir'in, Ömer'in, Osman'ın ve senin kendisine hürmet ettiğinizi gördüğüm bir kimseye yardım ve hizmet etmemi emretmenize gerek var mı?" dedi.
Muâviye onun bu sözünden hoşlandı. Bundan sonra Abdurrahman ile Kûfe'ye gittim ve çok geçmeden Abdurrahman, Kûfe'de vefat etti.

Cennet hazinelerinden bir hazine
806. Ebu Mûsâ el-Eş'arî (r.a.) rivayet ediyor:
Resülullah (s.a.v.) bana, "Ey Ebû Mûsâ, sana Cennet hazinelerinden bir hazine söyleyeyim mi?" buyurdu.
Ben, "Söyle yâ Resûlallah" dedim.
Şöyle de: "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah=Güç ve kuvvet ancak Allah'ın kudreti iledir."
Buhârî, Daavât; 15; Tirmizl Daavât.

Müslümanı sevindirmek
807. Enes (r.a.) Resûlullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Her kim Müslüman kardeşini sevindirmek için onu sevdiği bir şeyle karşılarsa, Allah da onu kıyamet günü sevindirir.

Ahirette köle efendisinden daha iyi bir makamda olabilir
808. Abdullah bin Abbas (r.a.) Resûlullahm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Bir köle Allah'a ve efendilerine itaat ederse, Allah onu efendilerinden önce Cennete kor.
Efendisi, "Ya Rabbi, bu dünyada iken benim kölemdi" der.
Allah, "Onu kendi ameline göre, seni de kendi ameline göre mükâfatlandırdım" buyurur.

İyilik yapana dua etmek
809. Üsâme bin Zeyd (r.a.) rivayet ediyor:
Kim kendisine yapılan bir iyiliğe karşı, "Cezâkellâhü hayran=Allah seni dünya ve ahirette hayırla mükâfatlandırsın" derse, iyilik yapana karşı övgünün en güzelini yapmış olur.
Tirmizi, Birr: 87.
İzah

Yapmak istenen işi gizli tutmak
810. Muâz bin Cebel (r.a.) rivayet ediyor:
İhtiyaç duyduğunuz bir şeyi gerçekleştirirken onu gizli tutmakla yardım isteyiniz. Çünkü her nimet sahibine hased edilir.

Yağmur duasında bir sünnet
811. Abdullah bin Zeyd (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) yağmur duası yaparken elbisesini ters çevirirdi.

Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikretmek
812. Câbir bin Semûre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikrederdi. 782 numaralı hadise bakınız.

Allah'tan Resûlullahın istediklerini istemek
813. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah, insanların daha önce benzerini hiç duymadıkları şekilde duâ etti. Yine insanların daha önce hiç duymadığı şekilde bâzı şeylerden Allah'a sığındı. Oradakilerden bâzıları, "Ey Allah'ın Resulü, biz senin daha önce hiç duymadığımız şekilde duâ ettiğini işittik?" dediler.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Şöyle deyin: 'Allah'ım, kulun ve resulün Muhammed Senden ne istedi ise biz de Senden onu istiyoruz. Kulun ve resulün Muhammed nelerin şerrinden Sana sığınıyorsa, biz de onların şerrinden Sana sığınıyoruz."

Resûlullahın Ebû Katâde'ye duâ ve iltifatı
814. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:
Bedir Savaşı gecesinde Resûlullahı bekledim. Resûlullah (s.a.v.) "Allah'ım, bu gece o Senin peygamberini nasıl korudu ise, Sen de Ebû Katâde'yi koru" diye duâ etti.
Müsned, 5:375 (22542.)

815. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:
Müşrikler Resûlullahın develerini ele geçirdiklerinde atıma bindim, onlara yetiştim ve Mes'ade'yi öldürdüm. Resûlullah beni gördüğünde yüzü seviçliydi. Üç defa "Allah'ım onu bağışla" buyurdu ve Mes'ade'nin atını ve silahım bana hediye etti.

816. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:
Bu gün süvarilerimizin hayırlısı Ebû Katâde, yayalarımızın hayırlısı da, Seleme bin Ekvâ olmuştur.



Cihad ve Cuma namazı kadınlara farz değildir
817. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:
Cihad, Cuma namazı ve cenazenin peşinden gitmek kadınlar için değildir.

 

4 yorum:

  1. Kardeş allah razı olsun | bayan sesinin haramlığıyla ilgili taberani de hadis geçiyor onu bulabilirmisin

    YanıtlaSil
  2. Kocam internetten tanıştığı başka bir bayanla yaşamak için evden çıktı ve bana boşanma belgeleri gönderdi. Kocama duyduğum sevgiden dolayı boşanmak istemedim, ailemin dağılmasını istemiyorum. Kadının, ailesinin yanına dönememesi için kocamı bağlamak için bir büyü kullandığından şüpheleniyorum. Kocamı nasıl geri kazanacağıma dair ipuçları arıyordum ve DR WALE'in birkaç aylık ayrılıktan sonra kocasını geri kazanmasına yardım ettiğini söyleyen bir yorumla karşılaştım ve yorumda bulunan DR WALE'in WhatsApp Numarasını aldım ve WhatsApp +2347054019402 ona sorunum hakkında cevap verdi ve bana cevap verdi ve bir hafta içinde kocamı geri kazanmama yardım etti ve şu anda kocam geri döndü ve daha da sevgi dolu ve ilgili. Yardım için DR WALE ile WhatsApp/Viber üzerinden de iletişime geçebilirsiniz: +2347054019402 veya E-posta: drwalespellhome@gmail.com iyi çalışmasına tanıklık etmekten çok mutlu

    YanıtlaSil
  3. ETKİLİ VE GÜÇLÜ AŞK BÜYÜSÜ KULLANICI DR WALE
    Beş (5) yıllık evliliğin ardından, sırf başka bir kadın ona büyü yaptığı ve beni ve çocuğu acı çekmeye terk ettiği için kocam tarafından reddedildim. Bir gün internette okurken, bu WHATSAPP +2347054019502'deki bu büyü tekerinin bir kadının kocasını geri kazanmasına nasıl yardım ettiğine dair bir yazı gördüm ve ona WHATSAPP'ına bir yanıt verdim ve bana bir kadının kocama büyü yaptığını söyledi ve bana yardım edeceğini ve birkaç gün sonra kocamı geri alacağımı söyledi. Ona inandım ve bugün hepinize bu büyücünün sevgilileri geri getirme gücüne sahip olduğunu bildirmekten mutluluk duyuyorum. çünkü artık kocamla mutluyum. DR WALE için teşekkürler. Ona WhatsApp/Viber Numarasından ulaşın: +2347054019402 veya E.mail: drwalespellhome@gmail.com Teşekkürler DR WALE. Tanrılarınız sizi her zaman iyiliğiniz için ödüllendirsin.

    YanıtlaSil